En kolay yolu STK
Her zaman olduğu gibi çok sayıda insan tarafından kabul edilmiş bir kaynaktan alıntı ile başlayalım; Vikipedi der ki: STK yani Sivil toplum kuruluşları ya da sivil toplum örgütleri, resmî kurumların dışında kalan ve bunlardan bağımsız olarak çalışan, politik, sosyal, kültürel, hukukî ve çevresel amaçları doğrultusunda lobi çalışmaları, ikna ve eylemlerle çalışan, üyelerini ve çalışanlarını gönüllülük usulüyle alan, kâr amacı gütmeyen ve gelirlerini bağışlar veya üyelik ödemeleri ile sağlayan kuruluşlardır.
Diyor ki: STK’lar ortaya koydukları düşünce ya da karar için lobi çalışmaları yapar, karar vericilere giderek bu yolda bulundukları sektöre yardımcı olmaları için ikna ve eylemlere başvurur.
Ne güzel değil mi? Bir sorunun muhatabı iseniz, sizinle aynı düşüncede olan kişilerden oluşmuş derneklere üye olun veya dernek kurun, sonra sıkı bir çalışma ile rapor hazırlayın, bunu lobi çalışmalarıyla destekleyerek ikna çalışmalarına başlayın. Elinizde böyle imkan varken ne duruyorsunuz ki? Fikrinizi anlatın, sektörü ikna edin, kamuya gidin, uygulanmasını sağlayın
Gerçek böyle değil. Derneklerimizin genel durumuna bir göz atalım. Bildiğim kadarıyla yerel ve az bilinenler hariç Bilişim STK’sı 50 civarı. Bunun içinde üye sayısı 15 bin gibi olan 50 yaşında dev bir Türkiye Bilişim Derneği de var, üyesi sayısı henüz 200’e yaklaşmış Bilgi Teknolojileri Derneği de. Diğerlerinin bu aralıkta olduğunu sanıyorum.
Çoğunun içine girince şunları hemen fark edersiniz, yıllarca değişmeyen başkanlar, yönetimi bırakmamak için her yolu deneyen kurullar, yönetim kuruluna girmedi diye küsen ama aslında derneğe çok faydası olabilecek üyeler, işi sadece aidatı ödemek ya da hiç ödemeyip her çalışmayı sabote edenler filan. Bazı derneklerimiz de pek öyle değil, çok başarılı işler yapıyorlar, mesela TBD, TÜBİSAD, BitekDer çalışıyor. YASAD da öyle. Fakat işin iç yüzüne baktığınızda genellikle bir grubun sürüklemesi ile yapılıyor her iş. Çoğunda diğer üyeler seyrediyor, eleştiriyor ama çalışmak için kılını kıpırdatmıyor.
Bu yazıdan sonra kızılan yine ben olacağım korkusuyla şunu da şuraya koyalım: Benim yanlış okuduğum durum varsa bildirsinler, hemen düzeltme yayımlayayım
Sorun bununla sınırlı değil. Aralık 2006 yılında kurulmuş BİLİŞİM STK’LAR PLATFORMU var. Tanıdık geldi mi? Ben varlığından geçmiş birkaç yılda haberdar oldum.
Aslında yukarıda tanımlanan amaçları bir bütünlük içinde yerine getirmek için kurulmuş yapı. Tam dernek statüsünde değil ama olmasın da. Böyle daha faydalı olabilir. Peki faydalı olabiliyor mu? Hayır. Tek yaptığı zaman zaman Bilişim STK’larını toplayıp, konuşmak, bir de zaman zaman ardından bir tutanak diyeceğimiz durum raporu yayınlamak. Bu rapor için bir lobi çalışması? Hayır. İkna turları? Hayır. Kamuya sunum? Belki bazen.
E neden var bu yapı?
- Herkes bir şey olmasını ümit ediyor
- Başında Behçet Envarlı gibi çok değerli bir abimiz, sektörün duayenlerinden biri var. Herkes seviyor
- Yola çıkış noktası çok anlamlı ve güçlü dayanakları var.
Behçet abi gündem oluşturuyor, toplantıya çağırıyor, toplantı sonrası şu bu denildi diye de bir mail atılıyor, sonrasında ne bu birlik ne de katılan STK’lar bir şey yapıyor. Unutulup gidiyor, aynı Aselsan gerçeğine ortak tavır alınamaması gibi.
İşte şimdiki bu 6 önemli gündem maddesi, hangimiz bizim için önemli değil diyebilir?
- Yazılım ve Donanım Endüstri Başkanlığı
- Sektör envanteri
- Hizmet İhracatçılar Birliği Genel Sekreterliği
- Aselsan Finansal Teknoloji Alanına Giriyor
- KVK Yurt Dışına Veri Aktarılması
- İYS iletişim Yönetim Sistemi
Bu platformda tam 49 STK var. Çoğu bildiğimiz kocaman dernekler. Böylesi bir gücün ürettiği başarılı sonuç oldu mu? Ben bilmiyorum, belki. Üretebilir mi? Kesinlikle evet, böyle bir güç ile kanunlar bile değişebilir.
Gelelim nasıl yapılacak sorusuna cevap bulmaya
- Yapı aynen devam etmeli ve başında Behçet Abi gibi değerli biri olmalı
- TBV ev sahipliğinden çıkmalı, TBV misyonunun farklı olduğunu düşünüyorum
- Belki bir şirket sponsorluğunda yapılmalı. Sadece destek vererek bundan çok çıkar sağlamayı beklemeyecek sponsorumuzu bulmakta zorlanacağımızı sanmıyorum
- Geldik asıl çözüm noktasına: Olanlar olduktan sonra yakınan ve sürekli dert yanan sektör olmaktan çıkıp STK’lar üzerinden birlikte hareket etmeyi başarmalıyız. Birlikte güçlü oluruz, şimdi değiliz.
- Amaç kamu nezdinde “yermek” yerine “yapıcı eleştirisel yaklaşımlar” sergilemenin yolunu bulmak olmalı. Bu tür girişimler için de STK’lar Platformu çok uygun bir yapıdır.
Kuruluş toplantı notlarını buldum. Burada dileklerim zaten yer bulmuş.
- 6 ayda bir başkan ve sekreterya görevi bir başka STK üslenecek. Yani ilk 6 ay TBV, sonra değişecekmiş?
- Teşvikler konusunda TÜBİSAD, YASAD, TÜTED, TÜBİDER ortak söylemlerde bulunacak?
- Ve geliyoruz en önemli maddeye: Bilişim STK’ları tarafından yapılacak duyurular konusunda proaktif olunması, görüş bildirme sürecinin bir sisteme oturtulması ve ilgili kuruluşların görüşüne (burada sanırım kamu kastediliyor) belli bir süre önce sunulması konusunda mutabık kalınmıştır.
Sektörümüzün aşması gereken çok engel, uzun da bir yolu var. Diğer yandan teknoloji ve alt başlığı bilişim olmadan ülkemizin yol alması da çok zor gözüküyor. O zaman hem sektörümüz için hem de ülkemiz için gelin birlik olalım, güçlü olalım. Bunun en kolay ve hızlı yolu da STK üyesi olup, bu yapılarda çok çalışmak.
Yazdım…