Endüstri 4.0 ve IoE’i es geçme lüksümüz yok!
2016 yılının beşinci Teknoloji Platformları toplantısı ‘Internet of Everything’ (IoE) başlığında 25 Ağustos Perşembe günü Hilton İstanbul Bomonti’de gerçekleştirildi. IoE ekseninde ürün ve hizmet geliştirmeden, yaratıcılığı kullanmaya ve değişen risk algısına kadar birçok başlık etkinlikte katılımcılarla paylaşıldı. IoE Teknoloji Platformu toplantısının açılış konuşmasını yapan BThaber Şirketler Grubu Başkanı Murat Göçe, zengin katılımcı ve sponsor yapısı çerçevesinde IoE’nin potansiyeline dikkat çekti. Her yıl 5 milyar mikro işlemci üretildiğini, ama bunların sadece yüzde 10’unun bilgisayarda kullanıldığı bilgisini veren Murat Göçe, geri kalan mikro işlemcilerin adresinin ise bu etkinlikte kapsamlı biçimde ele alınacağını vurguladı. IoE başlığında güvenlik ve altyapının önemine dikkat çeken Göçe, şu uyarıyı yaptı: “İnternet altyapısı, yeni teknolojileri kaldıracak güçte değil. Birçok meslek IoE ile ortadan kalkacak ve eğitim yapısını bu eksende geliştirmek şart.” Göçe, yıllar içinde etkinlik başlığındaki değişimi ise şöyle tanımladı:
“Eskiden etkinlik sayısı azdı. 2014 yılından itibaren bünyemizdeki markalarla siyasi gündeme ve zorlu ortama rağmen etkinliklerimize devam ediyoruz. Ancak 2012 yılından beri firmalar kendi toplantılarını düzenliyor ve bu önemli bir sorun. Aynı zamanda faydası da yok. Bu nedenle gelin beraber bu çalışmaları yapalım. Markalara çağrımız; daha düşük bütçelerle birlikte çalışmak. Kasım ayında düzenleyeceğimiz Bilişim Zirvesi’ne 3 binden fazla katılımcı bekliyoruz. “Dijital Evrim ile Endüstri 4.0” ana çatısı altında yurtiçinden ve yurtdışından katılımcılarımız ve konuşmacılarımız olacak, zengin bir içerik katılımcılarla buluşacak.”
Veriyi işlemede IBM felsefesi
IoE Teknoloji Platformu’nda Göçe’nin ardından söz alan isim IBM IoT MEA Satış Lideri Dr. İzzet Yılmaz Önel oldu. Dünya ilginç bir yere gidiyor, teknoloji hızla gelişiyor, yazılım ve kodlama üzerine gelişim ön planda. Bu tespitlerini, yazılım ve gömülü sistemlerin önemine dair örnek olarak gösteren Dr. İzzet Yılmaz Önel, böylece miktarı git gide artacak verinin yapısal olmadığına işaret etti. Bunları işleyip anlamlar çıkartacak yaklaşımlar ise kavramsal yaklaşım olarak tanımlanıyor. Farklı sektörlerde bu yaklaşımı kullanarak üretimi ve süreçleri iyileştirdiklerini söyleyen Önel, sektörel bazda eğilimleri şöyle anlattı:
“Yazılım ve verinin değerlendirilmesi önem kazanıyor. Sigorta ve otomotiv gibi birçok sektörde bu yenilikler daha da ön plana çıkıyor. Yani ürünler karmaşıklaşıyor ve bunların tasarımında tam uyum için IBM Continuous Engineering devreye giriyor. Bu yaklaşım, küresel bazda ürün ve hizmet çeşitliliğini destekliyor. İhtiyaç yönetimi, tasarım, modelleme, test, sertifikasyon, sahada çalışma ve verinin toplanması, bu verinin analizi, geri beslemenin yorumlanması, ihtiyaç güncellemesi ve müşteri beklentilerine yanıt verebilmek IBM’in bu yaklaşımı ile mümkün oluyor.”
Sadelik ve farklılık fark yaratıyor
“IoT’nin Müşteri Deneyimi Üzerine Etkisi” sunumuyla The Peppers & Rogers Türkiye Genel Müdürü Selim Uçer, gelinen noktada artık herkesin IoT, büyük veri gibi başlıkları konuşur hale geldiğine işaret etti. “Eskiden markalar konuşur insanlar dinlerdi, ama şimdi tüketici konuşuyor ve önümüzdeki dönemde nesneler de konuşmaya başlayacak” sözleri ile ayrıma dikkat çeken Selim Uçer, böylece büyük verinin etkin kullanımının önem kazanacağını söyledi. Şirketlerin değer önerilerini değiştirebilmeleri için de bunun büyük bir fırsat sunduğuna değinen Selim Uçer, bu tabloda sadeleştirmenin ve rekabette farklılaşmanın önemli olduğunu belirtti. Deneyim ve ürünle farklılaşma konusunun şirketlerin önceliği olması gerektiğinin altını çizen Uçer, değişimi şöyle detaylandırdı:
“Sayısı giderek artan tüketiciler; hız ve kişisel sunum istiyor. Bu tabloda IoT; deneyimle farklılaşmayı sağlıyor, müşteriyi tanımayı kolaylaştırıyor, tüm ürün sürecinin şeffaflığı artıyor, omnichannel cihaz içindeki teknoloji ile mümkün olurken, kullanım bilgisi ve kişinin kullanım alışkanlıkları da takip edilebiliyor. Teknolojide iki kritik konu var. Birincisi servis geliştirme, yani veriyi anlamlı ve kullanılabilir bir aksiyona dönüştürmek. İkincisi, servis geliştirmek için büyük veri analitiği yapmanız ve bu konuda uzman olmanız lazım. Büyük veri başlığında, önce veri ortamını kurmanız, sonra bunu bir kurum kültürüne getirmeniz gerek.”
Güvenliğin çerçevesi genişleyecek
IBM partnerı Ayrotek’ten Teknik Danışman Onur Dişanlı, IBM bakış açısıyla IoT teknolojilerine dair detayları paylaştığı sunumunda, bu başlıkta beklentilerini, IBM stratejisini ve öncelikleri anlattı. Fujitsu Türkiye Satış Öncesi Destek Direktörü Emin Çalıklı, “Herşeyin İnterneti” başlıklı sunumunda Fujitsu çözümleri hakkında bilgiler verdi ve şu uyarıları paylaştı:
“Saldırı ve sızmalara maruz kalan cihaz sayısı artıyor. IoT cihazlarla sızma olabilir ve Linux açıklarını kullanan daha akıllı script’ler var. Kolayca decode edilebilen cihaz iletişimlerinin yanında, yeni bir kavram olan ‘ThingsBOT’ hayatımıza girecek ve sensörler üzerinden bu uygulamalar kendini gösterecek.”
“Bulut Bilişime Kurumsal Bakış” sunumuyla Dia Yazılım Genel Koordinatörü Süha Onay, girişimciliği destekleme kültürü ile Türkiye’de KOBİ’lerin bu destekten nasıl yararlanabileceğine değindi. Girişimci ve KOBİ’lere yönelik türlü destek yapılarına rağmen, düşünen değil yapanın kazandığına dikkat çeken Süha Onay, “Daha az ithalat ve başarılı girişimler için cesaret önemli. Buradaki uygulama ihtiyaçlarını çözme konusunda biz de destek sunuyoruz” dedi. Süha Onay, bu ihtiyaçları ve önerilerini şöyle anlattı:
Bulut, ülke ekonomisine birçok başlıkta katkı demek
“İnternet odaklı yazılımlar gerekiyor ve biz, e-Devlet ve CRM tarafında bu hizmetleri Dia bulutundan sunuyoruz. Bu daha düşük maliyet, daha düşük enerji kullanımı ve daha az maliyetle veri güvenliğini beraberinde getiriyor. Girişimcileri destekleyen bu yapı, ülke ekonomisine de fayda sağlıyor. İki temel konuda; enerji ve teknolojide dışa bağımlıyız. Oysa bulut bilişim kullanımı, kurumsal enerji tasarrufu sağladığı gibi, sunucu ve ekipman yatırımı ve yenileme maliyetlerini de en aza indiriyor. 1.7 milyon girişimci KOBİ var ve sadece 100 bin girişimci KOBİ’nin bulut kullanımı, enerji, donanım, yatırım maliyeti gibi başlıklarda önemli bir avantaj demek. Sonuçta enerji ve teknolojide dışa bağımlılığı bulut bilişim ile azaltabiliriz. Keşke kamu da bulut bilişim kullanımını teşvik etse.”
‘Tüketmeden önce üretmeyi öğrenme’ çağındayız
Teknoloji Platformu’nda günün ilk yarısı, ‘Akıllı Cihazlar Devrimi’ başlıklı panelle noktalandı. GelecekHane Kurucusu Halil Aksu’nun moderatörlüğünde üç genç isim, giyilebilir teknolojiler üzerine maker Afra Sönmez, Okan Üniversitesi VDC Öğretim Üyesi Gizem Renklidağ ve Raspberry Pi Türkiye Lideri Ramazan Subaşı, kendi çalışmaları hakkında bilgi verirken, maker hareketinin potansiyeli konusunda da detayları anlattı. “Akıllı her şey internete bağlanıyor ve biz de daha yaratıcı çalışmaları hedefliyoruz” diyerek GelecekHane yapısını anlatan Halil Aksu, ekledi: “8 ana kategoride 24 trend takip ediyor, iş ve özel hayatı etkileyecek bu eğilimlerle ilgili araştırmalar yapıyoruz. Canlı-cansız her şeyin internete bağlanacağını düşünüyoruz. Tüketmekten ziyade, üretmeye ve bu algıyı yaygınlaştırmaya çalışıyoruz.”
Panelde söz alan Ramazan Subaşı, Raspberry Pi yapısının gelişimini, Cambridge’de fon oluşmasının ardından, yeni çağın eğitimi odaklı BT cihazının yapılışını anlattı. “35 dolara bilgisayar sunan Raspberry Pi, bir mini canavar” tanımını yapan Subaşı, şöyle devam etti:
“Sonra daha da ucuzunu yapmak gündeme geliyor ve daha küçük, 5 dolarlık Raspberry Pi 0 isimli bilgisayar ortaya çıkıyor. Bu tarz ürünler hep vardı, ama bunlar hem daha ucuz hem de son kullanıcılara yönelik. Türkiye’de Pardus ARM ve Pardus Bulut çalışmaları da var Raspberry Pi odaklı. Bu açık kaynak deneme platformu. Prototip ve yetkinlik için bundan yararlanılabilir.”
Gizem Renklidağ, reklam ve sanatın birbirinden ayrıldığını belirterek başladığı konuşmasında, görsel sanatların son zamanlarda interaktiviteden bahseder olduğuna işaret etti. “Görsel yerine, görünce etkileşime geçen yapılar önem kazanıyor” diyen Gizem Renklidağ, ekledi: “IoT başlığında mekaniğe elektronik eklenmesi, etkileşimi de sağlıyor, teknoloji böylece sanata da giriyor. Yenilikçi deneyimlerin adresi sanat ve maker hareketinde yer alanlar da tüketmeden önce üreten insan olmaya önem veriyor.”
Yaptığı çalışmaları ‘giyilebilir elektronik’ olarak tanımlamayı tercih ettiğini vurgulayan Afra Sönmez, bunun gerekçesini, “Akla akıllı saatler geliyor, ama bizim yaptığımız çalışmaya elektronik tekstil veya dikilebilir teknoloji demeyi tercih ediyoruz” sözleri ile anlattı. Odaklandığı başlıkları katılımcılarla paylaşan Afra Sönmez, ABD’li şarkıcı Katy Perry’nin giydiği, her şeyin yazılıma bağlı olduğu CuteCircuit kostümünü, Lady Gaga’nın en büyük müşterisi olduğu, İngiltere merkezli Studio XO’nun mühendislik yetkinliklerine dair detayları katılımcılarla paylaştı ve kendi çalışmalarını şöyle anlattı:
“Önce ‘speaker pillow’ geliştirdim ve çocukluğumdan beri çok sevdiğim dikişi böylece teknolojik bir yastıkla buluşturdum. Dantel tekniği ile LED ördüm ve Electra, giyilebilir teknolojiler başlığında son projem oldu. N’olur bu işle ilgilenin.”
Oyunun kuralları değişiyor
Bosch Türkiye IoT ve Sanayi 4.0 Koordinatörü Mustafa Ayhan, “Akıllı Yaşamda Veri Yönetimi” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Sanayi 4.0 vizyonunun temelinde insan olduğunu belirten Mustafa Ayhan, “Sanayide artık kas gücü değil, beyin gücü ön planda. 2011 yılında Almanya’da Sanayi 4.0 kavramının ortaya atılması ile birlikte kendi fabrikalarımızda dönüşümlere başladık ve özellikle üretim alanında ciddi kazanımlar elde ettik. Bu konuda elde ettiğimiz tecrübeyi tüm ekosistemimize de aktarıyoruz” dedi.
“Oyunun Kuralları Nesnelerin İnterneti ile Değişiyor” başlıklı bir sunum gerçekleştiren Intel Türkiye IoT ve Gömülü Sistemler Teknik Çözümler Müdürü Cem Vedat Işık da konuşmasında şu bilgileri verdi: “Günümüzde artık sensör maliyetleri yarı yarıya düştü. Bant genişliği ve depolama maliyetlerinde de ciddi düşüşler yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Bu da nesnelerin interneti kapsamında yer alan ve alacak cihazların maliyetlerine doğrudan etki ediyor. Bu değişimler iş yapış şekillerini, modellerini ve süreçlerini doğrudan etkiliyor. Büyük veri destekli otonom araçlar, yapay zeka ile öğrenen makineler, modelleme ve simülasyon, gelişmiş hizmet modeli, üç boyutlu baskı, artırılmış sanal gerçeklik, drone’lar, hızlı genişband gibi faktörler dijital dönüşümün temelini oluşturuyor. 2016 – 2020 dönemi, IoT harcamalarının çok büyük bir sıçrama yapacağı dönem olacak. Nesnelerin internetine yatırım yapan şirketlere baktığımızda bunların yüzde 94’ünün yatırımlarının karşılığını aldığını görüyoruz. 2020 yılında her dört kişiden biri işini robotlara devrederken, 2019 yılında sadece üretimden doğan veri miktarı 25 ZB’yi bulacak. Veri analitiği ile elde edilecek olan yıllık bakım tasarrufunun ise 62 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor.”
Bu dönemde karşılan zorluklara da değinen Işık, bunları şöyle sıraladı: Eski yapının korunması, güvenlik, güvenilirlik, birlikte çalışabilirlik, BT ile nesnelerin internetinin entegrasyonu, tutarsız ve dağınık veri. Işık, bunun için uçtan uca hazır, eksiksiz ve esnek yapılara ihtiyaç olduğunu kaydetti.
PTC Türkiye, Yunanistan ve İsrail Bölge Satış Müdürü Dr. Bilgehan Baykal da sunumunda şu bilgileri verdi: “Gelişmiş ülkeler artık verimliliklerini artıramaz hale geldiler. Bunun yolunun dijital dönüşüm ve Endüstri 4.0’dan geçtiğinin farkına vardılar. Bu dönüşümü üç aşama olarak görmek gerekiyor. Anlamak, gelişmek ve başarmak. Tabii Türkiye olarak 2023 hedeflerimiz var ve bu hedeflere ulaşmak için ülke olarak üretkenlik anlamında çok ciddi yol almamız gerekiyor. Büyük kuruluşlar bu konuda adımlar atmaya başladılar. KOBİ olarak adlandıracağımız işletmelerin de bu konuya el atmalarının zorunlu olduğu bir döneme giriyoruz.”
Mühendislik ve yazılım iç içe girdi
Etkinlik kapsamında gerçekleştirilen “Hayalimizdeki Akıllı Ürünler Belki 2020’den Daha da Yakın” başlıklı panelin moderatörlüğünü Dr. Bilgehan Baykal gerçekleştirdi. Katılıcılardan IBM IoT MEA Satış Lideri Dr. İzzet Yılmaz Önel, “Günümüzde hemen hemen tüm tesislerde SCADA sistemleri kullanılıyor. Veri üretiyoruz ama bu verilerin analiz edilmesini göz ardı ediyoruz. Günümüzde mühendislik ve yazılım iç içe girdi ve bu yazılımların yönetimi de artık önemli hale geldi” dedi.
Dijitalis Kurucusu Tolga Yanaşık da “Endüstri 4.0’a geçiş konusunda katetmemiz için gereken daha çok yol var. Örneğin, veriyi analiz edecek yapılara henüz yeterince yatırım yapılmıyor. Akıllı üretimin aklı, tüm süreçleri optimize etmekten geçiyor” dedi.
Fujitsu Türkiye Satış Öncesi Destek Direktörü Emin Çalıklı da konuşmasında, “Dönüşüm süreci hala pek çok kurum tarafından anlaşılmış değil. Endüstri 4.0 büyük bir fırsat ama bu potansiyeli henüz değerlendiremiyoruz. Gelecekte tek merkezden iletişimin olduğu sistemler gündeme gelecek ve büyük ölçüde bunları hizmet olarak satın alacağız” dedi.
Zorlu Holding Enerji ve Bilgi Teknolojileri Müdürü Bora Selcanoğlu da konuşmasında şu bilgileri verdi: “Endüstri 4.0’ın en büyük yansımalarının olacağı alanlardan bir tanesi enerji. Hem farklı kaynaklardan gelen verilerin toplanması ve analiz edilmesi ile birlikte önümüzde yeni ufuklar açılacak. Diğer taraftan bu gelişmelerin akıllı ev konusunda da önemli gelişmelerin önünü açacağını düşünüyoruz.”
Standartlar oluşmalı
Panelin ardından söz alan Quadro Genel Müdürü Serkan Gezici, nesnelerin internetinin sağlık, askeriye, endüstri, otomotiv, tarım gibi pek çok alanı etkilediğini belirterek, bu konuya en çabuk uyum sağlayan sektörün otomotiv olduğunu kaydetti. Hem sanayi hem de kişisel yaşam alanlarında çok ciddi değişimlerin ortaya çıkacağını kaydeden Gezici, nesnelerin interneti konusunda standartların önemli olduğunu ve konunun hızla gündeme gelmesi gerektiğini vurguladı.
Etkinliğin son konuşmacısı olan Sinpaş REIT Sinpaş GYO Bilgi Teknolojileri Müdürü Hakan Cem Topal da Türkiye inşaat sektörünün dünyada ikinci büyük pazara sahip olduğunu, BT ile inşaat sektörünün biraraya gelerek dünyaya yayılan çözümler geliştirebileceğini söyledi.