Enerji güvenliği için bütünleşik yaklaşım benimsenmeli
STM ThinkTech, 4’üncü panelini ‘Enerji Güvenliği: Fırsatlar ve Tehditler’ başlığında, 4 Temmuz tarihinde Ankara’da gerçekleştirdi.
Türkiye’nin ilk teknoloji odaklı düşünce merkezi STM ThinkTech’in düzenlediği panelde, enerji konusu ulusal ve uluslararası düzlemde; arz güvenliği, fiziki güvenlik ve siber güvenlik boyutlarıyla tartışıldı. STM’nin mühendislik, teknoloji ve danışmanlık alanlarındaki bilgi birikimi ve tecrübesini bölgesel ve küresel ölçekte sinerjiye dönüştürmek üzere kurduğu STM ThinkTech, konusunda uzman ve yetkin kişilerle beraber paneller gerçekleştirmeye devam ediyor. Moderatörlüğünü gazeteci Hakan Çelik’in üstlendiği panele konuşmacı olarak; Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Bakan Yardımcısı Alparslan Bayraktar, Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Prof. Dr. Gülnur Aybet ve ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oktay Tanrısever katıldı. Etkinlikte ana sunum, Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Dr. Fatih Birol tarafından yapıldı.
Enerji güvenliğiyle bağlantılı faaliyetlerimizi artırmamız gerekmekte
Panelde konuşan Demir; enerji kaynaklarının kısıtlı olması, bu kaynakların bulunduğu bölgelerde yaşanan istikrarsızlık ve artan enerji talebiyle ortaya çıkan enerji sorununun altını çizerken hem ulusal hem de küresel anlamda önem taşıyan enerji güvenliğine dikkat çekip “Jeopolitik konumunun getirdiği sorumlulukların bilinciyle hareket eden Türkiye, enerji konusunda bölgedeki önemli aktörler arasında yer alıyor. Bugün, enerji güvenliğiyle bağlantılı faaliyetlerimizi artırmamız ve enerji akışını tehdit edebilecek unsurlara karşı önlemler almamız gerekiyor. 2023 hedefleri doğrultusunda enerji arz güvenliğinin güçlendirilmesi, yerli ve yenilenebilir kaynakların kullanımı ve öngörülebilir piyasa koşullarının tesis edilmesini içeren bir strateji benimseyen ülkemiz, altyapı ve veri güvenliği konusunda da ciddi adımlar atmakta. STM’nin bu alandaki çalışmaları ve ThinkTech’in faaliyetleri de ülke güvenliği için önemli bir katkı teşkil ediyor” açıklamasını yaptı.
Gelecek stratejilerine katkı
“STM ThinkTech ile 30 yıla yaklaşan birikim ve tecrübemizi teknoloji tabanlı öngörülere çevirerek bölgesel ve küresel çapta güvenlik stratejileri geliştirmek üzere çalışıyoruz” ifadesini kullanan İkinci, konuşmasına şöyle devam etti: “Teknoloji alanında yaptığımız yatırımlar, savunma sanayimizi yerli ve milli ürünlerle güçlendirmek adına önem taşıyor. Ulusal güvenlik kapsamında baktığımızda, enerji konusundaki kritik altyapılar; korunması ve olası tehditlere karşı önlem alınması gereken stratejik sistemler arasında yer alıyor. Bilişim ağlarına bağlı sistemlerin karşı karşıya olduğu tehditler, veri kaybı ve veri kayıplarından doğabilecek ciddi riskler oluşturuyor. Bu kapsamda enerji güvenliğini sağlama konusunda bütünleşik bir yaklaşım benimsenmesinin büyük bir önem taşıdığını düşünüyoruz. Bugün gerçekleştirdiğimiz panel ile enerji güvenliğini farklı boyutlarıyla ele alarak gelecek stratejilerin belirlenmesine ve birlikte çözümler üretilmesine katkı sunmayı hedefliyoruz.”
Asya ülkeleri, üretim ve tüketiminin merkezi haline geliyor
Panelde bir sunum gerçekleştiren Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Dr. Fatih Birol; “Günümüzde enerji sektöründe üç büyük devrim yaşanıyor. Öncelikle enerji tüketenlerin rolü değişiyor. Asya ülkeleri, enerji üretim ve tüketiminin merkezi haline geliyor. İkinci devrime baktığımızda; ABD’nin kaya gazı, petrol ve doğalgaz üreticisi ve ihracatçısı konumuna geldiğini görüyoruz. Üçüncü devrimse yenilenebilir enerji konusunda yaşanıyor. Bugün rüzgâr ve güneş enerji üretiminde maliyetler ciddi oranda düşmüş durumda” değerlendirmesini yaptı. Dünyada enerji talebinin 2018 yılında büyük bir artış gösterdiğini belirten Birol, sürdürülebilir bir dünya için enerji verimliliğinin büyük bir önem taşıdığını vurguladı. Panelde Türkiye’nin enerji güvenliğinin sağlanması konusunda kararlılığını vurgulayan Bayraktar, “Önceliğimiz ve temel amacımız enerjinin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu şekilde tüketicilere sunulmasıdır. Bu anlamda geliştirdiğimiz politikalar uzun vadeli, bütüncül ve kapsamlı bir bakış açısının ürünüdür. Yerli ve yenilenebilir kaynakların azami seviyede ekonomimize kazandırılması, enerji verimliliği konusunda adeta seferberlik ilan edilmesi, kara ve denizlerimizde petrol ve gaz aramaları, enerji sektöründe yerli imalatın geliştirilmesi ve Ar-Ge destekleriyle yatırımlar devam ediyor. Bunun yanında Türkiye, enerjnin bölgesel kalkınma ve refaha katkı sağlayan ve yaşanan çatışmalara çözüm üreten yönüyle ele alınması gerektiğine de samimiyetle inanmaktadır” şeklinde konuştu.