Equinix Türkiye Genel Müdürü Aslıhan Güreşcier: “ÇOKLU BULUT ARTACAK”
“Hem çalışan deneyimi hem de müşteri deneyimi açısından, bulutla birlikte, pandemi sonrasında gündeme gelen çok faktörden bahsettiniz hepiniz. Bizim de kendi teknoloji trendleri araştırmamızda çok öncelikle öne çıkan konu bulut adaptasyonunun çalışan ve müşteri deneyimine etkilerine yönelik. Ne mutlu ki bütün yöneticilerimiz bulutun artık tartışılmaması gereken ve kaçınılmaz bir altyapı olduğu kanısında. Biz de bunu araştırmamızda görüyoruz. Öte yandan, bir de regülasyonlar konusu var. Her endüstrinin kendine has regülasyonları bulunuyor. Bunların gerekliliği konusunda ben de hemfikirim. Sadece vurgulamak istediğim şu; Regülasyonlara dair, kanun koyucuların esnekliği ve hızı bizim sektörlerimizin ilerlemesinde çok ciddi bir etkiye sahip, bu sebeple belki bu iki noktada gelişmeler gerekebilir.
Regülasyonlar ve düzenleyici kurumlar özellikle belirli sektörlerde daha da önemli. Bana göre Türkiye’deki finans sektörünün bu kadar sağlam olmasının temelinde yatan sebeplerden biri BDDK gibi bir düzenleyici kurumun olması.
Bütün yöneticilerimiz doğru servis sağlayıcıya işaret eden yorumlar yaptılar. Kesintisizlik, ölçeklenebilirlik duyduklarım arasında. Bunların tamamı, gerek sizler bulut servisleri alırken gerekse bu bulut servislerini size sunan sağlayıcıların, kendi altyapılarını seçerken kritik. Bizim gibi dijital altyapı sağlayıcılar açısından meselenin özü de bu. Çoklu bulut ve hibrit bulut tarafında da çokça geri bildirim ve vizyon paylaştığınızı duydum. Bizim teknolojik trendler araştırmamız da bunu söylüyor: Çoklu bulut artacak, hibrit bulut zaten regülasyonlardan ötürü kaçınılmaz. Bazı durumlarda hibrit, ama PaaS’a, SaaS’a benzer yapılarda kurguladığınız yapıları kullanıyorsunuz ve kullanmaya devam edeceksiniz.
Eş zamanlı olarak aynı veriyi farklı bulutlarda yönetebildiğiniz bir evrilme, olması beklenen bir durum. Belki de bir gereklilik. Dönüşüm tarafının da çok gerekli olduğunu vurguladınız, bizim de katıldığımız naçizane hususlardan bahsedildi: Süreç, sistem ve insan kaynağı gibi. Bu üçü hizalanmadığı müddetçe dijital dönüşüm başarıya ulaşamıyor. Bulut servisler, bunun temeli aslında, dijital altyapının temeli. ‘Ama buluta adapte olduk, verileri buluta yükledik’ denince iş bitmiyor tabii. Hakikaten dijital ekonominin parçası olacak şekilde kurumlar dönüşeceklerse, bunu hem insan kaynağı hem de iş süreçleriyle bir arada yapmaları gerekiyor ki bu konuda hemfikiriz.
Son olarak, dijital altyapılara ilişkin, yabancı yatırımlar ya da Türkiye’de bizim gibi doğrudan direkt yatırımcıların en önemli katkısı olarak, ülkemizde geliştirilen katma değerli yazılım ve servislerin, dünya pazarlarına ihraç edilmesindeki yeri; buna ilişkin platform sağlayıcılığı gibi hususların mutlaka altını çizmek isterim. İş ortaklıklarımızla hedeflediğimiz en temel katma değer de bu”.