Farkındalık daha da artırılmalı
Çevreci yaklaşımlar ve çevreci teknolojiler konusunda farkındalığı artırmak için kurumlara büyük iş düşüyor. Bu konuda yazıcılarda inkjet teknolojisini ve çevreye olan katkılarını, mümkün olan her platformda ve fırsatta aktarmaya çalıştıklarını kaydeden Epson Türkiye Müşteri Hizmetleri Müdürü Engin Hıraoğlu, “Çevre aslında hepimizin yaşam alanı, dolayısıyla hayatımız. Farkındalık ve ilginin daha fazla olması lazım, zira bazı şeyleri kaybettikten sonra telafisi yok” dedi. Hıraoğlu, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Biz Epson olarak üretim aşamasından dağıtıma, malzemeden kullanıcının tüketim durumuna kadar tüm aşamalarda doğanın kazanması için uğraşıyoruz. Mesela mürekkep şişesi ambalajlarımız geri dönüşümle elde edilen malzemeden. Inkjet teknolojisi kullanıyoruz ana ürün segmentlerimizden biri olan yazıcılarımızda. Inkjet teknolojisinin lazere oranla çevreye katkısı inanılmaz fazla. Rakamlarla örnek vermek gerekirse 2015 sonu verilerine göre Sadece Batı Avrupa’da işletmelerin lazer yerine Epson inkjet yazıcı kullanması durumunda ortaya çıkan veriler oldukça dikkat çekici. Yüzde 94’e kadar daha az atık ki bu oran en az 221 bin tonluk atığın olmaması anlamına geliyor. Yüzde 96’ya varan enerji tasarrufu, ortalama 507 bin hanenin elektrik, su vb. giderini karşılayacak rakama tekabül ediyor. Yüzde 92’ye varan daha az CO2 salımı ki bu da 26 milyon 900 bin ağaç tarafından emilen miktar. Ayrıca şunu da eklemek isterim ki yine dünyada bir ilke imza atarak PaperLab adlı ürünümüzü lanse ettik. Neredeyse bir ofis masası kadar yer tutan bu makinemiz ‘ofis içi kağıt geri dönüşüm laboratuarı’ konseptine sahip. ‘Çevre Vizyonu 2050’ olarak belirlediğimiz bir başlığımız var. 2050 yılına kadar hedefimiz, ürünlerimizin ve hizmetlerimizin tümünün yaşam döngüleri boyunca CO2 emisyonlarımızı yüzde 90'a kadar azaltmak.”