Fiberde gelinen nokta çok farklı
Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER), Türk Telekom’un Türkiye’de fiberleşme oranının yüzde 92’ye vardığı şeklindeki açıklamasını tartışmaya açtı.
Türk Telekom’un basına yaptığı açıklamaları “Türkiye’de fiber demek Türk Telekom demektir” başlığıyla sunmasını eleştiren TELKODER, hakim işletmeci olan bu kurumun artık bu tip tekelci açıklamaları bırakması gerektiğini dile getirdi.
Konu hakkında açıklamalarda bulunan TELKODER Yönetim Kurulu Başkanı Halil Nadir Teberci, fiberin hızla yaygınlaşması için öncelikle tüm paydaşların küresel rekabette geri kalındığını kabul etmesi gerektiğini vurguladı:
“Türk Telekom yaptığı açıklamalarda Türkiye’de hanelerin yüzde 92’sinin sokağında istisnasız oldukları ve Avrupa’nın 3’üncü büyük FTTH/B altyapısına sahip olduğumuz iddia ediliyor. Türkiye’nin nüfusu, AB üye ülkelerinin her birinin nüfusundan fazla. Dolayısıyla burada sayıya değil, orana bakmak lazım. Kaç haneye fiber götürdüğümüze göre değil, mevcut hanelerin yüzde kaçına fiber götürdüğümüze göre bir kıyaslama yapmamız gerekir; aksi kendimizi yanıltmak olur. Yanıltıcı kıyas ve rakamlardan kaçınılması gerek. Mevcut hanelerin ne kadarında fiber altyapı bulunuyor diye baktığımızda, ülkemiz fiber altyapı yaygınlığında Avrupa’da 21. sırada. Ülkemiz fiber abone yaygınlığı açısından da Avrupa’da ancak 23. sırada yer alıyor. Sabit genişbantta abonelerin deneyimlediği hız bakımından ise durum ne yazık ki daha da kötü: Ookla Speedtest Global Index Mayıs 2022 verilerine göre sabit internet hızında ülkemiz dünya sıralamasında 104’üncü, OECD ülkeleri arasında ise son sırada yer alıyor.”
Ortak altyapı şirketleri aktif olmalı
Türkiye’nin altyapı yatırımlarının umulanın çok gerisinde olduğunu dile getiren Teberci, 2022 yılının ikinci yarısında 2023 hedeflerinin yarısının bile tutturulamamış olduğunu belirtirken, bunun sadece ortak altyapı ile mümkün olabileceğini söyledi ve şöyle devam etti:
“Gelişmiş ülkelerde artık işletmeciler altyapıda güçlerini birleştirerek; tüm İşletmecilere eşit mesafede konumlanan, sadece toptan hizmet sunmaya odaklanarak yatırım yapmayı ve bu yatırımları etkin bir şekilde kullanmayı hedefleyen Ortak Altyapı şirketleri etrafında kümeleniyor. Ülkemizde de mevcut altyapıların dönüşümünün ve gelecek fiber altyapıların yeni kurulacak ve tüm işletmecilere eşit mesafede olacak Ortak Altyapı şirketi bünyesinde yapılması, altyapı yatırımlarının önündeki bürokratik ve ekonomik engellerin kaldırılması halinde ülkemizin fiberde hak ettiği konuma hızla geleceğine inanıyoruz. Bu konuda daha önce Sayın Cumhurbaşkanının verdiği talimata uygun şekilde gerekli adımların atılması gerektiğini düşünüyoruz.”
Türkiye’de çalışır, erişilebilir ve hesaplı bir ortak altyapı kurmak için çalışan firmaların Türk Telekom tarafından neden eleştirildiğini anlayamadığını dile getiren Teberci, şunları söyledi:
“Türkiye, elektronik haberleşme sektörünü 20 yıl önce serbestleşmeye açtı. Serbestleşmenin amacı rekabetin geliştirilmesidir, ancak Türk Telekom genel müdürü (kendi itirafı) biz halen tekeliz ve yeteriz diyor. Bu sektörün önünün açılması ve tekel durumunun ortadan kaldırılması için ilgili kurumlar gereğini yapmalıdır. Fiber çekmenin iki yolu var. Biri geçiş hakkı, ki çok zorlu ve uzun bir süreç. Diğeri de tesis paylaşımı. Rekabetin olması için bu ikisinin de önünün açılması gerekir. Türkiye’nin yüzde 92’sini kapsadığını söyleyen Türk Telekom’un bugüne kadar yaptığı tesis paylaşımı sayısını ve uzunluğunu da açıklaması gerekir. Pazardaki hâkim işletmeci Türk Telekom’un, yatırım yapan rakiplerini sürekli şikâyet etme yaklaşımından vazgeçmesini ve ülkemiz adına daha yapıcı bir tutum sergileyerek, elindeki fiber kabloları ve fiber kanallarını paylaşması, yeni altyapı kuracak olanlara engel olmaması, ülkemiz için değer yaratacak bir anlayış içinde olmasını temenni ediyoruz.”