Gedik Yatırım CIO’su Bülent Parlakol: Ekosistemde artık küçük oyunculara da yer var
“Hizmet” kavramı artık profesyonel hayatımızın ve işletmelerimizin vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Hizmet almak ise artık standart bir satın alma aktivitesinin ötesinde, bir iş birliği ya da ortaklık modeli kurmak anlamına geliyor.
Özellikle finans sektöründe çok farklı ürün ve hizmet sağlayıcılardan oluşan bir ekosistem var. Hiçbir kurum her şeyi kendi kendine yapacak bir kurgu içerisinde olamıyor, hepimiz iş birliklerine açık olmak durumundayız. Bu sayede farklı bakış açılarının, yenilikçi iş modellerinin de önü açılıyor.
Elbette bu iş birliği modellerinde en başta gelen ve en çok dikkat edilen nokta alınacak hizmetin ihtiyacımızı kaliteli bir şekilde ve uygun maliyetle karşılıyor olması. Ancak değerlendirme ve karar verme aşamasında çok zaman tek kriterimiz bu olmuyor. Kalite ve maliyetin ötesinde ön plana çıktığını düşündüğüm ve değinmek istediğim üç başlık var.
Bunlardan ilki “geleneksel” ya da “yenilikçi” yaklaşımlar arasında bir tercih yapılması durumu. Bu ayrım birçok yerde bir karar noktası olarak karşımıza çıkabiliyor. Özellikle kurumsal yapılarda bir iş ortağı seçiyorsanız bazen maliyete bile bakmaksızın güvenilirlik, sürdürülebilirlik, tecrübe ve referanslar önemli hale gelebiliyor. Ama bazen de bu kadar geçmişi ya da tecrübesi olmayan, ancak işini doğru yapabilme potansiyeline sahip, nispeten daha küçük ve daha yeni tedarikçilere, hizmet sağlayıcılara da fırsat vermek gerektiğini düşünüyorum. Bunun biraz riskli bir yanı olsa da yenilikçilik adına ekosisteme önemli katkı sağlayan ve değer yaratan birçok başarılı örneğini geçmişte ve günümüzde görüyoruz.
İkinci bir başlık olarak “ihtiyaç” tarifini ele almak gerekiyor. Çok zaman ihtiyacı kendimiz belirliyor ve sadece buna odaklanıp bunu karşılayacak iş ortaklarını bulmaya yöneliyoruz. Burada bakış açısını biraz daha genişletmek gerektiğini düşünüyorum. Bazen karşımıza öyle şeyler çıkıyor ki bambaşka bir ürün ya da hizmet henüz farkında olmadığımız ihtiyaçlarımızı bize göstermeye başlıyor. Yani çok zaman ihtiyaç ürün ya da hizmeti ortaya çıkarırken, bazen de ürün ya da hizmet ihtiyacı yaratabiliyor.
Son başlık olarak da “uyum” konusuna değinmek istiyorum. Birbiri ile özellikle uzun süreli bir model ile iş birliği halinde olan yapıların kimyalarının tutması gerekiyor. Elbette profesyonellik çerçevesinde bu iş birliğinin tüm kuralları ve prensipleri belirleniyor. Ancak bu çerçevede birlikte iş yapan ekiplerin uyum içerisinde çalışması bu iş birliğinin verimli olmasındaki en önemli başarı faktörü. Bu nedenle, sadece karar vericilerin değil, birlikte çalışacak olan ekiplerin uyumu da son derece önemli ve gerekli.