Geleceğin öğrenimine bir adım…
Günümüzde oldukça önemli hale gelen ‘bilişim teknolojisi destekli öğrenme’ alanındaki gelişmelerin ve yeniliklerin tartışılmasına olanak sağlayan Future-Learning Konferanslarından ilki 2004 yılında yapılmıştı. Her iki yılda bir düzenlenen “Uluslararası Gelecek İçin Öğrenme Alanında Yenileşim Konferansı” (International Future-Learning Conference on Innovations in Learning for the Future)’nın 5.’si İstanbul Üniversitesi (İÜ) Enformatik Bölümü, Türkiye Bilişim Vakfı ve Türkiye Bilişim Derneği İstanbul Şubesi’nin desteğiyle 5-7 Mayıs tarihleri arasında İÜ Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Bu yılın özel tema’sı “Sağlık alanında bilişim” olarak belirlenen konferansta, muhtelif çalıştaylar düzenlendi. Ayrıca “Geleceğin Öğrenimi (Future Learning)“ konferanslarında, başlı başına bir yenilik olarak kabul edilebilecek ve günümüzde çok önem kazanmaya başlayan “e-öğrenme (e-learning)” ve “uzaktan eğitim (distance learning) üzerinde yoğunlaşan ve aşağıda belirtilen konu başlıklarında hazırlanmış özgün araştırmalar da sunulup, tartışıldı.
• Web tabanlı etkileşimli eğitim projesi Letsfeedback çalıştayı,
• Süper bilgisayarlar ile veri analizi, animasyon ve simülasyon,
• Uzaktan öğretim aracılığı ile eğitici eğitimi çalışmaları,
• Eğitimde robotların kullanımı,
• Sağlık bilimleri ile web tabanlı eğitimlerin bütünleştirilmesi,
• Sağlık eğitiminde bilgi teknolojileri,
• Tıp eğitiminde e-öğrenme…. vbg.
Konferansın ilk günü öğleden sonra üzerinde durulan önemli bir başlık da ‘MOOC’dan yararlanarak kişiselleştirme ve uyumdu. Tek kelime olarak okunduğunda hiçbir anlam ifade etmeyen bu kısaltma, Birleşik Devletler’de ‘üniversite eğitimin geleceği’ olarak tanımlanıyor. MOOC, ‘Massively Open Online Course’ kelimelerinin ilk harflerinden oluşuyor. Kitlelere açık, internet ortamında verilen dersleri tanımlıyor. Söz konusu dersler gerçekten de kitlesel ölçekte açıklığa sahip. Örneğin; tek bir dersi binlerce öğrenci ve profesyonel aynı anda alabiliyor. Dersleri, ‘ders’ yapan uygulama ise katılımcılara ödevlerin verilmesi, performans değerlendirmesinin yapılması ve aynen gerçek bir okulda olduğu gibi geçenlerin kalanlardan ayrılması. MOOC eğitim sektöründe son iki yıldır müthiş bir çalkantı yarattı. Akademisyenlerin ve saygın üniversitelerin bazıları yeni kavramı hızla benimsedi. Harvard, M.I.T, CalTech ve Texas üniversiteleri MOOC fenomenini geliştirmek ve yaygınlaştırmak için ortaklaşa söz verdi. Sadece bu dört üniversitenin MOOC teknolojisine yönelik 100 milyon doları aşan bir bütçeyi 3 yıl içinde harcayacağı tahmin ediliyor. MOOC kavramını benimseyenler onu ‘kaliteli eğitimin demokratikleşmesi’ olarak görüyor.
Sonuç olarak “Uluslararası Gelecek İçin Öğrenme Alanında Yenileşim Konferansı”nın önemli bilgi paylaşımı sağladığı çok açık. Ancak devletten katılımın olmaması, eğitimin geleceğine verilen önemin iç burkan bir göstergeydi.