Gelecek 10 yıl nasıl bir 10 yıl olacak?
Teknolojiye dair yakın gelec ek vizyonu, genel olarak bakıldığında daha çok mevcut olanları bir adım ileriyle götürmek ve gösterilen çabaların meyvelerini toplamakla ilişkili sonuçlar ortaya koyar. Ama konu teknoloji olduğunda, vizyon oluşturmak için ortaya koyduğunuz zaman çerçevesini biraz genişlettiğinizde bir anda işin içine bilim kurgu benzeri kavramlar girmeye başlıyor.
Bu alanda önümüzdeki 10 yıla dair vizyonun belirlenmesindeki şu an en kapsamlı kaynaklardan birini de Vodafone’un desteğiyle yürütülen “The Future Agenda” tartışma platformundan çıkan sonuçlar oluşturuyor. Bu ay içinde İstanbul’da gerçekleştirilecek bir dünya lansmanı eşliğinde “Future Agenda: World in 2020” adıyla kitap olarak da piyasaya sürülecek olan bu görüşler, gelecek on yıla dair oldukça ilginç tespitler içeriyor.
Gelecek 10 yılın teknolojik vizyonunu ortaya koymak adına, Türkiye’den de çok sayıda temsilcinin katıldığı The Future Agenda Programı Global Direktörü Dr. Tim Jones’la gerçekleştirilen röportajın önümüzdeki 10 yıla ışık tutacağına inanıyor ve sizlerle paylaşıyoruz. Global program çalışmalarında elde ettiğiniz verilere göre önümüzdeki 10 yılda bizi ne gibi mücadeleler bekliyor? 2020’ye dair en önemli olduğunu düşündüğünüz 10 öngörünüzü paylaşabilir misiniz?
2020 yılında dünyayı etkileyecek dört temel makro parametre var: Dünya nüfusunun dengesiz bir şekilde ve sürekli artması; fiziksel, ekonomik ve politik kaynaklar için mücadele; Küresel bağlantı sayesinde evrensel veri aktarımı ve ekonomik gücün batıdan doğuya doğru kayması.
Bunun yanında sağlık, varlık, mutluluk, mobilite, güvenlik ve yerleşim olarak sıralayabileceğim 6 alanda önemli gelişmeler yaşanacağını düşünüyoruz.
Sağlık: Küresel salgın (pandemi) vakaları. Önümüzdeki 10 yılda sağlık hizmetlerinin yetersiz olduğu bölgelerden başlayarak dünyaya yayılan en az 2-3 pandemi vakası yaşanacağını öngörüyoruz.
Varlık: Dinamik fiyatlandırma. Akıllı sayaçlar ve sürekli izleme servisleri sayesinde kaynak ve hizmetlerin erişim ve ihtiyaca göre dinamik olarak fiyatlandırılacağını düşünüyoruz.
Mutluluk: Karma kimlikler. Gerçek veya sanal ortamdaki arklılık ortadan kalkacak ve insanlar bir yerine birden fazla kimlikle kendilerini ifade etmeye başlayacaklar.
Mobilite: Çin treni. Çin, ulaşım için demiryollarına 1 trilyon dolar yatırım yapacağını ve 2020 yılında demiryolu ağını 120 bin kilometreye uzatacağını açıkladı.
Güvenlik: Güneş çağı. İklimsel değişimler ve yönetimlerin enerji üzerindeki kontrol baskısı geniş çaplı güneş panellerini gündeme getirecek.
Yerleşim: Mega şehirler. Şehirlerarası rekabetin artması, küresel çapta öne çıkan mega şehirlerin doğmasına neden olacak.
Neden bu konuların bu kadar önemli olduğunu düşünüyorsunuz?
Daha önceki zamanlardan farlı olarak bugün dünyanın bize sunabileceği kapasitenin ötesinde bir yaşam sürüyoruz. Popülasyon, ekonomik büyüme, sağlık, yiyecek, su, enerji ve atıklar konusu eskiden olmadığı kadar başımızı ağrıtıyor. Çin ve Hindistan büyümeye ve tüketimini artırmaya devam ettikçe, bu konumlara gidecek alternatif rotalar bulmak Amerika ve Avrupa için bir öncelik haline geliyor.
Uzmanlarınıza göre bu sorunların çözümü nedir?
Çözümler muhtemelen kürsel çapta olmayacak. Şimdiye dek yaşadığımız örneklerde herkesin aynı doğru üzerine gittiği ve sonuç alındığı durumlarla çok ender karşılaştık. Benim aklıma gelen tek örnekler ozon tabakasının delinmesini önlemek için gerçekleştirilen Montreal Protokolü ve kanlı elmas ticareitin önlemek için uygulanan Kimberly süreci. Bunun yerine yerel önlemler almak çok daha önemli. Yerel yönetimlerin ve şirketlerin, küresel bir bilinç eşliğinde kendilerini kontrol altına alması yürümek için en uygun yol olarak görünüyor. Bunun etkilerini küresel iklim değişikliğinden su tüketimine, veri güvenliğinin sağlanmasından yiyecek teminine kadar her alanda göreceğimizi düşünüyorum.
Geleceğin küresel trendlerini kim belirleyecek?
Çin şu anda bu konuda kontrolü ele almış gibi görünüyor. Çin’deki orta sınıf tüketiciler çoğu marka için ilham verici. Çin düşük karbon emisyonlu ulaşım için yolu açıyor, daha fazla Çinlinin uçması havayolu seferlerine olan talebini yükseltiyor, Çin’deki kaynak tüketimi sürekli artıyor, para birimi daha önemli hale geliyor, ülke olarak küresel sorumluluklarını çok daha ciddiye almaya başladılar… Bu nedenle Çin’in önümüzdeki dönemde yol gösterici olacağını düşünüyoruz. Önümüzdeki 10 yılda Hindistan’ın da benzer bir rolü olacak ama bunun Çin kadar belirgin olmayacağını öngörüyoruz.
Tüketicilerin tercihinin çeşit ve fiyattan öte daha az çeşitliliğe doğru yöneleceğini düşünüyorsunuz? Bu şirketler için ne anlama geliyor?
Sanal dünyada çeşitlilik sürekli artmaya devam edecektir. Ama gerçek dünyada kaynakların kısıtlanması ve verimli kullanım ihtiyacı ürün portföyünün etkin sunumu gibi bir kavramı, yani ‘önerilen ürünler’ yaklaşımını ön plana taşıyor. Bu da fiyat veya inovasyonla ortaya çıkan bir fark. Ryanair ve Apple örneklerinde olduğu gibi. Bunun sonucunda ortalama fiyat sunan ve herkesin zaten yaptığı şeylerin benzerini yapıp ortaya koyan şirketlerin ömrünün uzun olmamasına neden olacaktır.
Elde ettiğiniz bulgulardan şirketler ne şekilde yararlanabilir? Bu bilgiler ışığında daha iyi bir gelecek öngörüsüne ulaşmak için neler yapılabilir?
Dünya genelindeki birçok organizasyon bu bulgular ışığında farklı aktivitelere imza atıyorlar. Bazıları yeni büyüme platformları bularak yeni çözümler üretmek ve rekabette öne çıkmak için faydalanıyor, bazıları mevcut stratejilerini geliştirmek için bunlardan yardım alıyor, bazıları da daha geniş kitlelere ulaşmak ve geleceğe dair stratejik öngörülerini zenginleştirmek için bunlardan faydalanıyor.
Mobil internet teknolojileri sayesinde Türkiye, tarihinde ilk defa teknolojik bir akımı zamanında yakaladı. 3G’nin hayatımıza getirdiği hız sayesinde, insanımız mobil internetle tanıştı.
Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Koray Öztürkler’in verdiği bilgilere göre, 2010’un 3. çeyreğinde kullanıcı başına aylık ortalama mobil internet kullanımı geçen yılki rakamlara nazaran yüzde 343 oranında yükselme kaydetti. 3G’nin getirdiği bu hareketlenmenin ve olumlu eğilimin önümüzdeki dönemde de süreceğini kaydeden Öztürkler, şunları söyledi:
“Genişbantın sunduğu olanaklar önümüzdeki dönemde de Turkcell’in ve tüm sektörün odağında olacaktır. Turkcell olarak hayatımızı kolaylaştıran yenilikçi ürün ve servisler geliştirmek, bunları müşterilerimize sunmak için yoğun bir çaba içindeyiz. Dünyada da iletişim sektöründe eğilim bu yönde. Buna bağlı olarak, iletişim sektörünün yanı sıra yazılım dünyasında da bir hareketlenme söz konusu. Artık internetin, iletişimin, bilgi ve eğlencenin bütünleştiği bir dünyada yaşıyoruz. 3G’nin hayatımıza getirdiği hız; medya, internet, finans, sağlık gibi farklı sektörlerde de yeni açılımlara, hareketlenmelere yol açıyor. Bunun yakın ve orta vadede devam edeceğini öngörüyoruz.”
Öztürkler, bu eğilimin farklı alanlara odaklanma fırsatı yarattığını da şu sözlerle dile getirdi: “Tüm dünyayı etkileyen küresel 2009 krizinde gördük ki, şirketler ne kadar büyük ve köklü olursa olsun teknolojiye, yeniliklere uyum sağlayamazsa yok olmaya mahkumlar. İçinde yaşadığımız mobil internet çağında, tüm kuruluşların bu yeni çağa uyum sağlamaları gerekecek. Sektörde veri depolama da önemli odak alanlarından biri haline geliyor. Önümüzdeki dönemde, Türkiye’nin en büyük sayısal veri merkezini kuruyoruz. Ayrıca müşterilerimize e-posta ve video sunucu hizmetleri de sunmaya başlayacağız.”
• Akın Öngör, WWF Türkiye Başkanı/Suyun Yönetimi
• Ali Sabancı, Pegasus Yönetim Kurulu Başkanı /Terzi Usulü Ulaşım
• Alphan Manas, Brightwell Holdings Yönetim Kurulu Başkanı / Elektrikli
Mobilite
• Bülent Eczacıbaşı, İKSV Yönetim Kurulu Başkanı / Canlı Deneyimler
• Erkut Yücaoğlu, MAP/Turkuaz Grubu Yönetim Kurulu Başkanı / Güneşin
yükselişi ve Yenilenebilir Enerji
• Ersin Özince, Bankalar Birliği Başkanı / İnovatif Bankacılık
• Hamdi Akın, Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı / Hava Ulaşımının
Geleceği
• Hüsnü Özyeğin, Özyeğin Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı / Eğitimin
Geleceği
• Mehmet Ali Aydınlar, Acıbadem Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı /
Kitlesel Sağlık Turizmi
• Muhtar Kent, The Coca Cola Company CEO / Göç Çekim Alanları
• Suzan Sabancı Dinçer, Akbank Yönetim Kurulu Başkanı / Üçüncü Global
Para Birimi
• Ümit Boyner, TÜSİAD Başkanı / Siyasette ve İş Dünyasında Kadınların Yükselişi
• Vuslat Doğan Sabancı, Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş. Yönetim
Kurulu Başkanı / Kesintisiz Medya Tüketimi
• Ferit Şahenk, Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı