Gelecek 10 yılı mobilite yönlendirecek
Rekabetin yoğun olduğu bir sektördeyiz ve coğrafi sınır tanımayan bir arenada küresel aktörlerle birlikte varlık gösteriyoruz. Üstelik yalnızca Türkiye’de değil bulunduğumuz bölgede de teknoloji lideri olma rolünün gereğini yapmak durumundayız. Bu liderliği sürdürebilmek için hem Ar-Ge’ye hem de söz konusu ürünlerin kullanılabilmesi için gereken altyapı ve platformlara yatırım yapmaya devam edeceğiz. Mobil internet, bulut bilişim, makineler arası iletişim (M2M) 2015’te de sektörümüzün odak alanları olacak. Çözüm ortaklarımızla birlikte Türkiye’ye sürdürülebilir büyüme sağlamak üzere sektörümüze öncülük etmeye devam ediyoruz.
Önümüzde teknolojinin etkisiyle dönüşen yeni bir dünya var. Yeni dünyada, bir yanda mobil platformlar ve bulut üzerinde yükselen servis ve ürünler; diğer yanda ise bu alanları etkin ve kesintisiz olarak buluşturan network altyapısı var. Başarının anahtarı ise, bu güçlü networkü kullanarak yeni teknolojileri işine uyarlamakta yatıyor. Teknolojiyi kullanarak müşterileri için fark yaratanlar, rekabette öne geçerek şirketlerini başarıya taşıyabiliyor.
UMTS Forum’un “Mobil trafik öngörüleri 2010-2020” raporuna göre, 2020 yılında mobil telefon penetrasyonunun, M2M çözümleri hariç olmak üzere, 9 milyar 38 milyona, diğer bir deyişle dünya nüfusunun yüzde 119’una ulaşması bekleniyor. Aynı dönemde mobil geniş bant kullanıcılarının sayısının ise 4,3 milyar olacağı tahmin ediliyor. Tüm sektörlerin gündeminde önemli yer tutan “mobilite”nin asıl itici gücünün GSM sektörü olduğu göz önüne alındığında, gelecek 10 yılda sektörümüzü “artan mobilite talebi” yönlendirecek diyebiliriz. Değişim ve dönüşümün itici gücü olan sektörümüzde önümüzdeki dönemde değişimi yaratacak trendlerin mobil internet, M2M ve bulut bilişim alanında kaydedilecek gelişmelerle ortaya çıkacağını düşünüyoruz.
5 SIM karttan biri M2M olacak
2020 yılına gelindiğinde dünyadaki her 5 SIM karttan birinin M2M SIM kart olması bekleniyor. Aynı tarihlerde dünyada birbiriyle iletişim kurabilen cihaz sayısının ise 80 milyarı bulacağı öngörülüyor. Bulut uygulamaları ise bilişimde önlenemez bir teknolojik trende dönüşmüş durumda. Giderek hayatımızın içine daha fazla giren bulut bilişim, pek çok sektörde hızla yayılacağa benziyor. Önümüzdeki 10 yılda dijital verinin 44 kat artması bekleniyor. Araştırma şirketi Gartner’ın öngörülerine göre, 2013 yılı içerisinde bulut bilişim pazarının ulaşacağı büyüklük 150 milyar doları bulacak. IDC tarafından hazırlanan 2011-2015 bulut servisleri öngörü raporuna göre ise 2015 yılında genel bulut servisleri, BT harcamalarındaki büyümenin yüzde 46’sını oluşturacak. Türkiye pazarının da bu büyümeye paralel bir seyir izlemesi kaçınılmaz.
Mobil iletişim altyapısının sağladığı yetenekler, sürekli yanımızda taşıdığımız cep telefonlarını farklı alanlarda insan hayatına fayda sağlayacak önemli bir araç haline getiriyor. Telefonlarımıza kolayca yükleyebildiğimiz uygulamalar yaşamımızı bir anda kolaylaştırıyor.
Bu konuda dünyadaki gelişmelere göz attığımızda ortaya net bir tablo çıkıyor. Şu anda yüklenen tüm uygulamaların yüzde 33’ü oyun, yüzde 8’i teknolojik ürünlerle ilgili uygulamalar, bunları yüzde 7 ile eğlence takip ediyor. Önümüzdeki dönemde bu trendin devam edeceğini öngörüyoruz, ancak başta sağlık ve kişisel güvenlik olmak üzere insan hayatına değer katan uygulamalarda giderek artış olacağını tahmin ediyoruz.
Turkcell Genel Müdür Yardımcısı İlker Kuruöz