Gelecek 5 yılın 5’li gündemi
IBM önümüzdeki beş yıl içinde bireylerin yaşam, çalışma ve birbirleriyle etkileşim kurma biçimini değiştirebilecek potansiyele sahip “IBM 5’te 5” (#ibm5in5) listesini duyurdu. Bilişsel/kavramsal sistemler çağı olarak tanımlanan önümüzdeki bilgi işlem çağına zemin hazırlayan yenilikleri bulup çıkaran listede yer alan maddeler eğitim, perakende, sağlık, güvenlik ve şehir yaşamını kapsıyor. Yeni listeye göre önümüzdeki 5 yıl içerisinde:
• Sınıf sizi tanıyacak ve size özel eğitim sunacak.
• Yerel bölgelerden satın alma, çevrimiçi satın almaları geçecek.
• Doktorlar, sağlığınız için rutin olarak DNA’nızı kullanacak.
• Çevrimiçi ortamda dijital bir koruyucunuz olacak.
• Şehir, içinde yaşamanız için size yardım edecek.
“Her şeyin öğreneceği” düşüncesini ortaya koyan liste; makinelerin öğreneceği, muhakeme yeteneklerine sahip olacağı ve insanlarla doğal ve kişiselleştirilmiş bir yöntemle iletişim kuracağı yeni bilişsel/kavramsal sistemler çağıyla örtüşüyor. Listede yer alan inovasyonlar; tüketiciler, vatandaşlar, öğrenciler ve hastalar açısından avantajlar sunan gizlilik ve güvenlik hususlarıyla birlikte, bulut bilişim, yeni veri analitiği ve öğrenme teknolojileriyle birlikte ortaya çıkacak. “5’te 5” listesinin detayları şu şekilde:
Kişiyi tanıyan sınıf
Gelecekte sınıflar, eğitimcilere, her bir öğrenci hakkında bilgi edinmeleri için araçlar sağlayarak, onlara anaokulundan liseye ve işe alım sürecine kadar kişiye özel bir müfredat sunacak. Önümüzdeki beş yıl içinde “sınıf”; yetenek testlerinin yanı sıra, e-öğrenme platformlarına ilişkin öğrenci davranışı, test puanları, katılım gibi uzun vadeli verileri kullanarak, öğrenciler hakkında bilgiler edinecek. Bulut bilişim ile sağlanan gelişmiş analitik, öğretmenlere; en riskli öğrencileri ve karşı karşıya oldukları engelleri öngörebilmeleri ve ardından, bireysel öğrenme tarzlarına dayanarak gerekli önlemleri önerebilmeleri için destek olacak.
Yerel bölgelerden satın alma öne çıkacak
Geçtiğimiz yıl dünyada çevrimiçi satışlar ilk kez 1 trilyon doları aştı ve mağazadaki satışlardan daha hızlı bir artış göstermeyi sürdürüyor. Öngörülere göre, beş yıl içinde ortaya çıkacak yenilikler bu durumu değiştirecek ve yerel bölgelerden satın alımları yeniden popüler hale getirecek. Bunu sağlamak için deneyimli perakendeciler, çevrimiçi satışlarda sunulamayacak deneyimler oluşturmak üzere, mağazanın müşteriye yakın olma, yüz yüze kişiselleştirilmiş hizmetler sunma gibi avantajlarından yararlanacaklar. Dijital deneyimi, web üstünden alışveriş yapan kişinin fiziksel olarak dokunabileceği noktaya getirerek, iyileştirecekler. Müşteriye yakınlık ve varlık gösterdikleri alan avantajları göz önünde bulundurulduğunda mağazalar; alışveriş yapan kişilere, her an her yere hızlı teslimat gibi avantajlar da sunabilecekler.
Sağlık için DNA kullanılacak
Bilgisayarlar doktorların, bir tümörün hastayı DNA’sına kadar nasıl etkilediğini anlamasına ve kansere en iyi şekilde müdahale etmek için toplu bir ilaç seti sunmasına yardımcı olabilecek. Beş yıl içinde, genomik araştırma ve test alanında çığır açan buluşlarla birlikte, büyük veri analitiği ve bulut tabanlı bilişsel/kavramsal sistemlerdeki gelişmeler, doktorların, dünya çapında milyonlarca hasta için doğru kanser tanısı koymasına ve kişiye özel kanser tedavisi planları oluşturmasına yardımcı olabilecek. Akıllı makineler, tedavi seçeneklerine ilişkin özel ve eyleme dönüştürülebilir bilgileri öğrenmek ve bunları onkologlara hızla sağlamak için, tüm genom dizilemesinin çıktılarını alarak, tıbbi kayıt ve yayınlardan oluşan büyük havuzlarda araştırma yapacaklar.
Riskleri anlayan kişisel ‘sayısal’ koruyucu
Günümüzde her zamankinden daha fazla sayıda kimlik ve aygıta sahibiz. Öte yandan, güvenliğin yüksek oranda parçalı yapıda olması bu ortamda bizi savunmasız bırakıyor. Beş yıl içinde bu durum değişecek ve herkes kendi sayısal koruyucusu tarafından korunacak. Bu sayısal koruyucu, yetkilendirildiği kişilere ve öğelere odaklanmak üzere eğitilerek, yeni boyutlarda bir kimlik hırsızlığı koruması sağlayacak. Sayısal koruyucu, kullanıcılar hakkında bilgi edinme yoluyla, kullanıcılar tarafından dilenildiği zamanda bir danışman görevi görerek, neyin normal veya makul bir hareket olduğunu ve neyin risk teşkil ettiğiyle ilgili çıkarımlarda bulunabilecektir.
Şehir hayatı kolaylaşacak
Araştırmalara göre 2030 yılında, gelişen ülkelerde bulunan şehirler, dünyadaki şehir nüfusunun %80’ine ev sahipliği yapacak; 2050’de, dünyadaki her 10 kişiden 7'si şehirli olacak. Beş yıl içinde, bilgisayarlar, insanların neye gereksinim duyduğunu, nelerden hoşlandığını, neler yaptığını ve bir yerden başka bir yere nasıl hareket ettiğini anlayabilecek ve böylece de akıllı şehirler, milyarlarca olayın nasıl meydana geldiğini gerçek zamanlı olarak algılayacak. Yakın dönemde şehirlerin ve yöneticilerinin, vatandaşlardan gelen yeni verileri anlayıp özümsemesi ve böylece şehir kaynaklarına nerede ve ne zaman ihtiyaç duyulduğunu öğrenmeleri de mümkün olacak. Dolayısıyla da şehir, vatandaşların gereksinimleri etrafında dinamik biçimde optimize edilebilecek. Mobil aygıtlar ve sosyal iletişim metotları, vatandaşların, şehir yöneticileriyle ilişki kurmalarına olanak tanıyacak.