Gelecekte sadece akıllı şehirler hayatta kalacak
Cisco Türkiye Genel Müdürü Cenk Kıvılcım, Türkiye’de hayata geçirilecek Akıllı ve Bağlı Şehirler stratejisinin devlet kurumları arasındaki işbirliğini nasıl geliştireceğini ve vatandaş, turistler ile iş dünyası için faydasını irdeliyor.
Dünya genelinde, şehirlerin alışılmadık zorluklarla karşı karşıya olduğunu görüyoruz; personel eksikliği, yetersiz eğitim ve hesaplı sağlık hizmetleri ya da devlet hizmetlerine erişim… Hayatlarını geçindirmek ve hizmetlere erişim sağlamak isteyen milyonların şehirlere akın etmesiyle artan kentleşmenin de eklenmesi, dünya çapında şehirler üzerindeki baskıyı daha da artırıyor. Kentleşme, mega şehirlerin ortaya çıkmasını tetikledi ve bu süreç şimdilik yavaşlayacağa benzemiyor. Örneğin 1975’te nüfusu 10 milyonun üzerinde olan sadece beş şehir varken, bu rakam 2000 yılında 19 oldu; 2015’te ise 23’e ulaşması bekleniyor. 2050 yılında dünya nüfusunun yüzde 70’inin şehirlerde yaşayacağı tahmin ediliyor.
Özellikle masrafların arttığı ve kaynakların azaldığı bir ortamda geleneksel yöntemler bu zorlukları aşmada yetersiz kalıyor. Geleneksel yaklaşımda trafik yönetimi, güvenlik, şehir aydınlatması, verimli araç park yeri, atık yönetimi, enerji verimliliği konularının her biri ayrı olarak ele alınıyor. Fakat bu yaklaşım, mükerrer yatırım yapılmasına ve verimliliğin kısıtlanmasına neden oluyor. Ölçeklenebilir ya da ekonomik değil; ayrıca belediyelerin ve yerel yönetim birimlerinin veri ve hizmetleri paylaşmasını engelliyor. Bu zorluklar karşısında çözüm ihtiyacı her geçen gün daha da önemli bir hale geliyor.
Akıllı Şehirler, yaşam kalitesi, girişimcilik ve iş imkanları ile ekonomik, sosyal ve çevresel anlamda sürdürülebilirliğin gelişmesini sağlıyor. Şehirler de yetenekleri çekmek için global bir yarışa girdiler ve akıllı şehirler bu yarışta öne çıkacak.
Vatandaşların ve işletmelerin günlük hayatını kolaylaştırmak ve sürdürülebilirliği desteklemek için fiber optik ve kablosuz ağların gücünden faydalanan farklı büyüklüklerdeki şehirlerin yaygınlaşmaya başlamasıyla dünya genelinde Akıllı Şehirlerde büyük bir artışa şahit oluyoruz. Cisco olarak, “Her Şeyin İnterneti”nin hızla yaklaşan birbirine bağlı dünyasında bir Akıllı Şehirdeki –buzdolapları, arabalar ve hastaneler dahil– hemen her şeyin, 2020 itibariyle ağlara bağlı olacağı tahmin edilen 212 milyar nesnenin, 19 trilyon Amerikan Doları değerinde ekonomik büyüklüğe ulaşacağını öngörüyoruz.
Türkiye’deki şehirler için de acil olarak Akıllı Şehir planının hayata geçirilmesine ihtiyaç duyuluyor. Bu vizyona ulaşılmasına katkıda bulunmak amacıyla bakanlıklar ve iş dünyası ile yakın çalışacağımız projelerde yer almayı hedefliyoruz. Hedef, Türkiye’deki her şehri, eğitim, sağlık, enerji, güvenlik ve ulaşım gibi her alanda günlük ihtiyaçlarımızı dinler, anlar ve bunlara cevap verir hale getirmek.
Akıllı Şehirler, bugün ve gelecekte, hemen her şeyin entegre edildiği milyonlarca sensörü besleyecek fiber optik ve kablosuz ağlara sahip olacak. Mobilite, güvenlik, bulut bilişim, sanallaştırma, işbirliği ve video dönüşümü gibi açık mimari uygulamaları ve teknoloji çözümlerinin kentsel yaşam ile etkileşimi, genel geçer ve günlük olaylar haline gelecek. Üstelik, Akıllı Şehirler’in yaratacağı etki yönetimin de ötesinde hissedilecek. Devlet daireleri gittikçe artan bir şekilde bulut ve güvenliği kullanarak uzaktan çalışmaya imkan tanıyacak. Eğitimciler yeni kaynaklar ve daha yakın ilgi ile eğitim fırsatlarını çeşitlendirebilecek. Binalar daha gelişmiş tasarruf imkanları ve çevresel sürdürülebilirlik için izlenebilecek.
Bugün Cisco, dünya genelinde 90’dan fazla (Akıllı+Ağa Bağlı Toplumlar olarak adlandırdığımız) Akıllı Şehir projesinde yer aldı. Bu projelerden bazıları Güney Kore’deki Songdo ve Suudi Arabistan’daki Kral Abdullah Ekonomik Şehri gibi yeşil alan projeleriyken, bazıları ise Barselona (İspanya), Nice (Fransa) ve Hamburg (Almanya) gibi mevcut şehirlerin iyileştirilmesi projeleri oldu. Cisco genelinde geniş bir ürün, servis, iş ortağı ve çözüm portföyünü biraraya getiren Akıllı+ Ağa Bağlı Toplumlar girişimi, gelişmiş sürdürülebilirliği destekleyen yenilikçi çözümleri takip ediyor:
• Ekonomik Sürdürülebilirlik – İş imkanı yaratmak, öncelikli endüstrileri büyütmek ve yeni iş alanlarını cazip hale getirmek
• Sosyal Sürdürülebilirlik – Vatandaşların hayat kalitesini ve sosyal katılımını geliştirecek servisler sunmak
• Çevresel Sürdürülebilirlik – Çevreye olan etkiyi azaltmak ve daha yeşil bir toplum yaratmak
Cisco’nun bugün aktif olarak içinde yer aldığı Akıllı Şehir örnekleri şöyle:
• Barselona’nın Born Bölgesi vatandaşlar için şehrin yaşanabilirliğini geliştirmek, bir akıllı şehir tasarımı yaratmak ve bölgede fikir önderliği yapmak için Akıllı+ Ağa Bağlı Şehir Kablosuz Ağı ve algı cihazlarını kullanıyor. Şehrin Kablosuz Ağı ayrıca altyapı bazlı yönetim servislerinin temelini oluşturuyor. Örneğin, çevresel akıllı sensörler sıcaklık, gürültü, nem, gaz ve toz yoğunluğunu gerçek zamanlı olarak raporluyor. Toplanan veriler, olması gerekenin üzerindeki değerleri tespit ederek şehir durum merkezine uyarı gönderebilen gözlemciler olarak çalışıp, şehrin genel yaşanabilirlik resminin çekilmesini sağlıyor. Mesela akıllı park sensörleri, vatandaşların akıllı telefonlarındaki uygulama aracılığıyla boş park yeri bulmalarına yardımcı oluyor. Çöp kutularının içine yerleştirilmiş akıllı atık sensörleri, en uygun çöp toplama rotasını belirlemek için kutular dolduğunda ya da asgari değerlerin üzerinde koku yaymaya başladığında sinyal veriyor. Akıllı aydınlatma direklerindeki akıllı şehir aydınlatma sensörleri insan, hayvan gibi sokakta hareket eden nesneleri algılayarak aydınlatma düzeyini buna göre ayarlayabiliyor.
• Nice, Fransa’daki “Bağlı Bulvar” projesinini hayata geçirdi. Bu iddialı pilot proje hem vatandaşlar hem de şehir yönetimi için Her Şeyin İnterneti’nin faydaları ve değerini ortaya koymak için uygulandı. Proje dört tip şehir hizmetini içeriyor: Akıllı akış (trafik), akıllı aydınlatma, akıllı atık yönetimi ve çevresel gözlem. Uygulamalar 750 metre uzunluğundaki Victor Hugo Bulvarı boyunca yerleştirilmiş yaklaşık 200 kablosuz cihaz ve sensörden bilgi topluyor. Ölçeklendiğinde Nice’i akıllı şehre dönüştürebilecek olan ortak ağ platformu, bu sensörlerden gelen ham datanın aksiyon alınabilir bilgiye dönüştürülmesini sağlıyor.
• Hamburg, Almanya’da da hareket halindeki vatandaşlara verilecek hizmeti geliştirmek, yerel ekonomiyi canlandırmak ve Hamburg Liman Müdürlüğü aracılığıyla akıllı araç parkı hizmeti vermek üzere Akıllı+ Ağa Bağlı Şehir Kablosuz Ağ çözümünü kullanıyor. Şehir Kablosuz Ağı, ayrıca, daha yeşil ve daha verimli şehir altyapı yönetimini sağlayan trafik yoğunluğu yönetimi ve otomatik su ölçümü gibi Her Şeyin Interneti yeniliklerini mümkün kılan temel bir platform oluşturuyor. Toplumsal güvenlik açısından bakıldığında Şehir Kablosuz Ağı çözümü, olay tespitini hızlandırarak durumsal farkındalığı artırıyor. Ayrıca optimum şehir operasyonları ve planlaması için otomatik cevap, gerçek zamanlı işbirliği ve artırımlı karar desteği kombinasyonunu harekete geçirebiliyor.
Yüzyıllardır varlıklarını sürdüren Orta ve Batı Avrupa’daki şehirler gelecekte de yaşamın en sürdürülebilir hali olmaya devam edecek. Şehirlerin yetenekleri çekmek için küresel bir yarışa girdiği günümüzde Akıllı Şehirler üst düzey profesyonelleri çeken duruşlarını güçlendiriyor. Gelecekte sadece akıllı şehirler hayatta kalacak. Bunu devlet-özel sektör ortaklıkları oluşturarak, yerel düzenlemeler geliştirmek için küresel işbirlikleri kurarak ve küresel açık standartları adapte ederek başaracaklar.