Geleneksel telekomünikasyon şirketleri zorlu bir yolcukla karşı karşıya
KPMG tarafından hazırlanan “Telekomünikasyondan Teknolojine Dönüşüm: Yarının Telekomuna Doğru” araştırmasında, uzmanlar teknoloji şirketinin ne olduğunu ve telekomünikasyon şirketlerinin teknoloji şirketlerine nasıl evrilebileceğini açıklıyor. Araştırmada sektördeki şirketlerin önündeki zorluklara yer verilirken dönüşüme yardımcı olacak yedi tavsiyede de bulunuluyor.
KPMG’nin “Telekomünikasyondan Teknolojine Dönüşüm: Yarının Telekomuna Doğru” araştırmasında yer alan bilgilere göre küresel çapta telekomünikasyon sektöründe İşletmeden tüketiciye (B2C) tarafındaki gelirler, sunulan hizmetlerin sıradanlaşması ve çetin rekabet nedeniyle yatay seyrederken işletmeden işletmeye (B2B) segmentinde ise müşterilerin dijitalleşmesi ve yeni fırsatların ortaya çıkmasıyla daha güçlü bir büyüme görülüyor. Kullanıcı başına ortalama gelirin azalması, müşteri kayıplarının yüksek kalması ve müşteri edinme maliyetlerinin artması nedeniyle B2C gelirleri 2022 yılında sadece yüzde 1,6 artarken B2B pazarı aynı yıl ortalama yüzde 5,6’lık bir büyüme kaydetti.
KPMG Türkiye Teknoloji, Medya ve Telekomünikasyon Sektör Lideri ve Şirket Ortağı Gökhan Mataracı, “Geleneksel telekomünikasyon modelleri, daralan marjlar, artan rekabet, değişen müşteri beklentileri ve artan yatırım gereksinimleri nedeniyle giderek daha fazla baskı altına girerken dünyanın önde gelen telekomünikasyon şirketlerinin birçoğu kendilerini inovasyona öncelik veren, müşteri deneyimine odaklanan ve sürekli dijital dönüşüm gerçekleştiren evrimleşmiş telekomünikasyon şirketleri olarak yeniden konumlandırmaya çalışıyor. Bu dönüşüm sürecinde liderler için önemli fırsatlar var. Ancak telekomünikasyondan teknoloji şirketine giden yolculuk karmaşık ve dönüşümü sağlamak için vizyon, odaklanma ve bağlantılı bir yaklaşım gerektiriyor. Bu raporumuzda, KPMG uzmanları bir teknoloji şirketinin ne olduğunu ve telekomünikasyon şirketlerinin bu şirketlere nasıl evrilebileceğini açıklıyor. Değişimin temel itici güçlerine ve günümüzde geleneksel telekomünikasyon modellerinin karşılaştığı zorluklara ışık tutuyorlar. Pazarda ortaya çıkan temel teknoloji şirketi modellerini açıklıyorlar ve dönüşümü gerçekleştiren gerçek şirketlerden örnekler sunuyorlar. Ayrıca, telekomünikasyon liderlerinin kuruluşlarını telekomünikasyondan teknoloji şirketine taşımalarını sağlamak için önemli veriler ve fikirler sunuyorlar.” dedi.
KPMG’nin araştırmasında telekomünikasyon şirketlerinin teknoloji şirketlerine dönüşüm yolculuklarında karşılaştıkları bazı sorunlar şu şekilde sıralanıyor:
Maliyetler artıyor
Araştırmaya göre dünya genelinde telekomünikasyon şirketleri yüksek sermaye harcamalarıyla boğuşuyor. Sektör son zamanlarda 5G’nin yaygınlaştırılmasının yanı sıra 5G’yi mümkün kılan kapsamlı fiber kurulumlara ve tam fiber sabit geniş bant ağlarının oluşturulmasına odaklanıyor. Ancak gelirler durgunlaşırken gelecekteki bağlantı büyümesi belirsizliğini koruyor ve marjlar düşüyor. Telekomünikasyon şirketlerinin bu büyük yatırım gereksinimlerini karşılaması giderek zorlaşıyor. Müşterilerin yeni ağ teknolojilerini benimsemesinin, gelecekte bir miktar büyüme sağlayabileceği öngörülse de sektörün 5G’nin dağıtımının sadece yarısını tamamlamışken, ek gelir kaynakları bulması gerekeceği tahmin ediliyor.
Eski sistemler ve süreçler fırsatları sınırlıyor
Tüketici tarafında, birçok telekomünikasyon şirketi, ek gelirler elde etmek ve daha geniş hizmetler sunmak amacıyla bağlantılı ev için bir dizi hizmet (otomasyon, güvenlik veya oyun gibi) sunmaya çalışıyor. Ancak, genel olarak sektördeki çoğu şirketin müşteri beklentilerinin bu kadar yüksek olduğu bir dönemde, kendilerine kıyasla uzmanlaşmış oyuncularla rekabet edebilecek becerilere, çevikliğe veya organizasyon yapısına sahip olmadığına dikkat çekiliyor. Çoğu şirket genellikle üçüncü taraf hizmetlerini bir araya getirip dağıtıyor. Bu ortamda değer yaratmak için telekomünikasyon şirketlerinin eski sistemlerinin ve süreçlerinin üstesinden gelmeleri, müşteri segmentasyonlarını ve verilerini büyük ölçüde geliştirmeleri, rekabetçi ve entegre hizmetler oluşturmaları ve gerçekten dönüşümsel değişim yeteneklerini geliştirmeleri gerekiyor.
Geleneksel telekomünikasyon şirketleri zorlu bir yolcukla karşı karşıya
Araştırmaya göre geleneksel telekomünikasyon şirketlerini yönlendiren eski sistemler ve süreçler, bu şirketlerin çevikliklerini önemli ölçüde sınırlayabiliyor ve gerçekten müşteri odaklı hizmetler ve kullanıcı deneyimleri geliştirme yeteneklerini azaltabiliyor. Çoğu durumda müşteri deneyimi, müşteri beklentilerinden çok telekomünikasyon şirketinin sahip olduğu eski hizmet yönetimi süreçleri tarafından belirleniyor. Karmaşıklık süreçlerin esnek olmamasının büyümelerini yavaşlattığını fark eden birçok telekomünikasyon şirketi, süreçlerini basitleştirmek ve otomatikleştirmek için programlar başlattı. Sadece donanımsal açıdan değil, aynı zamanda dijital yerel hizmet sağlayıcılarla da rekabet edebilmek için gereken işletme esnekliği ve sermaye harcaması verimliliğine ulaşmak için telekomünikasyon şirketleri, telekomünikasyon şirketinden teknoloji şirketine dönüşmeleri gerektiğini giderek daha fazla kabul ediyor.
Dönüşüme yardımcı olacak yedi tavsiye
Araştırmada telekomünikasyon şirketlerinin dönüşümüne yardımcı olacak şu yedi tavsiyede bulunuluyor:
- Mevcut yeteneklerinizi değerlendirin: Bir dönüşümü gündeme almak için yararlanılabileceğiniz güçlü yönleri ve ele alınması gereken eksikliklerinizi belirleyin.
- Teknoloji dünyasının neresinde olmak istediğinize karar verin: Gelişen pazar talepleri ve benzersiz değer önerinizle uyumlu farklı bir kimlik oluşturun.
- Temel değer akımlarını göz önünde bulundurun: İşletmeniz, müşterileriniz ve paydaşlarınız için neyin değer olacağını belirleyin.
- Hedefe ulaşmak için ihtiyacınız olan temel yetenekleri belirleyin: Yeni değer akımları sağlamak için gerekli yetenekleri harekete geçirecek stratejik bir yol haritası çizin.
- Dönüşüm yolculuğu için stratejinizi tanımlayın: Dönüşümün değerlerinin tasarlanmasına ve oluşturulmasına öncelik verin. Süregelen işler ile atılan yeni adımlar arasındaki doğru dengeyi belirleyin.
- Teknolojinin ötesine geçin: Çevikliği ve yeniliği kurumsal DNA’nıza yerleştirmek için yetenek, uyum ve yönetişimi bütünleştiren bir kültürü teşvik edin.
- İş birliklerinden, ortak geliştirmeden ve dış destekten yararlanın: İnovasyonu güçlendirmeye, büyümeyi teşvik etmeye ve pazara girişi kolaylaştırmaya yardımcı olabilecek bir ortaklar ekosistemi oluşturun.