Gelhemen ile tüm hizmetlere tek bir platformdan ulaşın
Günlük iş ve sosyal yaşantımızda ihtiyaç duyabileceğimiz her türlü hizmet konusunda hizmet sunucularla hizmet alıcılar tek bir platformda buluşuyor.
İnternet hayatımıza girdi ve bu süreç, artan bir ivmeyle gelişimini sürdürüyor. Bu gelişimi tetikleyen önemli unsurlardan bir tanesi de internet üzerinde geliştirilen uygulamalar. Farklı uygulamalar geliştikçe de yeni yeni fikirler ortaya çıkarak, daha farklı uygulamaların karşımıza çıkmasına sebep oluyor. Ortaya çıkan yeni uygulama ve girişimlerin pek çoğunun artık hedefinde uluslararası pazarlar yer alıyor. İşte bu girişimlerden bir tanesi de “Gelhemen”. Bir hizmet platformu olarak kurulan, kurum ve bireylerin hayatta ihtiyaç duyabileceği pek çok hizmeti bünyesinde bulunduran, hizmet sunucu ile hizmet alıcıları buluşturan Gelhemen de yeni kurulmasına rağmen gözünü uluslararası pazarlara dikmiş bir platform olarak ön plana çıkıyor. Gelhemen kurucuları Bora Erbaşoğlu ve İzzet Altınel, kuruluş amaçları ve hedefleri konusunda sorularımızı yanıtladı:
-
Gel Hemen’i hangi amaçlarla oluşturmaya karar verdiniz?
Bora Erbaşoğlu: Öncelikle herkesin hem hizmet alanının hem hizmet verenin bir platformda, dünyada global bazda tek bir platformda olmasını, tek bir uygulama ile tek bir alanda olmasını istedik. Bu da bir ihtiyaçtan doğdu. Gece 3’te yolda kaldım. Arabama çekici aramak durumunda kaldım. Arama motorlarından arayıp bazı telefonlara ulaştım ve bir şekilde zorlandım bir çekici bulmakta. Bunu farklı servislerde yaşayabiliriz. Bunu yapan platformlara karşılık acil bir hizmet verene ulaşma ihtiyacı var. Böyle bir platformu araştırdım ve bu kadar hızlı reaksiyon veren bir platform olmadığını gördüm. Genelde hizmet arıyorsunuz, hizmet veren de teklif veriyor ama anlık bir iletişim kuramıyorsunuz. Fikir buradan çıktı. Restoranlarda da böyle bir ihtiyaç var. Sektörleri araştırdığım zaman anlık hizmet verenlerle anlık hizmet arayanları buluşturan bir platformun eksikliğini, globalde de böyle bir şeyin olmadığını fark ettik. Bu ihtiyacı doldurabiliriz ve bunu lokasyon bazlı yaparsak en yakın ve en uzman kişiye hızlı bir şekilde ulaşım sağlayabiliriz dedik.
Çeşitli rakip analizlerimizi yaptık. Bu analizlerimizde de çeşitli görüşler, kullanıcıların geri dönüşleri üzerinden aslında nasıl bir uygulama olmaması gerektiği üzerinden yola çıktık. İnsanlar neden şikayet ediyor ve biz bunu yapmamalıyız ki aynı şeyler olmasın. Üzerine kattığımız düşüncelerimiz de vardı. Bunların hepsinin senteziyle ortaya çıktı. Oradaki mevcut uygulamalardaki eksik ve zayıf uygulamaları görüp, biz buna ne katabiliriz ne yönden farklı olabiliriz analizi yapıp o şekilde yola çıktık.
-
Sonraki süreç nasıl işledi?
İzzet Altınel: Bora’yla oturduk ve bir uygulama yapalım dedik. İkimizin de girişimcilik tecrübemiz vardı. Amacımız; bir ay içerisinde bir test yapıp 3-4 ay içerisinde bunu markete verebilmek oldu. Süreçleri kısa tuttuk ve bir ay içerisinde hizmete çıktık, 3 ay sonra bunu yayına verdik, 2-3 ay içerisinde de şirketimizi kurduk. Sonra planlar yaptık. 1 yıl sonra uygulamada şu özellikler olacak, 2 yılda da artık yatırım alıp bunu Türkiye’de ve dünyada büyütme noktasına gelebiliriz şeklinde plan yaptık. Şu anda da o noktaya geldik.
-
Bir ürün veya çözüm satmıyor, bir hizmet platformu sunuyorsunuz. Bu platformun kapsamında neler var?
Bora Erbaşoğlu: Platformda hizmet kategorilerinin tamamını ekledik. Eksikleri de zamanla ekliyoruz. Burada global ölçekte bir platform kurma planımız olduğu için her şeyi buna göre yaptık. Farklı bir ülkede farklı bir hizmet varsa, bunu sadece o ülkede çıkarabileceğimiz şekilde plan yaptık. Burada genel olarak, temizlik, nakliye, organizasyon, düğün, parti, eğitim, öğretmen, sağlık, doktor, hemşire, usta, tamirci gibi arayıp da bulabileceğiniz her şey var. Herkesin bir asıl işi var ve herkes hizmet verebilir, herkes hizmet alabilir. Dolayısıyla bir network kurma hayaliyle yola çıktık. Hizmet verebilir, aynı zamanda hizmet alabilirsiniz.
İzzet Altınel: En önemlisi, sürekliliği olan bir iş modelini, sürekli bir iş akışı sağlama modelini benimsedik. Tatile gittiğinizde bile orada fırsatları yakalama ihtimaliniz var. Orada da fırsat çıkabilir ve siz onu paraya dönüştürebilirsiniz. Aynı zamanda bir ihtiyacınız vardır.
-
Bu alanda rakipler de var. Sizin farklılığınız ne olacak?
Bora Erbaşoğlu: Biz direkt global olarak çıktık. Dünyadaki 143 bölgede aktif olarak çalışıyoruz. Kişiler uygulamayı indirip çok aktif olarak çevrede olmasa da kullanabiliyorlar. Uygulamada iki dil desteğimiz var ve bunları gitgide artırıyoruz. Türkiye’de yabancı bir kişi de açıp uygulamayı kullanabiliyor. Buraya sınırsız şekilde dil ekleme altyapımız var. İkincisi siz Türkiye’de hizmet aldınız, ama yarın Amerika’da bir aylığına bir yere yerleştiniz ve kaldığınız binada musluk patladı. Yabancı bir ortamda ne yapacaksınız? Orada bile uygulamayı çıkartıp çok basit aynı şekilde hizmeti isteyip alabiliyorsunuz. Uygulama nerede olduğunuzu biliyor ve size en uygun öneriyi bulup getiriyor. Biz sosyal bir platformuz. Kişiler aynı Instagram’daki gibi yaptığı bütün işleri sürekli olarak postalayabiliyorlar. Hem kendileri için referans hem de kendi reklamları oluyor. Sonuçta bu referanslı bir iş ağı. Burada tek bir uygulamadan kişi hizmet de alabilir, hizmet de verebilir. ‘Sadece hizmet alabilir’ ve ‘Sadece hizmet verebilir’ olarak kişiye özel uygulama sunuyoruz. Kişi ‘Her iki amaçla da kullanacağım’ deyip o şekilde de şekillendirebiliyor uygulamayı. Yeni bir özellik eklemek de planlarımız arasında. Örneğin; otopark veya kuaför arıyorsunuz. Teklif almanıza gerek yok, direkt gitmek istiyorsunuz. Bu tür işyerlerini de arama yapımızdan bulup en yakın ve en uygununu size önerebilecek bir uygulama söz konusu. Burada da hangi hizmetlerin olacağını görebileceksiniz. Bu da tüm Türkiye ve dünya için geçerli bir uygulama.
-
Yaygınlaşma nasıl olacak? Yurtdışı açılımınız nasıl?
İzzet Altınel: Burada global çıktık. Altyapı tüm ülkeleri destekliyor ama burada yatırım devreye giriyor. Biz çıkmak istediğimiz ülkede bunu reklamlarla servis verenleri platforma dahil ederek, söz konusu ülkede bu uygulamanın yaygınlaşmasını sağlayacağız. Pilot bölgeler oluşturarak büyümeyi hedefliyoruz. İngiltere, Almanya gibi ülkelerde hizmet verenleri örnek alabiliriz. Sadece reklam da yetmeyecek ve orada sahaya inecek elemanlar da tahsis edeceğiz. Onlar da hizmet verenleri tek tek bulup kendilerini dahil edecekler.
-
Platformu oraya taşıyıp, ayrı bir platformun işletilmesini ayrı bir gruba verme gibi bir düşünceniz var mı?
Bora Erbaşoğlu: Tabii ki olabilir, planlarımız var ama şu anda henüz çok net değil. Dışarıdan çok yorumlar, Malezya’dan, Tayvan’dan, Amerika’dan, İngiltere’den devamlı sorular geliyor. Burada yer almak istiyoruz tabii ki, ama dünyaya bir anda açılmak olmuyor. Belli bölgelerde önce bir koloni gibi, belirli ülkelerin belirli şehirlerinde büyüyüp işe başlamak istiyoruz.
-
Bir startup olarak kuruldunuz. Büyüme hedefleriniz de var. Gel Hemen platformu üzerinden örneğin iki yıl sonraki işlem hacminizin ne olmasını hedefliyorsunuz?
Bora Erbaşoğlu: İki sene sonra olarak kullanıcı sayısı olarak milyonları geçmeyi hedefliyoruz. 5-10 milyon gibi bir hedefimiz var. Ama bu, tabii ki yatırımın bütçesi ile alakalı. Ne kadar yatırım yaparsanız o kadar büyürsünüz.
İzzet Altınel: Bilinirlik ne kadar artarsa, uygulamamız hem hizmet veren hem hizmet alan olarak çift taraflı olduğu için bu dengeyi hızlıca kurup içerdeki sirkülasyonu çok hızlı artırabiliyoruz. Büyüme ile kullanıcı sayısı ve kullanıcı tipine göre servis verenin kalitesi, kategori bazlı servis veren sayısı artıyor. Hedefimiz; sadece Türkiye için 2-3 sene içerisinde minimum 5-10 milyon kullanıcı. Daha sonra buna bağlı olarak yurtdışında da milyonları konuşmak istiyoruz.
-
Bir platform olarak iki tarafı buluşturuyorsunuz. Burada güven çok önemli. Siz burada ne tür destekler sağlıyorsunuz?
Bora Erbaşoğlu: Birincisi telefon ile üyelik alıyoruz, e-posta ile değil. Üyenin telefonu olması gerekiyor ve telefonu SMS ile doğruluyor. Sonra kimliğini doğrularsa, ‘Kimliği doğrulandı’ işareti koyuyoruz kullanıcıya. Kişi kimliğini doğruladıysa bir daha değiştiremez. Bu artık doğru kişi ve bundan sonra da yaptığı işle alakalı sertifikaları, diplomaları varsa bunları da onaylandı diyerek alıyoruz. Kişinin bu dosyaları göndermesi gerekiyor. Eğer bir işletme sahibiyse, bu işletmeyi de yine vergi levhası gibi bizim onaylayabileceğimiz bir belge göndermesini talep ediyoruz. Dolayısıyla işletmede onaylı bir mekanizmamız var. Hizmet alanla hizmet veren iş yaptığı zaman puanlama ve yorum sistemi var. İki taraf da birbirine yorum verebiliyor. Çünkü iki tarafta da kötüye kullanım olabilir. Bu da iki tarafın güven endeksini oluşturuyor. Kontrol mekanizmasını belgelerle sağlamaya çalışıyoruz. Dahasını da otokontrole bırakıyoruz. Biz kullanıcıya gerekli verileri sunarız ve o verilere dayanarak kullanıcı karar verir. Kişilerden belge almadan o kişilere teklif bile verdirmiyoruz. Belgesi, diploması olması gereken işlerin hepsi önce bizden onay bekliyor.
-
Sistem altyapınıza baktığımızda farklı bölgelerdeki birisiyle eşleştirmiyor, değil mi?
İzzet Altınel: Size en yakından en uzağa göre bağ kuruyor. Uzaktakinin fiyatı iyidir, yine de size gelir. Bu şekilde kolaylıkla eşleşebiliyorsunuz. Ama tabii ki musluğunuzda bir akıtma varsa, hızlı olarak en yakındakini tercih ediyorsunuz. Aynı şekilde hizmet alan da sizin müşteri olduğunuzu görüyor. ‘Akşam 6’da kalabalık saat ben hiç oraya girmeyeyim’ deyip baştan hiç gelmiyor veya ‘Yakındaymış hemen çıkarım’ deyip fiyatı da düşük tutabiliyor. Uygulama mesafe ve lokasyon bazlı olduğu için işi kaçırmamak için her zaman en uygunu vermeye çalışıyor. Aynı şekilde hizmet alan da ona göre seçiyor.
-
Sistemde kaç hizmet türü var şu anda tanımlanmış olarak?
Bora Erbaşoğlu: Bine yakın servis var. Burada uygulamayı kullananlar tek tuşla bildirebiliyor, aradığı hizmeti bulamıyorlarsa bize direkt önerebiliyor veya ‘bu hizmeti bulamadım’ diyebiliyor ve biz de ekliyoruz.
-
Arayüzün kullanıcı dostu olması için nasıl bir çalışma sergilediniz?
İzzet Altınel: Orada genel trendleri takip ettik. 20 yılı aşkın süredir çalışıyorum tasarım geliştirme, kodlama olarak. Ama ek olarak, profesyonel sanatçılarla da birlikte çalıştık. Bu işin uzmanı tek işlik kullanıcı dostu ve kullanıcı deneyimini yansıtabilecek şekilde tasarladık. Bütün ekranlarımızın üzerinden geçildi. Her şey üzerinde çalışıldı ve en son teknoloji kütüphanelerle hep en son teknolojik bileşenlerle bu yapı oluştu. Hem web tarafımız hem mobil tarafımız güncel arabirimlere sahip. Her zaman kullanıcıları takip etmeye çalışıyor, her bir kullanıcı yorumu üstüne Ar-Ge çalışması yapıyoruz.
Şu anda yeni bir yatırım anlaşması yapmak üzereyiz. Bununla Türkiye’de büyüyüp, sonra da Avrupa’da ve dünyada büyüme hedefimiz var. İlk bir senede bunun getirisini fark edilir bir şekilde görmek istiyoruz. Bundan sonrasında yurtdışı yatırımcıları ile daha da büyük ve farklı kategorileri ekleyeceğiz. Burada ülkeden çıkmış ve global ölçekte hizmet veren, hizmet alan, bunları buluşturan sosyal bir platform kurmayı, aynı zamanda yaptığı işlerin tanıtımını yaparak, bu şekilde işletmelerin büyümesine katkı sağlamayı istiyoruz.