Gelişen bir teknoloji diğer bir teknolojiye olan ihtiyacı da artırıyor
BI Technology Genel Müdür Yardımcısı Müjde Işım’a göre, finans-bankacılık sektöründe, maliyetleri düşürmek ve verimliliği artırmak için alternatif sayısal kanallar ve bulut bilişime yatırım artacak. Rekabetçi ortamda daha fazla pazar payı yakalamak isteyen bankalar, müşterilerine götürdükleri hizmet ve ürünleri farklılaştırmak ve cazip hale getirmek için sosyal medya ve mobil bankacılık uygulamalarına ağırlık verecek. Yoğun internet kullanımının temel gerekliliği olan güvenlik altyapısının geliştirilmesine yönelik yatırımlar sürecek.
Cardtek Ürün Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Akgün ise finans sektöründe mobil ödemeler anlamında çok ciddi bir gelişim bekliyor. Uluslararası istatistiklere göre 2014 senesi itibarıyla mobil ödeme sistemleri anlamında senelik işlem tutarının toplamada 1.1 trilyon dolar değerini geçmesi bekleniyor. Bu mobil ödemenin ne kadar yaygınlaşacağının çok önemli bir işareti.
E-Güven Genel Müdürü Can Orhun, önümüzdeki dönem sektörde yıldız teknolojinin NFC olacağı görüşünde. Orhun, şunları söyledi: “Kolaylıklarıyla NFC, günlük hayatın vazgeçilmez bir parçası haline gelecek. 2013 yılında her 5 cep telefonundan 1’i, 2017 yılında ise her 2 cep telefonundan 1’i NFC’li olacak. Sektör, NFC teknolojisine ve mobil ödeme alanındaki yatırımlara ağırlık verecek.”
Enuygun.com Genel Müdürü Çağlar Erol’a göre, müşteri sayısını artırmak, müşterilerle ilişkileri daha da geliştirmek bankalar için büyük önem taşımaya devam edecek. İnternet bankacılığında sunulan hizmetlerin genişleyeceğini ve özellikle mobil iletişimin hızlı gelişimiyle birlikte mobil bankacılık tarafında bankaların çok ciddi yatırımlar yapması gerekecek. Bankalar önümüzdeki dönemde onlar için halen alternatif olan mecraları keşfetmeye başlayacaklar.
Glasshouse Türkiye Kıdemli Teknik Mühendisi Timur Poyraz, görüşlerini şu şekilde dile getirdi: “Bilgi kaynaklarının çeşitlenmesiyle bunları yönetecek ve idare edecek hatadan olabildiğince arınmış araç ve uygulamalara ihtiyaç olacak ve yatırım ihtiyaçları da tüm dallarda özellikle otomatizasyon çevresinde şekillenecek.”
İnnova İş Geliştirme Grup Yöneticisi Bilgehan Baykal’a göre, önümüzdeki dönemde bankaların müşteri bazlı karlılık analizlerine olan ihtiyacın belirmesi ile sektörün hem stratejik olarak yeni bakış açısına kavuşması hem de bilgi sistem altyapısını yeniden oluşturması söz konusu. Hem alternatif dağıtım kanallarının konumlandırılması konusu hem de operasyonel risk yönetimi önemli başlıklar olacak.
Symantec Güneydoğu Avrupa ve Türkiye, Bölge Teknoloji Müdürü A. Burak Sadıç, önümüzdeki dönemde finans bilişiminde en çok öne çıkan üç eğilimi büyük veri, bulut bilişim ve mobilite olarak gösterdi. Sadıç, şunları söyledi: “Büyük veri finansta da ön planda. Verilere sadece yetkili kimselerin erişmesini sağlamak için kuvvetli kimlik doğrulama sistemleri, dışarı sızmasının engellenmesi için bilgi sızıntısını önleme sistemleri ve şifreleme çözümleri olmazsa olmazlar. Mobilitede ise, taşınabilir cihaz yönetimi, bu cihazlar üzerinden bilgi sızıntısının engellenmesi ve ortam bağımsız kimlik doğrulama sistemleri ise bu eğilime yönelik yatırım planlarında en çok öne çıkan konu başlıkları.”
Teradata Ülke Müdürü Gamze Aydın, “Finans sektörünün yapılanmasında organizasyonel dönüşümler, BT ve iş birimlerinde organik birleşmeler, veri bilimcileri, aktif veri ambarı gibi yeni kavramların gelmesini öngörüyoruz” dedi.
Cisco Kurumsal Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Işıl Hasdemir’e göre, bankaların odaklandığı alanlar, bankalılaştırılmamış kitlelere ulaşmak, müşterilere daha kapsamlı servisler sunmak, ağ optimizasyonuyla operasyon maliyetlerini düşürmek, internet nesline mobil hizmetler ve sosyal medyayla hizmet sağlamak. Bankalar yenilikçi teknolojileri yeni iş modelleri üretmek, düşük maliyetli ancak zengin hizmet sunan mini şubeler ve ATM’ler geliştirmek için kullanıyorlar. Sektör sanallaştırma, bulut bilişim ve mobil iletişim alanındaki yeni uygulamaların bütünleşmesiyle yeni bir teknolojik evrim sürecinde. Sektörde başlıca üç eğilimi Çok Kanallı Entegrasyon, Geleceğin Şubeleri ve Sanal Uzmanlar şeklinde sıralayan Hasdemir, şunları söyledi: “Çok kanallı bütünleştirme akıllı ağ teknolojisi altyapılarının ve veri yönetim becerilerinin bir ürünü. Bu uygulama bankaların müşterilerine her koşulda aynı zengin hizmet kalitesini sunmalarına olanak sağlıyor. Geleceğin şubeleri ilginç bir alan. Bu uygulamalardan faydalan akıllı şubelerde fiziksel güvenlik, etkileşimli video ekranları, müşteri etkileşim yönetimi konuları başta olmak üzere teknoloji her yerde diyebiliriz. Sanal uzmanlar da fırsatları beraberinde getiriyor. Görüntülü arama yoluyla, lokasyondan bağımsız uzmanları aynı odada toplantıdaymışçasına müşterilerle buluşturan sanal uzman uygulaması ile bankalar hizmet kalitesini ve müşteri memnuniyetini yükseltiyor. Bankalar bu teknolojilerle maliyetten tasarruf etme ve uzmanlarının zaman yönetimini daha iyi yaparak daha verimli çalışma imkanı bulacak. İnternet neslinin gerekliliklerine uymak belirleyici olacak. Sosyal medya da giderek önem kazanıyor. Bu noktada Cisco’nun sunduğu Social Miner adı verilen uygulama, sosyal medyada, Twitter, Facebook ve bloglar aracılığıyla müşterilerle gerçek zamanlı bir etkileşim kurmayı mümkün kılıyor.”
“Türkiye’de finansal araçların teknolojik altyapısı oldukça gelişmiş durumda. Bu teknolojik tüketim alışkanlıklarımız, teknolojiye yakınlığımız ve aynı zamanda teknolojiye yaptığımız yatırımların doğal bir sonucu. Bu çıkış noktasında bölgesel bir finans merkezi ve aynı zamanda finans teknolojisi konusunda teknoloji ürün ve hizmet sağlayıcısı olabilme fırsatını yakalamamız gerek” diyen Mirsis Genel Müdürü Gül Düzgider’e göre, sektörün teknoloji temelli ürün ve hizmetler geliştirmesi ve altyapı ihtiyaçları sürecek.
Düzgider şöyle devam etti:
“Teknolojik gelişmelere paralel sektörde geliştirme ve kaynak ihtiyacı süregelecek, bu ihtiyaç ölçeklenebilir ve uzman kadrolarca yürütülmeli. İletişim alternatifleri büyük bir dönüşüm yaratıyor. Sektörde bu dönüşüme paralel daha hızlı ve etkin çoklu kanallı yürütülen bir müşteri iletişimi, daha hızlı ürün geliştirme süreçleri, etkin ve tecrübeli kaynak, daha hızlı ölçeklenebilir ve yönetilebilir sistem ihtiyaçları var. Sektörün ürün ve hizmetlerinin hammaddesi teknoloji. Teknolojik eğilimlerde mobil finansal sistemler ve NFC ön plana çıkıyor. Bu alanda fark yaratacak kuruma özel bütünleşik finansal platform altyapıları oluşturulması , büyük verilerin proses edilmesi, müşteriye kullanım kolaylığı sağlayacak uygulamaların olması gereklilikleri kaçınılmazdır” dedi.
GGSoft Genel Müdürü Tolga Eşiz’e göre, sektör son beş senede büyük bir atılım yaptı. Bugün de pazarda büyüme için gerekli olan önlemler alınıyor. Bankalar tek bir konuya odaklandılar, o da verimlilik ve maliyetleri hizmet kalitesinden ödün vermeden düşürmek. Bunun için BT alanında verimliliği artıracak her türlü proje hayata geçiyor. Banka şubelerinde birçok işlem belgeye dayalı olarak yapılırken, GGSoft sektöre yönelik hazırladığı kağıtsız şube uygulamalarıyla bankalara maliyetlerini azaltmak için fırsatlar sunuyor. Bu platform, bankaların şubeler ile merkez arasındaki belge ve veri akışını düzenlerken, bankaların operasyonel süreçlerini kısaltan düzenlemeler göz önüne alınarak geliştirilmiş. Eşiz, şunları söyledi: “Bankaların hepsinde kağıtsız şubenin yaptığı işi yapan uygulamalar bulunuyor ama bu uygulamalar bir bütün olarak değil kendi başlarına çalışan uygulamalar olarak karşımıza çıkıyor. Her uygulama belgeleri kendi üzerinde tutarak merkezi arşiv sisteminin kurulmasını zorlaştırıyor. Çözümümüz şubelerden genel müdürlüğe doğru yüksek hızlı bir belge ve veri otobanı sağlıyor, bu yapı sayesinde tüm belgeler merkezi arşiv sistemine taşınıyor, banka genelinde kullanılan uygulamalar belgeleri merkezi arşiv uygulamasından çağırıyorlar.” Eşiz, sistemin bankalara sağladığı kazançları ise şu şekilde sıraladı: “Şubelerdeki faks ve fotokopi makineleri ortadan kalkar, kargo maliyetleri düşer, müşteriden mükerrer belge alınması engellenir, işlem süreleri kısalır, evrak sahteciliği oranı düşer, her zaman güncel belge üzerinde çalışılması sağlanır, tüm belgeler merkezi arşiv uygulamasına taşınır, belge işletim BT maliyetleri düşer.”
SAS Türkiye Kuzey Afrika ve Orta Asya Genel Müdürü Gökhan Nalbantoğlu’na gore, çevrimiçi kanallar aynı zamanda müşteri odaklı olmaya başladı. Müşteri odaklı kanallar için ise müşterinin bu kanallardaki adımlarını izleyebilen, analiz eden ve gerçek zamanlı olarak bu davranışlara uygun kampanyalar yapan, öneriler sunan çözümler önemli olacak. Nalbantoğlu, diğer yandan sosyal medyanın izlenmesi ve sosyal medyadan toplanan müşteri taleplerine yada şikayetlerine hızlı dönüşlerin de önem kazandığını belirtirken, şunları söyledi: “Sektörde diğer sektörlerde olduğu gibi büyük veri hala gündemde olan bir konu. Buna sosyal medyadan ve müşterinin çevrimiçi kanallardaki davranışları ile ilgili veriler de eklenmeye başladı. Bankalar artık daha kısa zaman aralıklarında büyük verilerden anlamlı bilgi edinmenin ideal yollarını arıyor. İlgili büyük verileri gerçek iş değerine dönüştürmek ve çok sayıda farklı analiz uygulayarak doğru bilgiler üretmek. Bu amaçlar tüm dünyada bankalar dahil her kurumun ilgisini çekiyor, SAS da bu nedenle günümüz ve gelecek için “High Performans Analytics” girişimlerine hitap ediyor.”
CMC Destek Departmanlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tolga Başarır’a göre, bankaların ana hedefleri şube sayılarını azaltarak, daha fazla self-servis hizmetlere yönelmek. Düşen kar marjları ve aynı oranda azalmayan sabit maliyetlerin gelir içindeki payının yükselmesi self servis kullanımını artıracak. Self servislerin artması da aslında paralel olarak bilişim yatırımlarının artması anlamına geliyor. Bunun yanında çağrı merkezi üzerinden hizmet alma eğilimi de her geçen gün artmakta, artık müşteriler bankaların çağrı merkezlerinden çok farklı hizmetleri alabiliyorlar.
Biznet Genel Müdür Yardımcısı Onur Arıkan’a göre, özellikle mobil erişimlerin ve uygulamaların artması saldırganların bu kanaldaki uygulama ve cihazlara yönelik ataklarını artırmalarını beklemek sürpriz olmaz. Aynı şekilde banka çalışanlarının da mobil cihazlarının güvenliği çözüm bekleyen önemli bir konu. Bu cihazlardaki zararlı kodların engellenmesi ve cihazların yönetimlerine yönelik çözümler 2012’de daha çok konuşulacak. Bu senenin ortasında hizmete girecek oan kayıtlı elektronik posta gibi servisler, kişiler ve kurumlar arasındaki yazışmaların, e-posta ile güvenli şekilde yapılmasını ve yapılan işlemin inkarını engelleyecek çözümler sunuyor. Bankalar ve finans kurumları özellikle aldıkları talimatlarda ve müşterilerine yaptıkları bildirimlerde KEP altyapısını kullanmak isteyecekler. Bankaların uyması gereken standartlar örneğin müşteri bilgilerinin güvenliği, kredi kartı endüstrisi veri güvenliği standardı için yeni adımlar atılması gerekecek. Özellikle veritabanında şifreleme ve tokenization gibi yaklaşımlar verinin bulunduğu sistemlerdeki güvenliğinin artırılması için önem taşıyacak. Bankaların bir kısmı veri sızıntısı engelleme sistemlerini devreye aldı. Bu sistemin artık bankalar için güvenliğin olmazsa olmaz bir parçası. Henüz DLP konusunu gerçekleştirmemiş banka ve finans kurumlarının da bu altyapıyı hızla kurması bekleniyor. Bankalar ve finans kurumları güvenliklerinin sürekliliğini sağlamak için güvenlik denetimleri ve sızma testleri konusuna her zamankinden daha fazla önem verecekler. Günümüzün artan saldırı ve tehditlerine önceden önlem alabilmek için olabilecek açıklıkları saldırganlardan önce fark etmek ve önlem almak gerekiyor.
Büyüyen pazarlar, büyüyen fırsatlar. Türkiye de büyüyen pazarlar arasında. IBM Türk, Bankacılık Çözümleri Satış Yöneticisi Nazlı Civelek, “Türk bankacılık sektörü bölge genelinde bu kadar güçlüyse bunda bankacılık sektörünün BT’den üst düzeyde faydalanmasının payı büyük. Bankacılık diğer endüstriler için iyi bir örnek. IBM’in yaptığı araştırma sonuçları, bankacıların, sektör için fark yaratan unsuru teknoloji olarak görüyor” dedi. Civelek, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Bankalar; endüstrinin dinamikleri nedeniyle büyümeyi, verimliliği ve iş esnekliğini dengeleyen çevik işletmeler haline dönüşmeliler. BT altyapısının modernleştirilmesi teknoloji önceliklerinin başında geliyor. Bu sistemler için bankaların modern, modüler bir mimari geliştirmeleri gerekiyor. Yeni bir BT sağlama modeli olan bulut bilişim, kurumsal BT maliyetlerini ve karmaşıklıklarını önemli ölçüde azaltırken, aynı zamanda iş yükü optimizasyonunu ve hizmet sağlamayı geliştirmeyi de başarıyor. Müşteriyle ilgili “tek” ve “bütünsel” bir görünüm ortaya çıkarmak açısından siloları ve bağımsız sistemleri elimine etmek, sistemleri rasyonelleştirmek ya da bütünleştirmek ve BT işletim maliyetlerini düşürmek geliyor. Sofistike içerikler elde etmeye yatırım yapan bankalar, önümüzdeki dönemde sektörde lider olarak karşımıza çıkacaklar. Sektörün zorunluluklarını müşteri odaklı kurumlar yaratmak, sosyal ağların önemini yadsımamak, esnekliklerini artırmak ve operasyon süreçlerini kusursuzlaştırmak, maliyetleri kontrol altında tutarken aynı zamanda inovasyonu teşvik etmek ve kurumsal risk yönetimini iyileştirmek olarak sıralayabiliriz.”
Microsoft Finansal Hizmetler Yöneticisi İş Geliştirme Yöneticisi Elif Acar Özgüner, bankacılık sektörünün temel önceliklerini pazara ürün ve hizmet sunma hızını artırmak, alternatif dağıtım kanallarının temel satış kanalları olarak hizmet etme kabiliyetlerinin artması, bilginin stratejiye ve eyleme dönüştürülmesi, iş süreçlerinin optimize edilmesi ve mükemmeliyeti ve çapraz satış kabiliyetlerinin artırılması olarak görüyor. Şube ve ADK kanal önyüzlerinde yeni deneyimlerin oluşturulması, veriden strateji üretmek üzere iş zekâsı sistemlerinin raporlama katmanlarında yenilikçi uygulamaların hayata geçirilmesi, dinamik ürün fiyatlama, sosyal CRM, mobil hizmetlerde çeşitlilik gibi iş senaryolarını adresleyen projeler öncelik kazanıyor. Bulut bilişim, sosyal ağlar, gerçek zamanlı iş zekâsı, büyük veri, yeni cihaz formları gibi gelişmeler, yeni sayısal iş modellerinin gelişimini şekillendiriyor. Bu gelişmelerle bankacılığın da finansal ağ bankacılığı gibi bir modele dönüşeceğini öngörüyoruz. Bu dönemde bankacılığın, müşterinin sosyal ağlar dahil tüm platformlarındaki varlığından edinilen bilgilerin de kullanımı ile, müşterinin tüm perspektiflerini ele alarak, toplam müşteri yönetimi süreci olarak dönüşmesi olası. Bu sayede, ihtiyacı belirlemeye dönük veri analizi ile karar verme yetenekleri ve yeni iş modellerinin çeşitliliği artacak.