Gelişen partner ağı ile Avrupa’yı fethediyor
Bimser Europe Yönetim Direktörü Refik Tuncer.
Türkiye’de büyümesini hızla sürdüren Bimser, bu ivmeyi Avrupa’ya yansıttı. Hollanda, Almanya, İtalya ve Fransa gibi önemli pazarlarda gelişen partner yapısı ile genişleyen Bimser, oluşturduğu yeni ekip ile Amerika’yı da gündemine aldı. CEBIT 2018 kapsamında bir araya gelme imkanı bulduğumuz Bimser Europe Yönetim Direktörü Refik Tuncer, hem Türkiye hem de globaldeki hedeflerini paylaştı:
Bimser’in Avrupa’da yürüttüğü çalışmalar hakkında detayları paylaşır mısınız?
2014’ün başından bu yana kurumsal dönüşüm sürecine başladık. Bimser’in satış pazarlama partner yönetimi kontrat yönetimi ürün yönetimi gibi sektörün ihtiyacı olan altyapıyı kurma imkanımız oldu. Bunu yaparken, bir yandan da 2017 yılını baz alarak 4 kat büyüme katettik. Bu büyümeyi sadece Türkiye içinde tutmak mümkün olmuyor. Pazar ihtiyaçları da var. Ürünlerin de konseptleri, materyalleri ve kimlikleri bizimle oturduğu için bunu Avrupa’ya açmak için çalışmalarımız oldu. 210 tane Avrupa menşeili firmaya hizmet vermeye başladık. Renault, Bridgestone, Nissan gibi dünya devi firmalara hizmet veriyoruz. Bu büyümeyi güçlendirmek için hem Amerika hem Avrupa girişimlerimize hız vermeyi hedefledik. Orada da ekipler oluştu. Türkiye’deki bu başarıyı globale yansıtmak için Hollanda’yı baz alarak ilerledik. Çünkü Hollanda, teknoloji anlamında altyapısı oluşmuş, aynı zamanda büyük pazarlara yakınlığı sebebiyle potansiyeli yüksek bir ülke. Böylece ilk adımları atmaya başladık. Avrupa’da partnerlerimizle ilerliyoruz ve ben de bu yapıyı koordine ediyorum. Türkiye’deki ekibin tamamı, ayrıca alt bir grupla 6-7 kişilik bir takım da bize destek oluyor.
Avrupa pazarında özellikle eBA ürünümüzü ön planda tutuyoruz. Partnerle iş geliştirmeye daha uygun ve esnek bir yapısı olması, eBA çözümünün de öne çıkma sebebi oldu. Avrupa’ya en yakın yapı olarak partner yapısı ile büyümeyi tercih ediyoruz. Böylece herkes kendi ülkesine daha hakim ilerleyebiliyor. Türkiye’deki bazı partnerlerimiz de bizim gücümüzle yurtdışında ofis açmaya başladı. Onlar da bizim ürünlerimizle ilgili çalışmaları yürütüyor. Fransa, Hollanda, İtalya ve Almanya gibi ülkelerde bu yöntem ile faaliyet gösteriyoruz.
Yenilenen CEBIT hakkında ne düşünüyorsunuz?
CEBIT; tartışmasız amiral gemisi teknolojileri görmemize fırsat sunan bir fuar. Avrupa bölgesi kapsamında faaliyet gösteren firmalar adına potansiyeli çok yüksek bir fuar olduğunu söyleyebiliriz. Fuarın asıl amacına da partnerlerimizi buraya davet edip görüşerek ulaştığımızı belirtebilirim. Altı partnerimiz bu yıl CEBIT’te bizim ürünlerimizi burada tanıtıp, hedef coğrafyalara ulaşmamız adına önemli destek sunuyor. Batı’da işçilik maliyetlerinin yüksek olması, bizde rekabet avantajını da beraberinde getirebiliyor. Hem ülke olarak hem firma olarak burada önemli bir temsiliyet sergiliyoruz. Ülke olarak marka oluşturma adına daha vizyoner yaklaşmalıyız. Pazarda daha fazla yer alabilmek için kendimizi göstermeliyiz. Sonuçta Türkiye’de yetkin çözüm ve ürünler var.
Türkiye’deki planlarınızdan bahseder misiniz?
Türkiye’deki çalışmalarımız, hedeflerimiz paralelinde on derece olumlu ilerliyor. Bizim ürünlerimiz firmalarda verimliliği artırdığı, bu konuda müşterilerimizden geri dönüşler de olumlu olduğu için yeni müşteri kazanma konusunda zorluk çekmiyoruz Türkiye’de tercih edilirken, yurtiçinde hayata geçirdiğimiz başarılı çalışmaları küresel pazara da yansıtmamız gerektiğini düşünüyorum.