Gelişmekte olan ülkeler standardizasyona odaklanıyor
‘Dünya Telekomünikasyon ve Bilgi Toplumu Günü’ etkinliği, 17 Mayıs tarihinde ‘Standardizasyon Uçurumunun Kapatılması’ temasıyla Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ( BTK ) ev sahipliğinde kutlandı.
Küresel boyuttaki tek standardizasyon kuruluşu olan Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’nin öncülüğünde kutlanan ‘Dünya Telekomünikasyon ve Bilgi Toplumu Günü’ programının açılışında konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan, özellikle gelişmekte olan ülkelerin standardizasyon temasına odaklandığını söyledi. ITU’nun 5G yol haritasına göre 2016 yılında standartlaştırma çalışmalarına başladığını ve bu çalışmaların 2020’de tamamlanmasının öngörüldüğünü ifade eden Sayan, 5G teknolojisi alanındaki çalışmalara katılan ülkelerin kendi standartlarını dünya standardı olarak kabul ettirmek için yoğun çaba sarf ettiğine, Türkiye’nin de standartlarının kabul edilmesi için BTK tarafından tüm yerli paydaşları desteklediğine dikkat çekti.
“Yerli mesajlaşma uygulamalarının artmasını önemsiyoruz”
ITU’nun standartları belirlemesi gerektiğinin altını çizen Bakan Yardımcısı Sayan, kamu kurum ve kuruluşlarının yanı sıra vatandaşların da mağduriyetine sebebiyet verebilecek WhatsApp’taki gibi güvenlik açıkları konusunda açıklama talep ettiklerini söyledi. Sayan, “WhatsApp yetkililerinden de bilgi ve açıklama istedik. Bu resmen insanların mahremiyetinin küresel firmalar tarafından nasıl ayaklar altına alındığının bir göstergesidir” değerlendirmesini yaptı. Yerli mesajlaşma uygulamalarının artmasını önemsediklerini vurgulayan Sayan, başta kamu kurum ve kuruluşları olmak üzere vatandaşların, yurt dışı kaynaklı ve güvenlik zafiyetleri oluşturduğu artık tescillenen uygulamalar yerine yerli ve milli haberleşme uygulamalarını tercih etmelerinin mecburiyet olduğunu önemle kaydetti.
Dünyada adaletsiz bir şekilde dağılan dijital imkânların varlığına dikkati çekildi
BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, bu programın düzenlenmesinin, dünyada adaletsiz bir şekilde dağılan dijital imkânların varlığına dikkati çekmek açısından önemli olduğunu dile getirdi. Ülkeler arasındaki bu farklılığın aşılması için Türkiye’nin de aktif kurucu üyesi olduğu ITU şemsiyesi altında önemli çalışmalar yürütüldüğünü kaydeden Karagözoğlu, bu çalışmaların, ülkelerin bilgi toplumuna dönüşümü açısından fırsat teşkil ettiğini dile getirdi. 5G’nin ilk sinyallerinin dünya ile birlikte Türkiye’de verildiğini ifade eden Karagözoğlu, “Kurum olarak 5G’ye mümkün olan en yüksek oranda yerli ve mili imkânlarla geçmek için çalışıyoruz ve bunun için işletmecilere yüzde 45 yerli ve milli imkânları kullanmaları gibi birtakım kriterler getiriyoruz” açıklamasını yaptı.