Gerekçeler çeşitleniyor
2019 yılında bilişim sektöründe önemli satın almalara imza atıldı. Bunlardan bazılarını PayU – iyzico, Sovos – Foriba, Property Finder Group – Zingat ve DST Teknoloji – Paraşüt işlemleri olarak örnekleyen Deloitte Finansal Danışmanlık Hizmetleri Direktörü Özlem Ulaş, 2020 yılında da bu alandaki hareketliliğin, ölçek olarak küçük de olsa stratejik yatırımların devam edeceği öngörüsüne sahip. Özellikle rakiplerinden ayrışabilen, AI, loT ve bulut hizmetleri gibi teknolojileri destekleyen, sağlam altyapıya sahip, iyi bir iş ve büyüme modeline sahip şirketler ilgiye de çekecek. 2019’da ekonomik ve jeopolitik riskler nedeniyle Türkiye’de birleşme ve satın alma işlemleri, global finansal krizin etkisindeki 2009 yılından sonraki en düşük seviyeye geriledi. Bu bilgiyi paylaşan Özlem Ulaş’ın beklentisi, 2020 ve sonrasındaki dönemde ekonominin dengelenme süreciyle birlikte satın alma ve birleşme piyasasının tekrar canlanacağı ve ekonomik göstergelerdeki normalleşmenin etkisiyle yatırımcı iştahının artarak devam edeceği yönünde. Bu yönüyle 2020, özellikle Türkiye’yi yakından takip eden ve uzun vadeli yatırım stratejisi güden yabancı yatırımcıların fırsatları değerlendirebilecekleri bir yıl olacak.
Tüm sektörler, bilişim ile kalkınıyor
EY Şirket Satın Almaları ve Birleşmeleri Ekibi olarak 2020’de en çok yatırımcı ilgisi çeken sektörlerin başında bilişimin geleceği öngörüsünü paylaşan EY Türkiye Kurumsal Finansman Bölümü Yardımcı Ortağı Hidayet Çelikörs, “Tüm iş geliştirme aktivitelerimizin odağında da ihracat ağırlıklı üretim şirketleri ile beraber hızlı büyüyen ve/veya yüksek FAVÖK marjlarına sahip teknoloji şirketleri yer alıyor” bilgisini verdi. Şu anda satıcı tarafta rol aldıkları 10’u aşkın projeden 3’ünün teknoloji sektöründen olduğu, bunların sayısının yakın zamanda ciddi şekilde artacağı beklentisini dile getiren Hidayet Çelikörs, önemli bir yanlış anlamaya da şu sözlerle dikkat çekti:
“Bilişim denince akla sadece yazılım ve donanım üreten şirketler gelmemeli. Artık diğer sektörlerde de bilişimi iş stratejisinin merkezine koymak rekabet açısından olmazsa olmaz. Örneğin; günümüz dünyasında artık perakende şirketleri de bir teknoloji şirketi gibi dijitalleşme ile ilgili trendleri takip ederek, buna göre aksiyon almak zorunda. Lojistik şirketleri de benzer şekilde operasyonlarını rekabetçi hale getirmeye çabalıyor. Bugünün M&A dünyasında teknolojiye yakın olmak, yatırımcı ilgisini maksimize eden faktör olacak.”
Şirketler değil, ekipleri tercih edilebilecek
Bu tablo karşısında bilişim dünyasında yatırımcı konumundaki şirketlerin, başka bir şirketi sadece pazar veya teknoloji satın alma motivasyonuyla satın almayacağına da işaret eden Çelikörs, bu yorumunu şöyle detaylandırdı:
“Yatırım çekme açısından ürün her ne kadar önemini korusa da, alanında uzman yetkin insan kaynağına sahip ekipler teknoloji şirketlerinin en önemli yatırım çekme unsuru olarak görülüyor. Ne kadar iyi ürününüz veya yüksek pazar payınız olursa olsun, alanında uzman ekipler kadar etkili olamıyor. Onun için ‘ekip satın alması’ şeklinde şirket satın almaları veya birleşmeleri olmaya devam edecektir.”
Birleşme ve satın alma işlemlerine küresel bazda bakıldığında, Ulaş, 2019 yılının küresel bazda da çok parlak geçmediğine dikkat çekti. Toplam işlem sayısı bir önceki yıla oranla artış göstermiş olsa da, toplam işlem hacmindeki düşüş, Ulaş’ın tabiriyle ‘ticaret savaşlarının küresel etkisini’ gözler önüne serdi. Devam eden belirsizlik döneminde, yatırımcıların risk almaktan kaçınacakları ancak stratejik ilgilerini de sürdürecekleri tahmin ediliyor. “Her zaman olduğu gibi büyüme ve riskin dağıtılması, yatırımcılar açısından en önemli satın alma motivasyonları olacak” hatırlatmasını yapan Özlem Ulaş, eklemeden geçmedi: “Avrupa bölgesinde büyümenin yavaşlaması ile işlemlerin ağırlığının Kuzey Amerika ve Asya Pasifik bölgelerine kayması söz konusu olabilir.”
Bilişimde ABD pazarındaki satın alma ve birleşmeler sayı ve hacim olarak önde olsa da, Hidayet Çelikörs’ün belirttiği üzere, son dönemde Avrupa’da özel sermaye fonlarının sektöre olan ilgisi de yükseliyor. Uzakdoğu’dan dünya genelinde önemli bir yatırım akışı var. Ancak Çelikörs’ün dikkat çektiği gibi, Körfez Bölgesi’nin bilişim sektöründe diğer sektörlerdeki gibi hareketli olduğunu söyleyemeyiz.
2020’nin gözdeleri
2020 yılında Türkiye özelinde satın alma ve birleşme ilgisine baktığımızda, Özlem Ulaş, 2019 yılını örnek göstererek, şu beklentiyi dile getiriyor:
“Girişim sermayesi ve melek yatırımcı destekli işlemler sayesinde teknoloji, internet ve mobil hizmetler 2019 yılında, önceki birkaç yılda da olduğu gibi yatırımcıların en çok ilgi gösterdikleri sektörlerdi. Enerji, üretim, e-ticaret, yiyecek ve içecek, kimya ve finansal hizmetler sektörlerinde de pek çok işlem gerçekleşti. 2020 genelinde de bu sektörlerin hareketliliğini koruyacağını öngörüyoruz. Bunun yanı sıra sağlık, turizm ve telekomünikasyon sektörlerinde de önemli işlemler olabilir. Özellikle fintech, bulut hizmetleri ve mobil uygulama geliştirme alanlarında faaliyet gösteren şirketlere ilgi gözlemliyoruz. Şirketlerin yurtdışına satış yapma yeteneği de yatırımcılar açısından önemli bir faktör.”
Türkiye’de dünyaya paralel olarak kiralama modelini benimsemiş ölçeklenebilir yazılım şirketlerinin ilgi görmeye devam edeceği beklentisini dile getiren Hidayet Çelikörs, eklemeden geçmedi: “Yazılımda da artık dijitalleşmeye yardımcı olmak ve veri analitiği sunmak ile KOBİ’lere çözüm götürme önemli temalar arasında.” Diğer yandan, finansal teknoloji alanında yeni düzenlemeler de bu alana olan ilgiyi artıracak. İnternet mecrasında yine birim ekonomisi anlatılabilir işlerin de yatırım almaya devam edeceği beklentisini dile getiren Hidayet Çelikörs’e göre, son zamanlarda, ABD’den Japonya’ya kadar yatırımcıların bu alanlardaki projelerimize ilgi göstermesi de bunun bir göstergesi.