Girişimcilerin hem akıl hem yatırım adresi; ‘Galata İş Melekleri’
Galata İş Melekleri’ne göre; “Girişimcinin istediği sadece para değil! Önemli olan; Akıllı para…’’ “Galata Business Angels” ya da Galata İş Melekleri; 2010 yılında 16 yatırımcı tarafından kurulan Türkiye’nin gerçek anlamdaki ilk melek yatırımcı ağı. Mynet’in kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Emre Kurttepeli’nin, başkanlığını yürüttüğü derneğin hedefi; girişimcileri desteklemek, onların uluslararası başarılar yakalamasına öncülük etmek ve bu doğrultuda öncelikli bilgi birikimi aktarımı olmak üzere finansal anlamda da bağımsız olarak kaynak sağlamak.
Galata İş Melekleri’nin bugün her biri bağımsız yatırımcı olan kurucu Elbruz Yılmaz başta olmak üzere Nevzat Aydın, Sina Afra, Alemşah Öztürk gibi isimlerin içinde bulunduğu 25 üyesi var.
Galata Business Angels Başkanı Emre Kurttepeli ve Galata Business Angels Üyesi ve 41-29 Ajans Başkanı Alemşah Öztürk ile melek yatırımcılığı, girişimcilerin ihtiyaçlarını, Türkiye’de girişimciliği, dernek olarak çalışmalarını, ilgilendikleri projeleri konuştuk.
Galata İş Melekleri olarak girişimcilik döngüsünde siz neredesiniz?
Kurttepeli: Türkiye’de girişimcilik çok hızlı gelişiyor. Türkiye’de çok önemli bir olgu olmaya başladığını biliyoruz. Onun içinde oluşturduğumuz yapı ile meleklerin biraz daha yapı içinde bulunup o yapı içinde hem misyonik tarafı beraberinde götüren hem de girişimciyi destekleyen bir çatı olmasını istedik. Bu, insanların aslında hızla espertizlerini birleştirdikleri bir dernek. Üyelerin birçoğu zaten kendi girişimcilik yapmış isimler, büyük bölümünün yatırımcı kimliği var ve bu konuda hem ekosistemi büyütmek isteyen hem de aynı zamanda birbirlerinin fikrinden, espertizinden yararlanmak isteyen insanlar birarada. Özü aslında bu. Türkiye’nin de şu anda yegane en büyük melek ağı diyebiliriz. Ben hep şunu söylüyorum; Yelkenli yola çıkmış biz sadece rüzgar olup hızlandırıyoruz onu.”
Öztürk: Önce bir fikir var; şöyle bir şey hayata geçirmek istiyorum. Bunu hayata geçirip başarılı hale getirene kadar birçok aşamadan geçiliyor. Önce girişimcinin doğru bir ekip kurması, projeyi hayata geçirmesi, onu çalıştırması sonra ondan para kazanmaya başlaması lazım. Biz büyük anlamda yatırımcıya ihtiyaç duyduğu aşamaya kadar grup olarak hem stratejik hem de projeyi hayata geçirsin noktasında destek sağlıyoruz. Ya da proje zaten iyi gidiyordur ama büyeyebilmek için bütçeye ihtiyaç duyuyordur. Bu gibi konularda ilk yatırımı sağlamak üzere varız. Ancak burada kritik nokta; aslında para değil. Kritik nokta burada bu ağın yarattığı stratejik etki ve ağ efekti. Ağ efektinden kastettiğim; Galata İş Melekleri’nden yatırım alan ya da Galata İş Melekleri tarafından yatırım yapılmaya karar verilen bir şirketin duruşu değişiyor. Çünkü burası bu konuda en çok yatırım yapmış, daha önce bu işi yapmış insanlardan oluşan bir grup.
İkinci olarak da üyeler farklı farklı konularda uzmanlık sahibi. Kimi pazarlama, kimi medya konusunda, diğeri hızlı büyütme konusunda uzman. Birçok insan proje için bilgi birikimi ve tecrübelerini koyabiliyorlar. Projenin harekete geçebilmesi için gereken tecrübeyi de aktarmış oluyoruz ve isteyen arkadaşlarımız para da koyuyor.
Girişimci için önemli olan şey şu; ben kiminle ortaklık yapmalıyım ki; sadece para değil fikir de alabileyim, işimi nasıl büyütürüm sorusuna yanıt alabileyim. İşim iyi gitmediğinde daha iyiye götürebilmek için nasıl yön vermem gerektiği konusunda da bana bilgi verebilecek birileri olsun. Bizim en büyük farkımız bu. Biz Türkiye’de girişimciliğin gelişeceğine inanıyoruz. Bu konuyu destekliyoruz. Çalıştaylar yapıyoruz. Doğru projeler seçerek onları birer başarı hikayesine dönüştürerek, karar vermemiş çekimser girişimci adaylarını aklınızdaki fikre inanıyorsanız biz sizin için buradayız demek için varız.
Destek vereceğiniz projelerde seçim kriterleriniz neler oluyor?
Öztürk: Aslında bunlar küresel kriterler. Fikirden ziyade önce girişimciye bakıyoruz. Bu birey bir girişimci mi? Bu projeye inanıyor mu? Bunun için elinden geleni yapacak mı? Sonrasında da fikre bakıyoruz. Bu fikir geliştirebilir bir fikir mi? Büyüyebilir bir fikir mi? Bu fikir para kazanabilir bir fikir mi? Bütün bunları da değerlendiriyoruz. Bu ikisinin kombinasyonunda bu projeyi bu girişimci yapabilir mi sorusuna bakıyoruz. Bunun sonunda diyoruz ki bu bizim ilgilendiğimiz ICT denilen alan içinde bir proje ve kendi tecrübemizi kullanarak destekleyebileceğimiz bir proje. Ve evet gelişme şansı var, bu girişimci bu projeyi gerçekleştirebilir dediğimiz noktada da yatırım kararı alıyoruz.
Kurttepeli: Şunu da ortaya koymakta fayda var. Galata İş Melekleri, sonuçta üyelerin toplandığı bir dernek. Aslında bir yatırım fonu değil. Buradaki bireyler sadece bir seçim komitesi oluşturmak için birarada olan insanlar. Üyeler tabii ki istediği, sevdiği projeye ferdi olarak finansman desteği verebiliyor. Sadece fikir birliği eden bu misyona sahip insanların biraraya geldiği bir dernek Galata İş Melekleri ve üyelerinin barındırdığı potansiyelden dolayı yatırım havuzu haline geliyor.
Girişimcilerin ortaya koydukları projelerde artış var mı ? Yıllık olarak size gelen proje sayısı nedir?
Kurttepeli: Şu anda bize yaklaşık bine yakın proje gelirken bu geçen sene dörtyüzdü. Bu biraz daha bilinirliliğimizin artması ve beraberinde girişimciliğe Türkiye’de ilgi artması ile ilgili. Size rakam vermek gerekirse her ay beş proje finale kalıyor. Bunun içinde yaklaşık her ay 100’ün üzerinde proje taranıyor. Bir yılda ise binin üzerinde proje taranıyor diyebiliriz.
Peki nasıl bir yatırım aralığınız var bakıldığında bu havuzda?
Genelde bizim üyelerimizin yatırım yaptığımız aralık; yüz bin dolardan başlayıp bir milyon dolara kadar giden bir aralık. Bunu da; miminum beş veya on proje dersek minimum ekosistem olarak beş-on milyon dolar arası bir yatırım yapmayı öngörüyoruz. Yatırım potansiyeli olarak yıllık beş-on milyon dolar arası yatırım potansiyelimiz var.
Bugüne kadar hangi projelere yatırım yaptınız?
Kurtepeli: İlk yaptığımız yatırım Fransa’da kurulan bir şirket oldu. GBA’nın başka ülkelerde kardeş melek yatırımcı ağları var. Bunlardan bir tanesi ile ortak bir yatırımımız oldu. Bu Fransa’da tekne ve yat kiralamak üzere yapılmış bir site idi. Fransa da dünyanın en büyük yat kiralama merkezi. Sekiz ay önce de Türkiye sitelerini açtılar. Dokuz melek, yatırım yaptı oraya. İnternet projesi getiren yerel şirketlere de yatırımımız oldu. Toplamda yatırım yaptığımız projeler; butigo.com, elitbox.com ve boatbooking.com. İki tanesi e-ticaret şirketi. Hepsinin de ortak noktası kendini yüzde yüz bu işe vermiş, o işin aşkını sevdasını yaşayanların oluşturması.
Türkiye’de girişimciliğin durumu hakkında ne düşünüyorusunuz?
Öztürk: Türkiye’de girişimciliğe ilgi arttı. Bakarsak girişimcilik Türkiye’de bir eğilime dönüştü. Özyeğin Üniversitesi Girişimcilik Fakültesi, E- Tohum, Galata İş Melekleri var. Türkiye’deki projelere yapılan yatırımlar var. O yüzden insanlar bir girişim yapıp, o girişimi hayata geçirip, zaman içinde bunu büyütme şansı var gerçeğini görmeye başladılar. Bundan beş yıl önce iş bulamamış girişimci olmuş anlayışında iken şimdi tam tersine kendi işini yapıyor algısı gelişti. Bu algı ile birlikte pazarda da büyüme var. Baktığınız zaman teknoloji konusunda daha fazla yatırım yapılıyor Türkiye’de. Bu devletin de desteklediği birşey. Beyin göçünü de tesine çeviriyor. Bu bir süreç.
Kurttepeli: Son bir iki senedir bu girişimcilik beyin göçünü de tersine çevirmeye başladı. Özellike yurtdışında üniversitelerden çıkmış Avrupa’da ABD’de kalacak gençlerin birçoğu projeler başlatmak için Türkiye’ye dönüyorlar.