‘Giyilebilir 7/24 Eğitim Sistemi’, çok boyutlu bir Fatih Projesi niteliğinde
Nilüfer Nur Hayati Kurtcan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Bilişim Teknolojileri Bölümü Öğretmeni Müjdehan Örs Filiz’in ‘Giyilebilir 7/24 Eğitim’ projesi, ilham veren bir öğretmen-öğrenci iş birliğini de sergiliyor.
Müjdehan Örs Filiz, sanal gerçeklik uygulamalarının eğitimde kullanılabilirliği arttığını vurgulayarak oluşturulan uygulamalara birebir ‘Etkileşim’ de eklendiğinde, öğretmen ve öğrenciyi bir araya getiren, eğitimi destekleyen bir yapıya büründüğünü kaydetti. Filiz, şu detayları aktardı: “Giyilebilir 7/24 Eğitim projesi bireyler arası ‘Etkileşimin Sanal Gerçeklik Uygulamalarına Yansıtılması’ ile şekillenen, zaman ve mekân seçim imkânı veren geleceğin teknolojik sınıflarının oluştuğu eğitimde çığır açacak ‘Yeni Eğitim Sistemi’ni ve donanımlarını anlatmakta. Eğitimin her alanında, sosyal ağ platformlarında, ortamda olma hissi veren, telefon görüşmelerinde de kullanılabilen bir sistem içermekte. ‘Eğitimde Sanal Gerçeklik’ kullanımlarıyla, 3 ve daha fazla boyutta ‘Soyut’ öğrenimin gerçekleştiği, eğitmen ve öğrencinin sanal gerçeklikte aynı anda iletişim kurduğu, kişiye özel bu ‘Giyilebilir 7/24 Eğitim Sistemi’, çok boyutlu bir Fatih Projesi niteliğinde.”
Geleceğin sanal sınıfları oluşuyor!
“Eğitim sistemimiz, ‘Sanal Gerçeklik’ içerikli çok boyutlu uygulamaların kullanılmasıyla güçlenmekte” ifadesini kullanan Filiz, projenin öğrencisi Sertan Helvacı’nın merakıyla başladığını dile getirdi. Filiz, “Proje; öğretmen- öğrenci arası etkileşimi sanal gerçeklik uygulamalarına yansıtmam sonucu güçlendi ve ilerledi. Projede ‘Nesnelerin İnterneti’ teknolojisinin ‘Sanal Gerçek Donanımlara Yansıtılması’yla tez ispatlandı. Uygulama sayesinde tehlikeli olabilecek deneyler, uzak kontrollü laboratuvarlar (E-Dumec) kullanarak yapılabilmekte. Sanal gerçeklik donanımlarının gelecekte 5 duyu organımıza hitap edeceği de araştırmalarda görülüyor. Projedeki eğitim programıyla, eğitime ulaşma imkânı bulamayan dezavantajlı kitlelerin de dâhil olduğu her yaştan ve çevreden insanın; bulunduğu yerden 365 gün, 7/24 istediği an eğitime ulaşması sağlanıyor. Verimli, güvenli, bireysel farklılıkları dikkate alan, denetlenebilir, ekonomik, kalıcı öğrenim alması hedefleniyor. Uygulamayla ilgili patent başvurusu yapıldı, incelemeli patent isteği gönderildi. Teze dayalı sistem deneyler sonucu ispatlandı. Microsoft Türkiye ve Bursa Uğur Okulları desteğiyle ODTÜ ATOM ile birlikte örnek sunumlu prototip ilerleme çalmaları devam etmekte. Çalışma aynı zamanda her birey için kullanılabilir olduğundan sosyal ağlar ve telefon kullanımına da yeni bir boyut katacak. Bu uygulamayla; sistemli, yaparak yaşayarak öğrenimin gerçekleştiği bir öğrenim süreci içeren, ‘Geleceğin sanal sınıfları’ oluşacak. Donanım, yazılım, literatür taraması, patent başvurusu, sisteme yönelik eğitim programı geliştirilmesi; çalışmanın ana adımlarını oluşturuyor. Proje sonucunda oluşturulan harita ve donanımlar; 25 öğretmen ve 115 öğrenciyle denendi. Denemeler sonucunda öğrencilerde merak etme duygusu pekişti ve güdülenme hız kazandı. Öğretmenlerden alınan görüşlere göre verimli, kaliteli, güvenilir öğrenimin gelişeceği görüldü. Proje; donanım, sanal gerçek ortamlar ve eğitim programı olarak 3 kategori altında toplandı” açıklamasını yaptı.
Eğitim, Z kuşağına göre biçimlendiriliyor
Giyilebilir 7/24 Eğitim Sistemi’nin zamandan ve mekândan bağımsız olan, her bireye ulaşabilecek, öğrenim amaçlı her tip uygulamada kullanılabileceğini söyleyen Filiz, “Öncelikle özel eğitim veren kurumların kullanımıyla geliştirilecek uygulama altyapısı, sistemin temelini oluşturacak ve her türde eğitim amaçlı kullanılabilecek. Örneğin, usta çırak ilişkisiyle ilerleyen bir fabrikada çırak işe başlamadan önce birebir ustasından 3 boyutta edineceği öğrenimle fabrikada hata yapma oranı minimuma inebilecek çünkü sanal ortamda birebir pratik yapabilecek. Sistem bir patentli bir donanım seti üzerine geliştirildi. Patenti kiralayacak her kurum sisteme dayalı kendi yazılımını inşa edebilecek veya hazırlanmış uygulamalardan faydalanabilecek” şeklinde konuştu. Müjdehan Örs Filiz, sistemin yararlarını aktarırken şunları ifade etti: “Çocuklarımızı bilgisayar oyunları oynamaktan uzak tutmaya çalışırken bir yandan da akıllı tahta kullanarak bilgisayarla eğitim vermeye çalışıyoruz. Bilgisayar üzerinde, videolarla 2 boyutlu, sadece bilgi vermeye yönelik tek yönlü öğrenim sağlamaktayız. Hâlen soyut kavramları vermekte zorlanıyoruz. Çağımızda, yaşayarak yaparak öğrenen öğrenci modeli var. Bizlerin, bu sistemi kullanarak, eğitimi Z kuşağına göre biçimlendirilmiş, somut, yapıcı ve kalıcı öğrenim imkânı bulunuyor. Çocuklarımız bilimin içinde yaparak yaşayarak birebir öğretmen eşliğinde verimli öğrenim sağlayabilirler. Giyilebilir 7/24 Eğitim projesiyle öğrenciler, zekâlarını kullanırken soyut bilgiyi somutlaştırıyorlar. Öğrenciyi tarih sayfalarında gezdirirken aynı anda bölgenin coğrafik değişimini de yaşatabilmemiz bence eğitimde çığır açacak bir sistem. Üstelik de bu gezintiyi öğrenciyle birlikte gerçekleştirebilmek, ânı yaşatabilmek ve öğrenim sağlayabilmek şahane! Bu imkânı ülkemizin geleceği adına biz öğretmenler olarak kaçırmamalıyız. Hele de sistemin her öğretmen tarafından bilgisayar bilgisine gerek kalmadan kullanılabilir olduğunu düşünürsek…” Örs, sözlerini şöyle tamamladı: “Dünya 4. nesil yapılaşmayla şekillenirken, eğitim sistemimizin de yeniden yapılanması gerekliliğine inanıyorum. Doğa dostu yapılar inşa edilebileceği gibi eğitim sistemimiz de, doğa dostu bir şekle bu sistemle dönüştürülebilir. Projeyi; Fatih Eğitim Teknolojileri Zirvesi’nde de sunduk. Animasyon teknolojisiyle ilgilenen firmalar projeye kolaylıkla yatırım yapabilirler.