Grossmond Holding CIO’su Bilal Teber: “FARKLI YÖNTEMLERİ DEĞERLENDİRMEMİZ GEREKİYOR”
“Geçmiş dönemde kariyerim boyunca çoğu zaman teknoloji danışmanlık şirketlerinde hizmet veren taraftayken, son 10 yıl içinde çoğunlukla hizmet alan tarafta görev aldım. Biz görev aldığımız kurumlarda bilgi teknolojileri tarafındaki ihtiyaç duyulan hizmetleri çoğunlukla konusunda uzmanlaşmış ekip ve tedarikçi firmalardan alırken, daha çok içerdeki iş birimlerinin yeni ihtiyaç duyduğu teknoloji desteğine ve alınan hizmetlerin kalitesine odaklandık. Farklı teknoloji danışman firmalarından aldığımız hizmetlerin yönetimi için etkili SLA yönetimi ile karşılıklı etkinlik ve verimlilik sağlayacak şekilde yönetilmesini sağlarken, bu sayede kazandığımız artı zamanlarda şirket içerisinde iş birimleri daha fazla zaman ayırarak ve daha yakın iletişimde bulunarak, etkinlik ve verimlilik anlamında onları daha iyi noktalara nasıl taşırız diye iş birimleri ile birlikte çalışmaya başladık.
Değişen şartlar ve yeni ortaya çıkan ihtiyaçlar dolayısı ile iş birimlerinin talepleri ve beklentileri doğal olarak bitmiyor. Bu durumu iyi bir şekilde yönetmek gerekiyor. Talep yönetimi ve iş çözümleri uzmanlığını bir araya getiren ekiplere gereksinim duyduk. Bu sebeple iş çözümleri birimini kurarak, iş birimlerinin işini onlar kadar iyi anlayalım, öğrenelim ve ihtiyaçlarını birlikte netleştirelim, sonrasında teknolojiyi kullanarak en uygun çözümü hayata geçirmeyi hedefledik. Sadece işlerimizi ve süreçlerimizi dijitale taşımayı değil, daha etkin ve verimli olacak şekilde iş birimlerimizi geliştirmeyi, çalışanlarımızı da dönüştürerek ve de kurumumuzda yeni bir iş kültürü oluşturarak, firmamızı nasıl daha iyi bir seviyeye taşırız diye odaklandık. Bunu da dış kaynak kullanarak kazandığımız zamanlar sayesinde yapabildik. Bazen bazı hizmetleri ve uzmanlıkları kurum bünyesine mi alsak daha iyi olur dedik. Bununla birlikte gerekli yetkinlikte ekip arkadaşı bulma ve bulsak da ekipte uzun dönemler tutma zorluğu dolayısı ile bazı riskleri tekrar yaşayınca ne kadar doğru yolda olduğumuzu da gördük.
Şu anda da yeni görev aldığım kurumda da yeni bir yapılanma içerisindeyiz. Aynı mantığı bu yeni şirketimizde de kurmaya çalışıyoruz. Kullandığımız ERP çözümünü değiştirmek üzereyiz ve farklı ERP seçeneklerine bakıyoruz. Kurumlarımızın içinde bulunduğu sektörlerdeki regülasyonlar izin verdiği ölçüde bulut çözümleri kullanarak ilerlemek istiyoruz. Diğer yandan hibrit bir çözüm geliştirmekte bir seçenek. Hibrit modelde Türkiye’de bir veri merkezinde yönetilen hizmetler kapsamında ilerlemekte bir seçenek. Bir teknoloji çözümü seçerken regülasyonların yanı sıra devletin verdiği teşvikler ile ilgili duruma da dikkat etmekte fayda var. Bulut çözümlerinde lisansı teşvik kapsamına dahil edebilirken, diğer alınan hizmetleri kapsama dahil edememek önemli bir zorluk oluşturuyor. Mantığımız en doğrusu bulut dese bile hem regülasyonlar Türkiye’de olan bir bulut çözümüne izin vermesi, hem de devlet teşviklerinden daha sağlıklı yararlanmak için de farklı yöntemleri değerlendirmek zorunda kalabiliyoruz.”