Günümüz kurumlarının yeni can simidi; “İş sürekliliği”
İş sürekliliği, kısacık bir kesintiye dahi tahammülü olmayan günümüz iş dünyasının her alanında büyük önem taşısa da; operasyon hızının yüksek veya bilginin en önemli girdi olduğu sektörlerde çok daha kritik görev üstleniyor. Örneğin bir perakendecide bilgi sisteminin 5 dakikalığına kesintiye uğraması ve bu yüzden satışların durması çok yüksek rakamlarda satış kaybı yaratabileceği gibi beraberinde müşteriyi de kaybetme riskini getirebiliyor. Kurumlar ve şirketler bilgi yönetimini kesintiye uğrattığı durumda ciddi biçimde gelir, müşteri ve iş ortağı kaybı ile karşı karşıya kalabiliyor.
Bilişim sistemini kesintiye uğratabilecek riskler doğal, teknolojik ve insan kaynaklı riskler olarak temelde üçe ayrılırken doğal riskler içerisinde deprem ve sel/su baskını riskleri en yüksek oranda rastlananlar arasında yer alıyor. Güç ve iletişim hattı kesintileri, hacker saldırıları, virüs gibi riskler ise teknolojik riskler olarak sıralanıyor. Diğer taraftan kurumsal alanda çığ gibi büyüyen veri ve günlük veri üretimi de şirketler ve kurumlar için yedekleme ihtiyacını daha da ileri bir boyuta taşıyor. Tüm bu gelişmeler, şirketler ve kurumların iş sürekliliğini her durumda sağlayabilecekleri çözümleri geliştirmelerini gerekli kılıyor. Kurumların bu noktada ilk iş olarak kendileri için kritik öneme sahip iş süreçlerini belirlemeleri, bu süreçlerde karşılaşabilecek problemleri ve olası senaryoları ortaya koyabilmeleri gerekiyor. Yani iş iyi bir iş etki analizi ile başlıyor. Sonrasında ise süreçlerini doğru tanımlamak, doğru teknoloji ve çözümlerin kullanılması kurumları iş sürekliliğinde başarıya taşıyor.