Güvenlik sektörü tehditlere teknolojiyle göğüs geriyor
Güvenlik sektörüne en önemli yenilikleri getiren teknolojiler arasında ofis içerisindeki fiziksel güvenliği sağlayan algılayıcı (sensör) teknolojileri, mobil haberleşme ve internet teknolojileri başı çekiyor.
Karel Görüntülü İletişim ve Güvenlik Sistemleri Direktörü Dr. Bilgay Akhan ofis içindeki fiziksel güvenliğin sağlanmasında algılayıcı teknolojilerinin normal olmayan çeşitli durumların algılanmasında önemli rol oynadığını ifade etti. Bunlara örnekler veren Akhan, “Deprem olacağını algılayan hareket algılayıcıları, fırtınaları önceden bildiren basınç algılayıcıları, nem ölçerek su baskınını önceden haber veren neme duyarlı algılayıcılar hayat kurtaran bileşenler arasında. Özellikle nem algılayıcılarının sel olasılığı yüksek olan bölgelerdeki iş yerleri için büyük önemi var. Ayrıca güvenliğin her boyutunu kapsamaya yönelik gelişmeler sonucunda cam kırılmasına duyarlı algılayıcılar gibi özel ürünler de ortaya çıkıyor” dedi.
Ofis artık her yerden izlenebiliyor
Bilgay Akhan, ofis güvenliğine mobil teknolojilerin de hızla bütünleşmeye başladığının altını çizdi. Akhan, mobil hale getirilen sistemlerin, olayların anında yetkililere bildirilmesinin yanı sıra dünyanın her yerinden ofis içi ve ofis dışı alarmların durumlarının ve kaydedilen görüntülerin izlenmesini sağladığını belirtti ve ekledi: “Mobil teknolojiler uzaktan kontrol sağlayarak güvenlik sistemlerinin etki alanını genişletiyor. Örneğin, sadece bir cep telefonu sayesinde ofisteki hareketli bir kameraya ulaşılması ve farklı yerlerin görüntülenmesi mümkün oluyor. Mobil haberleşme teknolojileri, uzun süredir kullanılan teknolojilerin zarar gördüğü doğal afet dönemlerinde de haberleşme ağını koruyabiliyor. Bu da mobil teknolojinin çok önemli bir avantajı” dedi.
Gelişen internet ağ teknolojilerinin güvenlik sektörüne önemli yenilikler getirdiğine işaret eden Akhan, hızla yükselen ağ güvenilirliği ve bant genişliği sayesinde alarmların ofis dışında bir merkezde kurulabildiğini söyledi.
Akhan, “Bu merkezden, kameralar yoluyla izlenen ofisteki olayın haber alınması ve doğrulanması sağlanıyor. Ardından da itfaiye, polis, sağlık personeli veya özel güvenlik görevlileri olay yerine yönlendiriliyor” dedi ve sistemin diğer bir avantajının da güvenlik kayıtlarının ofis dışında bir güvenlik merkezinde depolanmasını sağlaması olduğunu belirtti. Bu ‘harici depolama’ işlemi sayesinde ofise bir zarar gelmesi durumunda olayın nasıl geliştiğini gösteren kayıtlara zarar gelmiyor.
Görüntü kalitesi ve kolay kullanım ön planda
Arena Bilgisayar Güvenlik Sistemleri Ürün Müdürü Aykut Atar fiziksel güvenlik konusunda öne çıkan görüntülü sistemlerden bahsetti. Şirketlere, ofis güvenliği için doğru kayıt hızına ve yüksek görüntü kalitesine sahip ürünler sunduklarını belirten Atar, ofis estetiğine uygun kablosuz kameralar ile uzaktan erişim isteklerine cevap verebildiklerini söyledi ve ekledi: “IP kameraların ön plana çıkan en önemli özelliği herhangi bir kayıt cihazı gerektirmemesi. Kamera görüntüleri sahip olduğunuz herhangi bir bilgisayar üzerinden kaydedilip izlenebilir. Bu çözümlerin ağ bilgisi olan bir ofis personeli tarafından kurulup devreye alınması dahi mümkün.”
Fiziksel güvenlik söz konusu olduğunda kurumsal varlıklar için tehdidin sadece kurum dışından gelmeyeceğini vurgulayan Lostar Bilgi Güvenliği Teknik Ekip Lideri Erdem Mengeş, kurum dışındaki tehditlerin kurum içinde de olabileceğinin varsayılarak ilgili önlemlerin alınması gerektiğinin altını çizdi. Mengeş’e göre kamera sistemlerinin yalnızca ofise giriş ve çıkışlarını değil ofis içerisindeki kritik bölgeleri de görebilmesi gerekiyor ve görsel izlemenin ‘yapay görme’ (machine vision) ile desteklenerek akıllı çözümler kullanılması büyük önem taşıyor.
Ofiste alınan güvenlik önlemleri ne kadar sıkı olursa olsun insanların bilgi güvenliği konusunda yeterli bilgiye sahip olmaması tüm yatırımın boşa gitmesine sebep olabilir. Kurumlarda ofis güvenliğini gerçek anlamda sağlayabilmek için sürekli bilgi güvenliği programlarının yürütülmesi ve bilgi güvenliğinin öneminin yönetim tarafından sürekli vurgulanması gerektiğini söyleyen Mengeş, “Bilgi güvenliğinin sağlanması için bu konuda danışmanlık, denetim ve eğitim hizmetleri veren çeşitli hizmet kuruluşları var. Önemli olan kurumun ihtiyaçlarını net bir şekilde belirleyerek istenen seviyeye ulaşmalarına destek olacak deneyimli ve gerçekçi şirketi bulmak. Bu noktada hizmet veren şirketlerin referansları ve sektör tecrübesi önem kazanıyor” dedi.