Güvenlikte biyometrinin yükselişi sürüyor
Günümüzde artan veri trafiği, veriyi hiç olmadığı kadar kıymetli bir hale getirdi. Bu doğrultuda siber saldırganlar, çalışma metotlarını veri üzerine kaydırırlarken, şirketler ve kurumlar verilerini koruma konusunda biyometrik çözümlerden çok daha fazla faydalanıyorlar.
“Günümüzün hızla değişen teknoloji dünyasında 2015 yılında da önemli gelişmeler yaşandı. Nesnelerin İnterneti’nin de etkisi ile ortaya çıkan Büyük Veri; bulut ekosistemine dayanan, kesintisiz hizmet anlayışı üzerine inşa edilmiş çözümleri daha fazla ön plana çıkardı. Teknolojik ilerlemeyle birlikte önemli verilere karşı yapılan sanal saldırılar da aynı şekilde daha karmaşık bir hale geldi. Gittikçe karmaşık hale gelen bu saldırılara karşı ise bilişim dünyası aynı şekilde güvenlik önlemlerini daha da artırarak üstün teknolojik altyapıya dayalı yeni çözümler üretti.” diyen Proline Bilişim İcra Kurulu Başkanı Mehmet Doğanyiğit, sözlerine şöyle devam ediyor:
“Güvenliğe baktığımızda özellikle biyometri teknolojilerinin yükselişte olduğu bir yıl geçirdik. Elektronik Kimlik ile Kimlik Doğrulama, Damar İzi ile Biyometrik Kimlik Doğrulama ve Yüz Tanıma gibi biyometrik güvenlik sistemleri öne çıkan teknolojiler olarak dikkat çekti. Bu çözümleri kullanan kurumlar arasında ise kamu kuruluşları başta olmak üzere hastaneler, bankalar ve hizmet sektörünün önde gelen firmaları yer almaktadır. Bankalar; 3D yüz tanıma sistemleri gibi bazı biyometrik sistemleri güvenlik dışında, pazarlama alanında müşterilerine özel hizmetler sunabilmek için de kullanmaya başladı.
Özellikle hızlı büyüyen ve sektör dinamiklerine uyum sağlamak zorunda olan şirketler için bulut teknolojilerinin 2016 yılında da olmazsa olmazlar arasında yer almasını bekliyoruz. Bulut teknolojileri üzerindeki verilerin güvenliği ile ilgili kaygıların giderilmesi ile birlikte şirketler süreçlerini büyük oranda bulut teknolojileri üzerinde yürütecekler. Gelecekte, şirketlerin yanı sıra devletlerin de hizmetlerini bulut teknolojileri üzerine konumlandırdıklarını ve entegrasyonların bulut üzerinden yapıldığını görmemiz olası. Proline olarak bizler de ürünlerimizi “Güvenli ve Akıllı Şehirler” kapsamında belirttiğimiz öngörüler doğrultusunda geliştirmeye devam ediyoruz.
Nesnelerin İnterneti’nin de etkisi ile 2016 yılında üretilen veri miktarının ve bu doğrultuda iş zekâsı ve analitiği çözümlerine olan ihtiyacın daha da artacağını öngörüyoruz. Söz konusu ihtiyaç sektör gözetmeksizin tüm şirketlerde oluşabilir. Önümüzdeki dönemde verilerin katlanarak büyüyeceği beklentisi göz önünde bulundurulduğunda KOBİ’lerin ve özellikle hizmet işletmelerinin sürdürülebilir rekabet için iş analitiği ile ilgili uygulamaları seçme ve hayata geçirme konusunda kararlı ve sürdürülebilir hedefler belirlemeleri gerektiğini düşünüyoruz.”