Hacker’lar da yapay zeka kullanıyor
BugBounter Kurucu Ortağı Murat Lostar’a göre pandemi döneminde güvenlik farkındalığı oldukça geliştiği. Bunun gelişmesinin sebebinin yaşanan kötü olaylar olduğunun altını çizen Murat Lostar, şunları kaydetti:
“Covid ismi geçen resmi sitelerin onlarca katı sahte siteler açıldı ve bunlar üzerinden büyük veriler toplandı. Bunun dışında kurumlara da saldırılar arttı. Dijitalleşme, dünyanın kaçınılmaz olarak gittiği noktalardan bir tanesiydi. Pandemi bu dönüşümü tek hamlede yaptırdı. Bugün artık dijitalleşmeyi hiç düşünmeyen sektörler ve kurumlar bile ciddi yatırımlar yapıyor. Ancak dijitalleşme yatırımları çerçevesinde yapılan çalışmaların riski ve bu risklere karşı alınacak önlemler gibi soruların ilgili yöneticilere sorulması gerekiyor. Tabii burada bir paragraf da uzaktan çalışma için açmak gerekiyor. Her ne kadar hızlı bir şekilde evlerimize çekilmiş olsak da işlerimiz devam ediyor. Çok sık kullandığımız online toplantı uygulamalarının yanında ofislerimizden çalışırken kullandığımız CRM, ERP ya da şirkete özel yazılımları evlerimizde kullanıyoruz. Siber saldırı riskleri, bu yazılımlar üzerinden de artıyor.”
Makine öğrenmesi ve yapay zekanın hem saldırı hem de savunma tarafında karşımıza çıkacağını belirten Murat Lostar, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Hacker’lar da şirketler gibi yapay zekaya çok yatırım yapıyor. Dolayısıyla yapay zekayla çalışan kişiselleşmiş saldırıları 2021 yılında çok daha yoğun görmeye başlayacağız. Şirketlerin kendi verimlilikleri için geliştirdiği yapay zekalar da ileride siber saldırılardan nasibini alacak. Güvenlik tarafında da mevcut ürünler yapay zekayla birlikte gelişerek daha akıllı hale gelecek. Fakat yapay zekanın her şeyi başarması mümkün olmadığından, insan odaklı güvenlik hizmetlerinde de özellikle zafiyet araştırma tarafında büyük gelişme olacak. Kitle kaynağı ile platform üzerinden gerçekleştirilen güvenlik testleri, öne çıkan en hızlı, en yaratıcı ve en hesaplı yöntemlerden biri olacak.
‘Teknolojinin hayatımıza kattığı avantajlar mı daha fazla yoksa riskler mi?’ sorusu bir süredir zihinleri kurcalıyor. Mesela ütü evlerde kullanılmaya başladıktan sonra yangın çıkarma riski ortaya çıktı. Benzer şekilde bilgisayar, internet, cep telefonu, IoT ve M2M’in yaygınlaşması da çok büyük avantajların yanı sıra yeni riskleri beraberinde getiriyor. Örnek olarak son dönemde evlerde enerji tasarrufunu ve evin sıcaklığını ayarlamaya yarayan sıcaklık yönetim panellerini görüyoruz. Bu ürünler internete bağlı olarak çalışarak uzaktan kontrol sunuyor. Sağladığı konfora baktığımız zaman bu cihazlar mükemmel. Ancak bunların başına gelebilecek herhangi bir saldırıyla kışın ortasında soğukta kalma riski bulunuyor. Akıllı otomobiller, kameralar, hastane ve sağlık üniteleri, enerji istasyonları, oyuncaklar, bebek monitörleri gibi onlarca farklı endüstrinin IoT’ler üzerinden yaşadığı saldırılar gündemde yerini alıyor.”