Hacktivizm
Hacktivizm, yani bilgi özgürlüğü temelli “hacker etiği”nde kökünü bulan politik amaçlar için hack faaliyetleri ve netdaşların / vatandaşların anonim / özel, devlet ve diğer iktidar odaklarının ise şeffaf olması gerektiğini savunan, bu amaçla güçlü kripto algoritmalarının herkesin erişimine ve kullanımına açık olması gerektiğini savunan kripto-anarşizm, internetin başından beri sayısal aktivizmin önemli alt türleri olagelmiştir.
Aslında internetin kendisi başından beri bir kamusal alan olarak politik faaliyetin yeni cepheler açtığı bir evren olmuştu. Elektronik Ufuklar Vakfı’nın (EFF) kurucusu John Perry Barlow, 1996’da “Siber mekanın bağımsızlık bildirgesi”ni yayınlamış ve devletlere “burada istenmiyorsunuz” diye seslenmişti.
İnternet doğası gereği, gayrimerkezi, dağıtık, sınır aşan, gerçek zamanlı, kesintisiz, küresel, etkileşimli bir yapıda, çoktan çoka bir iletişim ortamı olduğu, herhangi bir devletin yönetimine tabi olmadığı için, örgütlenme bakımından geçmişteki baskın iletişim biçimlerine kıyasla çok daha fazla imkan sunuyor… Nitekim, devletler, çokuluslu şirketler, çıkar lobileri ve uluslararası kuruluşların internetin bu temel yapısına yönelik saldırıları ve onu denetimleri altına çabaları katlanarak artıyor. Çünkü denetimlerinden kaçan bu ortamın varlıklarına yönelttiği tehdidi hepimizden önce kavradılar.
Devletleri ve şirketleri korkutan sadece internetin bu muhalif kullanımı değil. Çünkü bu muhalefet, internetin başından beri orada olan anarşist / “hacktivist” hareketlerin de yükselişini tetikledi. Ana akım medyanın “sivilceli şişko ergen” hacker imajına hiç de uymayan çok geniş, tamamen lidersiz, gayri-merkezi ve dağıtık bir biçimde örgütlenen Anonymous, LulzSec, Telecomix gibi küresel ve son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz RedHack birçok ulusal ve yerel hareket ortaya çıktı.
Bu karşılıklı bir savaş ve çıta sürekli yükseliyor. Bir taraf interneti sansürlemek, denetlemek, P2P ağları engellemek, dosya paylaşımını durdurmak için elinden geleni ardına koymayacak, diğer taraf I2P ağları geliştirecek, özgür ağ, derin ağ, karanlık ağ, veri cennetleri, kaos kutuları, TOR (free net, deep web, dark net, data heavens, chaosbox) gibi sansürü ve engellemeyi fazlasıyla güçleştiren farklı teknolojiler kullanacak. Daha şimdiden savaşın cephesi henüz prototip halindeki kuantum bilgiişlem veya sinir ağı benzeri ağ sistemlerine sıçradı bile… Burada gerçekten de sivilceli ergen çocuklardan söz etmiyoruz?