Hakemin gözüne gözlük!!!
Yeni oyuncağımız Google Gözlük, gözlüğümüzün sağ üstüne yerleştirilerek internet erişimi, video ve fotoğraf çekimi yapılabilen bir aygıt. Bu aygıt hem ses komutlarını, hem de gözlük sapındaki dokunmatik alanda yapılan hareketleri algılayabiliyor.
Haftaya başlamadan bu hafta yapacaklarımı göster veya bugün yapacaklarımı hatırlat diyebilirsiniz. Yola çıktıktan sonra gideceğiniz müşterinin adresini, çarşıda, pazarda alışveriş listesini ekrana çağırabilirsiniz. Yolda hoşunuza giden bir manzaranın fotoğrafını da, akşam katıldığınız davetin videosunu da çekebilir ve anında arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz. Mutfakta iseniz yemek tarifini, havalimanında ise uçağınızın kalkış bilgilerinizi ekranınıza isteyebileceksiniz.
Google gözlüğünüz varsa internet de arama yapmak için veya facebook,twitter, instagram gibi sosyal medya uygulamalarına ulaşmak için bir diz üstü bilgisayara, tablete veya akıllı telefona, adres ararken navigatöre, kısa mesaj atmak için cep telefonuna, video çekmek için kameraya veya fotoğraf çekmek için bir fotoğraf makinasına, her hangi bir dil de çeviri yapmak için sözlüğe ihtiyacınız olmayacak.
Türkçeye arttırılmış gerçeklik veya zenginleştirilmiş gerçeklik olarak çevirdiğimiz Augmented Reality yani bulunduğumuz ortamdaki gerçek görüntü üzerine, gerçek zamanlı olarak 3 boyutlu model, animasyon, film, ses, gibi nesneler ekleyip, daha zenginleştirilmiş bir ortam sağlayan teknoloji Google Gözlükte kullanılan temel özelliklerden biri. Böylelikle gözünüzün önünde sanal bir ekran oluşuyor.
Google gözlüğün ucuzlaması ile hayatımıza daha çok gireceği, hayatımıza daha çok girmesi ile de birçok şeyin değişeceği aşikâr. Günümüzdeki hangi mesleklerin Google gözlüğün kullanımının yaygınlaşması ile gelecekte olmayacağını hiç düşündünüz mü?
Ya, stadyumlarda yıllarca futbol severlerin dillerinden düşmeyen “hakemin gözüne gözlük “ tezahüratı. O da olmayacak. Google gözlük kullanan hakemler pozisyonun hemen sonrasında görüntüyü tekrar izlemek olanağına kavuşacak.
Gelecekte olmayacak meslekleri düşünmenizi istemeden önce bir örnek vereyim. Pazar akşamları hemen hemen her kanalda öfkeli ses tonu ile bağırıp çağıran elini kolunu, kalemini sallayan futbol yorumculuğu.
Kimsenin “oynatalım Uğur” demesine gerek kalmayacak.