Hedefleri tutturmak için platform projelerine geçilmeli
Savunma Sanayi Müsteşarlığı, Uluslararası İşbirliği Daire Başkanı ve Savunma Sanayi İhracatçıları Birliği kurucusu Lütfi Varoğlu, Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın dört adımlı stratejik dönüşümünü açıkladı ve 25 milyar dolar ihracat hedefine ulaşmak için yapılması gerekenleri aktardı.
Son dönemde savunma sanayi ihracatıyla ilgili nasıl bir sistematikle ilerlenmesi gerektiği ve sektörün desteklenerek yeni durumlara, şartlara göre nasıl adapte edilebileceği konusunda çalışmalar yaptıklarını kaydeden Lütfi Varoğlu, sürekli değişim ve yenilenmenin önemine vurgu yaptı. Savunma Sanayi Müsteşarlığı olarak, şu andaki mevzuat ve altyapı itibarıyla neler yapılması gerektiği konusunu masaya yatırdıklarını söyleyen Varoğlu, “Karşımızdaki muhatap ülkeler; Amerika’nın, Fransa’nın yaptığı gibi devletten devlete satış imkânlarını önemsiyorlar. Bazı ülkeler şirketlerden doğrudan almak yerine devletin garantörlüğünde devlet üzerinden ilgili ürünleri almak istiyor. Mevzuat olarak buna cevap verecek bir altyapımız bulunmuyor. Bu mevzuatla ilgili çalışmalara başladık. Dört adımlı stratejik dönüşümün birinci adımı bu; devletlerarası satış kanununu çalışır hale getirmek için uğraşıyoruz. İkinci olarak; ihracat izin sistemini daha sistematik hale getirmeye çalışıyoruz. İhracat izin sistemi; ihracat kontrol sistemi dediğimiz bir düzenlemeyle oluyor. İhracat kontrol sisteminde devlet ve şirketin ortak çalıştığı bir yapıdan söz ediyoruz. Bu kapsamda da içinde Dışişleri Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın olduğu bir komite oluşmasından yanayız. Şu anki sistem yazışmaya dayanıyor. Biz bunun daha dinamik bir yapıya geçmesini öneriyoruz; her ay toplanan, genel stratejik konulara karar verdiği gibi firmalarımızın ayrı ayrı ihracat izin başvurularının değerlendirilmesini istiyoruz” açıklamasını yaptı.
İhracat kredisi şart
Lütfi Varoğlu, stratejik dönüşümle ilgili üçüncü yaklaşımın da ihracat kredisi ile ilgili olduğunu belirtti ve sözlerine şöyle devam ettti: “Bazı bölgelerde, ülkelerde, kredi olmayınca, Çin gibi kredi gücü olan ülkelere karşı rekabet edemiyorsunuz. Ocak ayında Eximbank’la; içinde silah unsuru olmayan sistemlerin ihracatına imkân sağlayan bir protokol imzaladık ve yürürlüğe girdi. Firmalarımızın SSM’ye, satın alıcı ülkelerden başvurularını getirmeleri durumunda, SSM bu değerlendirmeyi yapacak, sonra Eximbank ile o imkânı sağlayacağız. Bu ülke kredisi; satın alıcı ülkenin başvurması gerekiyor. Bu konuda başka krediler sağlanabilir mi diye kredi imkânlarını araştırmaya devam ediyoruz. Dördüncü adım da pazarlama süreciyle ilgili. Devletin içinde birçok yapılanma oluyor; birçok farklı kurum, kuruluş yol alıyor. Bu kurumlar arasında iş birliği, eş güdüm sağlanması konusu önem taşıyor. Dört bacaklı böyle bir stratejik dönüşüm olursa Türkiye savunma ve havacılık ihracat alanında birinci lige çıkar. Bunları birleştirmek bize düşüyor. Birilerinin de; savunma havacılık ihracat arama konferansları, toplantılar düzenlemesi, SASAD, İhracatçılar Birliği gibi kurumlardan gelen verileri işleme dönüştürmesi gerekiyor. Bu bir kurumun tek başına yapabileceği bir iş değil. Birilerinin üstlenmesi gerekiyor.” Bilişim sektörüyle çok yakın çalıştıklarını ifade eden Varoğlu, ihracat konusunda da bilişim firmalarının da önünü açacak şekilde çalışmalar gerçekleştirdiklerinin altını çizdi.
2023 için 25 milyar dolar ihracat hedefine nasıl ulaşılacak?
2023 hedefleri doğrultusundaki 25 milyar dolar ihracat hedefinin önce çok yüksek olduğunu düşündüğünü dile getiren Lütfi Varoğlu, daha sonra 25 milyar doların; savunma, güvenlik, sivil havacılık gibi kırılımlarını gerçekleştirdiklerini, böylece rakamların daha erişilebilir kılındığını kaydetti. Varoğlu, “Ana nokta şu; ihracat yapan, teknoloji satan bir ülkenin kendi mevzuatını ve yapısını o lige uygun hale getirmesi gerekir. 1,5 – 2 milyar dolar aralığına ulaştık ki 1’e ulaştığımızda çok kimse inanmıyordu. İhracatımız; 450-500 milyon mertebesindeyken bir çalışma gerçekleştirdik; tanıtım stratejisi geliştirdik. Tanıtım kısmına paralel olarak ülke bazlı iletişimler geliştirildi. Kalıcı ilişkiler, süreklilik ve güvenilirlik sağlanması çok önemli; bunlar alt katmanlar… Bu anlamda yol aldığımızı düşünüyorum. İkinci katman; öncelikle, teknoloji transferi yapacak kadar bilgi birikiminiz olması lazım. İkinci olarak ürününüzün olması gerek. Savunma sanayi projelerinde ürünler peyderpey çıkıyor. Sabredildikçe; zaman içinde bazı şeyler oturmaya başlıyor. 1 milyar rakamına geldik, 2016 için 2 milyar dolar hedef koyduk. Yıl içindeki artış endişlerimizin yersiz olduğunu ortaya koydu; krize rağmen 1,3’lere geldik” açıklamasını yaptı.
İlk 10 ekonomi hedefini koyuyorsanız onların ulaştığı istastistikleri sorgulamak gerek
Konuşulan konu başlıklarının; savunma, güvenlik, bilgi, iletişim, bilgi güvenliği konularının her birinin bir ekonomik değer olduğunu kaydeden Varoğlu, ekonomik değer açısından akılcı yöneten ülkeler liginde olmanın kurallarına bakmak gerektiğini vurguladı ve sözlerini şöyle tamamladı: “ Ekonomik gelişme güzel ama daha teknolojik altyapısını konuşan, daha ne yaptığını bilen ve geleceğine yönelik kurgu yapan bir algılamaya geçmek gerek. Bu da topyekûn, özel ve kamu sektörüyle, devlet organlarıyla düşünce tarzından geçiyor. Stratejikten bir fazlasını söylüyorum; dünyada ilk 10 ekonomi hedefini koyuyorsanız; onların ulaştığı istastistikleri sorgulamak gerek. Onlar bunu nasıl yapıyorsa, sizin de ona benzemeniz lazım. Her ligin veya katmanın kuralları algılanmalı. Devlet tarafında mevzuatın, sektör tarafında ise performansın buna göre yönlendirilmesi gerek.”