HepsiJet CTO’su Deniz Tosun: “EKOSİSTEM MANTIĞI İÇİNDE DÜŞÜNMEK GEREK”
“İş modelimizle sürdürülebilirliği destekliyoruz. Çünkü bizim taşımacılarımız kendi şirketlerini kuran, kendi araçlarını kullanan kişiler. Bu araçlar, klasik kargo sektörüne göre çok daha küçük. Böyle olduğu için de daha verimli enerji tüketimi oluyor. Kendi yakıt masraflarını kendileri karşıladıkları için kendi işlerinde de daha verimli kullanıyorlar. Klasik araç filomuzu elektrikli araçlara dönüştürmek hedeflerden bir tanesi. Verimlilik, sürdürülebilirliği getiriyor.
Şu anda kendi etiketimizi müşterimize entegrasyon üzerinden yazdırıyoruz. Böylece iki etiket birden yazdırılmıyor. Açık kaynak kodlu yazılımları kullanmak, büyük üreticilerin ürünlerini kullanmaktan çok daha iyi. Dolaylı bir katkı sağlıyor sürdürülebilirlik anlamında. Şirket olarak kendimiz teknoloji tarafında daha verimli uygulamalar yazabiliriz. Bunun bir kısmını da bir ekosistem mantığı içinde düşünmek lazım. Çünkü siz sürdürülebilir şirketlerle çalışmıyorsanız, o şirketleri desteklemezsiniz. Maliyet odaklı bile düşünseniz, bu konuda titiz olan şirketlerle çalışmak bence genel olarak sürdürülebilirlik ekosistemini büyütecektir. Biz bir şirketle çalışacağımız zaman bu tür konularla dikkat edenlerle çalışmaya özen gösteriyoruz.
Günün sonunda şirketler geliştikçe, siz oralara kaynak aktardıkça ekosistem büyüyor. Sadece kâr odaklı şirketlerle çalışırsanız, bu sizin avantajınıza bile olsa günün sonunda ülke için zarar veriyor. Özellikle Avrupa Birliği (AB) projelerinde çok değerli paydaşlar var. Bir anlamda vizyonu yukarıda tutmak için de bu taraftaki işbirlikleri önemli ve belediyeler bu konuda çok istekli. Kadıköy Belediyesi bu konuda gayet iyi. Biz ne kadar bir şeyi doğru bilirsek bilelim, daha iyi bilen, bu işe kafayı yormuş insanlar var. Sayıyı artırmak lazım ve bu işi yüzde 5-10 gerçekten layıkıyla yapıyor. Bunları yüzde 50-60’lara çıkarmak gerekiyor. O yüzden tek başınıza eforun kıymeti yok diye düşünüyorum.”