Her ülke, kendi yapay zekâ stratejisine sahip olmalı
Hepsiburada Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan, İsviçre’nin Davos kentinde her yıl uluslararası katılımla düzenlenen Dünya Ekonomi Forumu Yıllık Toplantılarına katıldı. Toplantılar kapsamında “Yapay Zekâya Özenle Yatırım Yapmak” başlıklı bir panelde de konuşmacı olarak yer alan Doğan toplantılara ilişkin değerlendirmelerini paylaştı.
Toplantının ana temasının “Parçalanmış Bir Dünyada İş Birliği” olduğunu hatırlatan Doğan, Davos gündemini bu sene Rusya-Ukrayna savaşı, bununla gelen jeopolitik riskler, tüm dünyada ortaya çıkan enflasyon, büyümeye dair riskler, finansal sektöre dair kırılganlıklar, iklim riskleri ve teknolojinin beraberinde getirebileceği yıkıcı etkiler gibi konuların oluşturduğunu ifade etti. Hanzade Doğan, “Buradan aldığımız ilhamla ve içgörüyle kendi iş yapış şeklimizi nasıl gözden geçireceğimizi değerlendirme fırsatı bulduk” dedi ve şöyle devam etti:
“Teknoloji gücümüzü her zaman yerleşik sektörleri yıpratmaya yönelik olarak değil; onları geliştirmeye destek olmak, birlikte büyümek ve dijitalleşmelerinin hızlı sağlanması doğrultusunda kullanıyoruz. Yapay zekâ çalışmalarımızı da aynı felsefe ile devam ettiriyoruz. Biz sorumlu ve ahlaklı yapay zekâ uygulamalarını benimsiyoruz.
Bu yönde attığımız adımlarla, Türk Patent kurumumuz tarafından patent verilen rota optimizasyonu modelimiz kuryelerimizin kat ettiği mesafede %8 tasarruf sağlıyor. Platformumuzdaki 94 bin aktif KOBİ’nin kullanımına açtığımız öneri motoru perakendenin satışlarını artırıyor. İnsansız çalışan mağazamızda yapay zekâ algoritmalarımızı benzer yönde geliştiriyoruz. Yapay zekânın insanların yerini alacağına değil, insanların gelişimini destekleyeceğine inanıyoruz. Çalışmalarımızı da bu yönde ilerletiyor, yapay zekâ algoritmalarını mevcut görevlere dâhil olacakları şekilde eğitiyoruz. Her ülkenin kendi yapay zekâ stratejisine sahip olması zorunlu. Ülkemizdeki en büyük Ar-Ge merkezlerinden birine sahibiz ve merkezlerimizde 1000’den fazla mühendis istihdam ediyoruz. Bu açıdan kullandığımız teknolojileri dışarıdan ihraç eden değil, bu teknolojileri üretip geliştiren bir şirketiz. Gelişen teknoloji ve yapay zekâ uygulamaları nezdinde, bir anlamda devlet açısından da milli güvenliğin sağlanması kritik bir hal alıyor. Kendi vatandaşlarımızın ve müşterilerimizin verilerini korumak en önemli görevlerimiz arasında. Teknoloji bağımsızlığı, teknoloji alanında geliştirdiğimiz yetkinlikler ölçüsünde oluşuyor. Amerika ve Avrupa’nın, Çin’in kendi ülkelerindeki teknoloji şirketlerini satın almasını yasaklaması teknolojiyle oluşabilecek tehditlerin bir göstergesi. Bu bağlamda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın yayınladığı ‘Ulusal Yapay Zekâ’ stratejisine tam desteğimiz var. TÜBİTAK iş birliğimiz ile e-ticaret alanında yapay zekâ yetkinliklerinin ülkemizde geliştirilmesine yönelik bir yetkinlik merkezi kurduk. Burada çok çeşitli öncü projeler üzerinde çalışıyoruz.”