Herkes kendi dönüşüm hikayesini yazmalı
Panelin ardından verilen iletişim arası sonrası, BSH Ev Aletleri Bölgesel Dijital Dönüşüm Direktörü Engin Çolakoğlu, ‘Bir Şirketin Dijital Dönüşüm Tecrübesi’ başlıklı sunumuyla yerini aldı. Erişimin yaygınlaşmasıyla teknoloji ve üretim süreçlerinin komple değişeceğine dikkat çeken Çolakoğlu, gündemdeki konu olan dijital dönüşümü ve bu konuda BSH’ın yaptıklarını şöyle anlattı:
“BSH gibi şirketin dünya üzerinde var olan teknolojinin gerisinde kalması mümkün değil. BSH Grubu, Avrupa’nın bir numaralı, dünyanın ikinci büyük beyaz eşya üreticisi. Bosch ve Siemens Gaggenau olmak üzere 14 tane markası, dünya çapında 56 binden fazla çalışanımız, 48 ülkede 80 tane şirketimiz, 41 tane fabrikamız, 3 bin 500 Ar-Ge çalışanımız var. Bu şirket analog endüstri şirketi. Bir zaman önce şirket ‘bu trendin içinde kendine doğru bir yer bulamazsa daha önceki örneklere benzer bir durumla karşılaşabilir’i değerlendirdi. BSH bütün dünya üzerinde faaliyet gösteren bir şirket ve 5 ayrı merkezden yönetiliyor, Amerika, Kanada, Avrupa’yı içine alıyor. Bir diğeri tek başına Çin. Bir diğeri Asya Pasifik ülkeleri. Son olarak gördüğünüz kırmızı alanda İstanbul’da yönettiğimiz bizim sorumlu olduğumuz Afrika kıtasını ve Rusya Federasyonu ve ona bağlı 87 ülkeyi içine alan bir bölge. Buradaki insan grupları detaylandırılabilir, ama genel anlamda birbirine benzeyen tüketim alışkanlıklarına sahip insanlardan oluşuyor. Bizim 87 ülkeden sorumlu olduğumuz coğrafyada 2 milyar insan yaşıyor. 8 tane fabrikamız var Türkiye'de ve Rusya'da. Genel felsefemiz; bölgelerin kendi tüketicilerinin tüketim yolculuklarına eşlik edebilmek için ürün ve hizmet edebilmelerine müsaade etmek. Dolayısıyla dijital dönüşüm de buna paralel gelişiyor. Onlarca alt şirketlerimiz, bunların başında CEO’lar var. Bunların o dönem kendilerine ait bağımsız dijital uygulamalar dönemi vardı. Yani Türkiye kendi başına bir şeyler yapıyordu. Daha sonra buna uygun çözüm geliştirmeye karar verdik. Mevcut durumu analiz etmeyle başlıyor. Kendimiz uygun bir vizyon geliştirmemiz gerektiğine karar verdik. Bunun üzerine çalışmalar yapıldı ve artık şirketin bütünsel olarak stratejisi programlanmış durumda. Doğal olarak bir anda bunu planladığınız merkezden en uçtaki noktaya kadar yaymanız zaman alacak. Bu yolculuğa devam ediyoruz. Önümüzdeki dönemde, maksimum on yıl dijital dönüşümü şirketin en uç noktasına kadar transfer etmek istiyoruz. Şirketin bütün stratejilerinin bir parçasının dijital kurgular olmasını sağlamak üzerine kurguladık. Bu süreç tamamlandığında, şirketin içinde dijitalden sorumlu bir departman olmasına gerek olmayacak. Çünkü şirket, bütün olarak dijitalleşmiş olacak. Ürün ve hizmetlerimizi kullanmak isteyen tüketiciler, en üst düzeydeki kaliteyi daima hissetmek durumundalar ve bu, sürekli olmak durumunda. Bizim gibi global şirketlerde bu işleri bölgesel yapmak mümkün değil. Burada oluşturmak istediğiniz işlemleri tepe yönetimdeki karar merkezleriyle eşlemeniz ve onların bunları da dikkate alarak genel bir karar almasını sağlamanız çok faydalı. Bütünleşik olmayan uygulamalar, mutlaka bir yerde durdurulabiliyor. İnternette insanlar bu kadar çabuk bilgiye ulaşılabilirken, sizin sunduğunuz ürün ve hizmetlerle ilgili bilgiyi sağlamak sizin sorumluluğunuz. Gerçek ürün ve hizmet bilgisi markette bulunmalı. Bugün yeni bir kavram var; ‘connectivity’. Her yerde anlatıldığı gibi bundan sonra ‘connectivity’ hayatımızın parçası olacak. Bizim bu başlıkta ürünümüz Home Connect ve bağımsız bir şirket olarak kurduk. Bu çok yeni bir alan ve çok işin başındayız. Bu uygulamanın içinde teknolojik olarak mümkün olan ve bizimle anlamlandırabildiğimiz her işi yapabilmek, rakiplerimizle iş yapmak istiyoruz. Ben sistem bunu mümkün kılacak ve ilerde bu aplikasyonu kullanmayı tercih eden tüketici, bu cihazla yönetiyor olabilecek. Tüketici şöyle bakıyor: “Birçok aplikasyon kullanamam’. Bu yeni bir iş yapış şekli. Çözümüzü bu şekilde ortaya koyuyor ve bununla beraber bütün geliştiricilere açık alan halinde bu konuda fikri olan katkı sağlayabilecek çözüm fikri olan her alanda işbirliğine açığız. Genç bir iş fikri sahibi, beyaz eşya endüstrisinin bundan sonraki yaşamında çok önemli bir uygulama geliştirebilir. Sistem bütün bunlara izin verebilir şekilde kurgulandı. Şu an Apple telefonu kullananlar Home Connect’i indirebilirler. Bunu Android versiyonunda da 1 Aralık’ta indiriyor olabileceksiniz. Ürüne sahip olmanız da gerekmiyor şu anda. Uygulamayı indirip demo modunu seçerseniz, her türlü özelliğini herhangi bir bağlantılı ürün varmış gibi test edebilirsiniz. Bu her gün gelişiyor olacak. Bu, bütün şirket kurgularının anlaması ve bu tarafa doğru dönüşmesiyle anlam kazanacak. Dijital dönüşüm, herhangi bir klasik iş alanının parçası değil. Bunların hepsi dijital dönüşüm konusu. Herkesin kendi dönüşüm hikayesini kendine göre yazması, uçtan uça dizayn etmesi lazım. Lokal şirketler kendi alanlarındaki trendleri çok iyi anlamalı. Bunun herhangi bir kişinin sorumluluğunda olmadığını değerlendirirse başarılı olacağını umuyorum.”
Hız, iş dünyasının yeni para birimi
Netaş Teknoloji ve İş Geliştirme Direktörü Çağdaş Tanrıöver ise ‘Dijital Devinim’ başlıklı sunumuyla, dijital transformasyonun aslında sürekli hayatımızda olacak bir unsur olduğunu belirtti. Teknoloji ve talepler gelişirken sürekli bir devinim içinde olmanın gerekliliğine dikkat çeken Çağdaş Tanrıöver, sözlerine şöyle devam etti:
“Bütün bu çabaların altında yatan unsur müşteriler. Her kurum müşterilerinden para kazanır. Müşteriler bir şeyi satın almadan önce kendileri karar veriyor, bu kararı oluştururken bazı enstrümanlar kullanıyorlar. Bunun temelinde internet var. Önümüzdeki dönemde IoT’nin hayata girmesiyle dijital profiller oluşabilecek. Müşterilerin dijital profillerini anlamaya yönelik her çaba dijital transformasyonun temelinde yatıyor. Bütün bu dijital devinim çabalarında başarılı olacak firmalar o dijital müşteri profilinde mümkün olan en çok noktaya yatırım yapan firmalar olacak. Endüstri 4.0 çok ciddi bir şekilde geliyor. Üretim sektöründe çalışan işçilerin birçok kısmına artık ihtiyaç duymayacağız. Sadece fabrikalarda otomasyon dahilinde çalışan makinaların düzgün çalışıp çalışmadığını kontrol eden yetkin personelin kalacağını öngörüyorlar. Otomasyon, Endüstri 4.0’ın temelini oluşturuyor ama otomasyon yeni bir konsept değil. Dolayısıyla dijital tedarik zinciri aslında bizim akıllı servis ürün geliştirmemize müşterinin dijital profilinde belki de farklı alanlar yaratabilmemize olanak sağlayacak bir şey. Burada akıllı satın almalar, iş ortaklarıyla beraber planlamalar yapmak önemli. Kritik nokta; müşterilerimizin dijital profilinde yeni bir yer açabilmek. Netaş olarak biz de sürekli gelişen iş ortakları ekosistemimizle birlikte yeni teknolojileri yakından takip ediyoruz ve müşterilerimizin hız kazanmalarına yardımcı olmaya çalışıyor. ‘Hız, iş dünyasının yeni para birimidir’.”
Üçüncü platform giderek önem kazanacak
NetApp Ülke Müdürü Behçet Yumrukçallı, 'Dijital Ekosistemde İşi Geleceğe Taşımak' sunumuyla, son 10 yılın yıkıcı teknolojilerine işaret etti, mobil dünyanın önemine vurgu yaptı. Elimizde çok fazla ve işlenmemiş veri oluştuğunu hatırlatan Yumrukçallı, sunumuna şöyle devam etti:
“Analizler yapılması, firmaların satış ve pazarlama sistemlerini geliştirmeleri gerekiyor. Bulutun en büyük faydası kurumlara esneklik sağlayarak hızlı bir şekilde pazara yeni çözümler sağlamasını sağlayabilmek. Pazara baktığımız vakit bu yıkıcı teknolojiler dediğimiz üç madde IDS’nin yaklaşımıyla ‘üçüncü platform’. İkinci platform ortadan kalkmayacak. Özellikle üçüncü platform tarafında ciddi bir yatırım gözlemlenecek. Üçüncü platformlarla milyonlarca farklı uygulamalardan, çok ciddi veri oluşumundan bahsediyoruz. Bu verileri işlemek için çok farklı kurumsal uygulamalar var. Üçüncü platformlarda beraber son nokta, başında olduğumuz BT dünyasının orkestrasyon tarafı ve bulut dünyasına geçiş. Orkestrasyonda esas amaç basitliği sağlamak, değişen ticari ihtiyaçlara göre BT dünyasına kendini adapte edebiliyor olması. Daha hızlı olmanız lazım ki yeni çözümleri pazara daha hızlı sunabilesiniz. Riskleri aşağı çekmek gerekiyor. Yatırımın özellikle dijital transformasyon altyapılarını sağlayarak gerçekleştirilmesi önemli. Analizler dönüp dolaşıp veri üzerinde karar vermeli. Çok yüksek performansa sahip sistemlerle, tamamen yazılım tabanlı altyapı olması, bugün ve yarın için buluta geçişi sağlayabilen esnek altyapıların gerçekleştirilebilmesi önemli.”
Strateji ve analiz şart
Verilen aranın ardından, 'Kurumlarda Dijital Değişim' başlığını, Samsung Electronics Türkiye Kurumsal Bölüm Direktörü Murat Atıcı ele aldı ve konuyla ilgili yapılan çalışma hakkında bilgi verdi. “Araştırmadaki şirketler; 11 bankacılık, 11 holding, 3 telekomünikasyon şirketi, sigortacılık mobilyacılık ve diğer diye adlandırabileceğimiz 12 şirket olarak dağılım gösterdi. Her sektörün önemli oyuncularından birçoğuyla görüştük” bilgisini veren Murat Atıcı, detayları şöyle paylaştı:
“Yöneticilerimizle, paylaşımları çerçevesinde dijital değişimlerini ortaya koymaya çalıştık. Dijital dönüşümün birçok faydasını görmek mümkün ve bunlar yöneticilerin üzerinde birleştiği noktalar. Öncelikle müşteri deneyiminde daha etkin bir seviyeyi yakalamayı hedefliyorlar. Paylaşımın olduğu yerde inovasyon kültürü oluyor. İşbirliği artışı ve şirket içi ve dışı kaynakların birbiriyle etkileşimi ile üretim projeleri üzerinde farklı paydaşların bir araya gelmesine daha fazla imkân buluyor bu şirketler. Bir takım maliyet düşürücü ya da yaptıkları işleri daha iyi yapma imkanını sağlayarak operasyonel verimi arttırıcı faaliyetler ortaya koyabiliyorlar. Şirketler, kendi içinde ürettiği verileri analiz ediyorlar. Yaptığımız araştırmaya göre, 2015 yılında bu şirketler cirolarının yüzde 11’ini dijital kanallardan gerçekleştirmiş. Dijital dönüşümde birtakım nedenlere bağlı olarak değişiyorlar. Yüzde 21 ile en fazla verimlilik artışı öne çıkıyor. Yüzde 19 rekabet avantajı, yüzde 19 ile müşteriye geri dönüş hızını arttırmak, yüzde 12 ile kârlılık söz konusu. Makro ekonomik faktörlerin bu değişim ve dönüşümü daha zorunlu kıldığı görülüyor. İnsan kaynağı ve yetkinliklerin, bu tür yetkinlikleri geliştirme imkanlarının yüzde 19 oranında dijital dönüşüm projelerini etkilediğini ortaya koyuyor. Bu tür projelerde üst seviye yöneticilerin farklı rolleri var. Örneğin CEO katalizörlük görevi üstleniyor. Dijital pazarlamayla beraber önümüzdeki dönemlerde BT bütçesi kadar pazarlama da öne çıkıyor. Önümüzdeki engellere baktığımızda; öncelikle yetkinlik eksikliği önemli bir engel. Diğer bir konu strateji eksikliği. Özellikle bulut bazlı işlerde güvenlik önemli bir mesele ve şirketlerin birtakım çözümleri oluşturması gerekiyor. Giriş seviyesi şirketler strateji eksikliği sorunu yaşıyorlar. Gelişen seviyede yetkinlik seviyesi yüzde 24 ile öne çıkıyor. Bütün bu süreçte yol haritası olabilecek analizin olmayışı bir başka sıkıntı. Bu çalışmayla biz, şu an bu şirketlere baktığımızda, C-seviye yöneticilerinin bu durumun farkında olduğunu gözlemliyoruz. Dijital değişim bütün olarak ele alınmıyor. Özellikle başlangıç seviyesinde şirketlerde bunu görüyoruz. Beklenen fayda, sektörler bazında değişebiliyor. Özellikle müşteri deneyimini değiştirme en önde görünen konular olarak kendisini gösteriyor.”