Hibrit çalışma modeli, ofis ortamlarını yeniden tanımlıyor
Tüm dünyada çalışma ortamları artık tek bir alan veya cihazla sınırlı değil. Özellikle pandemiden bu yana çok daha esnek, mobil ve hibrit. Şirket yöneticileri de çalışan memnuniyeti ve motivasyonunun öneminden hareketle uzaktan çalışmayı iyileştirecek şekilde çalışma ortamını yeniden tasarlamanın yollarını bulmaya çalışıyor.
Cisco Türkiye Genel Müdürü Didem Duru, Cisco araştırmaları ışığında, bu yeni düzende farklı çalışma alanlarının nasıl şekillendiğini paylaştı:
– Hibrit çalışma yaygın hale geldikçe ofislerin hem iş birliği hem de sosyalleşme için bir hedef nokta olması ve değişen ihtiyaçları daha doğrudan karşılaması gerekliliği doğdu. Cisco’nun Hibrit Çalışma Raporu’nda öne çıkan aşağıdaki veriler, çalışma deneyimlerini daha verimli hale getirmek için hem çalışanların hem de işverenlerin hibrit modeli nasıl benimsediğini örneklendiriyor.
– Gallup tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Y kuşağının %59’u çalışma ortamlarındaki birincil önceliğin öğrenme ve ilerleme olmasını istiyor ve bu fırsatları sunan şirketlerde daha uzun kalacaklarını beyan ediyor. Geleceğin ofisleri, çalışanların birlikte geçirdikleri zamandan içgörüler elde etmek üzere tasarlanmış fiziksel bir düzen içerecek ve farklı deneyimler sunacak. Veri entegrasyonu olan özel bölmeler, kalıcı ve esnek masa alanları, sanal ve bire bir iş birliğini destekleyen küçük toplantı alanları, çalışanların Webex iş birliği cihazlarını ve çalışma alanı müsaitliğini kontrol etmesini, toplantı odası rezerve etmesini, cihazları yönetmesini sağlayan, sezgisel dokunmatik ekranlar öne çıkacak.
– Çalışma ortamları belirli görevlere göre tasarlanacak. Örneğin, Z kuşağı ofisin sadece kariyer gelişimi aracı olması fikrini reddediyor. Bunun yerine ofisi iş birliği yapabilecekleri, ilişkiler kurabilecekleri ve farklı deneyimler yaşayabilecekleri bir yer olarak görüyor.
– Sürücüsüz araç deneyimi ve IoT teknolojisi, günümüzde araçları uzaktan yönetilen, çok amaçlı alanlar haline getiriyor. Üstelik burada yolcuların işe kaldıkları yerden devam etmelerini sağlayan veya eve gidiş gelişlerinde dinlenme şansını bulabilecekleri bir teknoloji de söz konusu. Orta Doğu ve Afrika’da sürücüsüz araç pazarının yılda %46,6 büyümesi ve 2024’e kadar 18,94 milyar dolar gelir getirmesi bekleniyor. Dünya çapında küçük işletmelerin %55’i önümüzdeki 20 yıl içinde tamamı sürücüsüz araçlardan oluşan bir filoya sahip olacaklarını ön görüyor.
Araç tasarımları ise iş beklentilerine göre şekillenecek:
– Sürücüsüz kullanım esnasında kaybolan gaz pedalları ve direksiyonlar
– Görüntülü konuşma, çalışma veya eğlence amacıyla kullanılabilecek, 5G bağlantılı ekranlar
– Gerektiğinde koltukların çalışma alanlarına dönüştüğü, uyarlanabilir araç içi tasarımı
– Fiziksel bir çalışma ortamının deneyimsel odağına kıyasla ev ofisler için üretkenlik ön planda olacak. Dikkatin dağılmasını önlemek amacıyla, evin diğer kısmından ayrı küçük bir ofis alanı şeklinde, kişisel tercihlerinize göre uyarlanabilecek ve sessiz bir yer olacak.”