Hiyerarşi sil baştan!
Başlığa aldanmayın, C seviyesi yerli yerinde. Ama bazı yenilikler ve öğrenilmesi gereken başlıklar da var.
Günümüzün kurumsal sisteminde ve işleyişinde dijital teknolojiler başrolde. İş yapma tarzlarını bütünüyle değiştiren bu dalga, yönetim stillerinden organizasyon yapısına, nasıl üretim yaparak nasıl iletişim kurulduğuna kadar birçok başlıkta köklü değişimleri şart kılıyor. Deloitte'un 'Transitioning to the Future of Work and the Workplace' başlıklı çalışması ile yeni teknolojileri kurumsal avantaj için kullanmak kadar, iş süreçlerinde bunları konumlandırmanın avantajları, ama bu süreçte kendini gösteren zorluklar da ele alınıyor. Çünkü şu bir gerçek ki, teknolojik gelişim aynı zamanda kurum içinde iletişim ve işbirliği gibi başlıklarda farklı ve zorlu süreçleri beraberinde getiriyor. Örneğin iş yerinde hiyerarşik yapılar ve bunlar arasında iletişim alışkanlıkları tepeden tırnağa değişiyor. Hatta yeni yapı kurgulamada sektör bazında karmaşa bile ilk etapta kendini gösterebiliyor.
İletişim kanalları çeşitlendikçe zorluklar da artıyor
Proje ekipleri küresel bir kimlik kazanırken, sürekli değişen tehdit ve beraberinde fırsat ortamı da insanların zaman ve kurumsal kaynaklar bazında dinamik biçimde konumlandırılabilmesini gerekli kılıyor. İşte tüm bunların sonucunda da liderler, yöneticiler ve diğer birim sorumluları daha önce yaşamadıkları sorunlarla karşı karşıya gelebiliyor. İletişimin kat be kat artması sonucunda yöneticiler her yeni güne gelen yüzlerce e-postayı tarayıp, daha evden çıkmadan günün iş planı ve ekipler arasında görevlendirmeleri yaparak güne başlıyor. Bu arada, e-posta dedik, ama iletişimin hacmini artıran bunun yanında daha birçok kanal olduğunu da unutmamak gerek. Yani kurum içinde iş süreçlerinin hepsini takipte tutabilmek; sayısız e-postaya, toplantılara ve telefon görüşmelerine hakim olmayı gerekli kılıyor. Bu arada, kurum içinde etrafımızı saran sensörler ve sistemlerin de tüm operasyonlar takip ettiğini ve hiç olmadığı kadar çok veri ürettiğini unutmamak gerek. Şirket içinde teknoloji ile değişim, ama araştırmada dikkat çekildiği gibi şirket dışında müşteriler ve iş ortakları ile de değişen, sürekli bilgi edinen ekosistemi de yok saymak olmaz.
Etkin yönetim ve verimlilik her zaman esas
Verimlilik odaklı kullanılan araçlar da birçok yönetici asistanının yerini almış durumda ve onlar yerine, bu teknolojik araçlar iletişimi düzenleme ve organize etmekle görevli. Değişim çok kapsamlı, ama bazı başlıklar da araştırmada dikkat çekildiği gibi yerli yerinde duruyor. Ortak hedefler ve değerler, stratejik hedefler ekseninde bir araya gelen çalışanlar bu yönüyle kurumsal verimlilikte önemini asla yitirmiyor. Yani insan kaynakları, en önemli kurumsal değer olmayı sürdürüyor. Ama artık bu değerli kaynak, makinelerin ve teknolojilerin giderek büyüyen gölgesinin altında işlevlerini sergileme çabasında. Bu nedenle insan kaynağının ve bilgisayarların hayata geçirdiği tüm işleri maksimum değerle koordine etmek şart. Yani araştırmada da vurgulandığı gibi, kurumsal yapılarda tüm seviyelerde çalışanların işleri etkili biçimde, en verimli yöntemlerle hayata geçirmesi bir gereklilik.
Deloitte’un 'Future of Work' araştırmasına katılan C seviyesindeki yöneticilerin verdikleri yanıtlara göre, C seviyesindeki yöneticilere göre geleceğin iş yapış biçimleri ve iş ortamları çok büyük önem taşıyor. C seviyesindeki yöneticilere göre, bu önemli başlıkların kurumsal devamlılığın sağlanması için önemi çok büyük ve tüm C seviyesindeki yöneticiler de yeni teknolojilerin iş yapış biçimi ve akabinde, kendi görev tanımları konusunda değişimler getireceğinin bilincinde.
İş yapıları değişiyor
Deloitte araştırmasına göre, şirketlerin yönetim birimlerinde geçmişe kıyasla iş yapış biçimlerinde değişim, aynı amanda kendi göre tanımlarındaki yenilik konusunda farkındalık yüksek seviyede. Yani herkes eskisi gibi iş yapamayacağının bilincinde ve yeniliklere en doğru biçimde uyum sağlamanın gerek kendileri gerekse kurumları için rekabet avantajı yaratacağının farkında. Bu noktada, geleceğin iş yapma yöntemleri daha fazla bağlantılı, daha gelişmiş, daha mobil, daha fazla ‘ekip’ ve ‘proje’ odaklı, işbirliğine çok daha açık, daha fazla gerçek zamanlı ve bunun sonucunda daha akıcı bir yapıya sahip olacak kaçınılmaz olarak. Bu gelecek tahmininde sorun ise daha karmaşık veya yorucu iş süreçleri demek değil. Asıl önemli olan iletişim ve işbirliği başlıklarında daha iyi, etkili ve farklı yöntemler bulabilmekten geçiyor. Bu noktada dijital teknolojilerin daha yetkin kullanımının, bu konudaki yetkinliklerin de doğal olarak önemi artıyor. Yöneticilerin de bu süreçte bağlantı mimarı gibi çalışması ve yeni iş yapış biçimlerinde bilfiil kendilerinin bir rol model olabilmesi gerekli hale geliyor. Böyle bir iş ortamı da gerek yöneticiler gerek çalışanlar ama sonuçta kurum adına yenilikler odaklı motive eden bir ortamı beraberinde getiriyor.
Kurumsal devamlılık derslerinde temel başlıklar
Ders 1: Kurum kültürünü önemseyin, yöneticilerin de bu kültürün gelişiminde sundukları destelerine fırsatlar verin.
Ders 2: Şirketler iletişimlerinde şeffaflığı daha da artırma odaklı adımlar atmalı ve bu stratejiyi konumlandırdıkları yeni sistemleri ve kurumsal politikaları işlevsel kılmaları gerektiğini bilmeli.
Ders 3: Milenyum neslini tutmak isteyen şirketler, çalışanlarını geliştirmek için çalışmalarını artırmalı, ilgi çeken ve amaçları gerçekleştirmeye uygun iş ortamları yaratmalı, kariyer esnekliğini sunduğu gibi, çalışanlara fikirlerini şeffaf biçimde aktarma ve bu noktada birliğine de açık ortalar sunmalı.
Ders 4: Hedefleriniz ve bunların sağlayacağı avantajlar konusunda açık olun ve karar alma yapıları ile iş süreçlerinin bu amaçla entegre olmasını da sağlayın.
Ders 5: Yeni işbirliği araçlarına geçiş yapın, ama işyerindeki sürçlerin ve çalışan beklentilerinin de söz konusu yeni yetkinliklerle pekişeceğini ve uyumunun devamlı olacağını onlara gösterin. Süreklilik esastır.
Ders 6: Yöneticiler sosyal medya araçlarının gücünü bilmeli. Bu nedenle iş odaklı sosyal araçların işbirliği ve iş süreçlerinin verimliliği için nasıl kullanılması gerektiğini de bilmeli.