Hollywood’dan imovasyon
Anne Hathaway, Sandra Bullock, Helena Bonham Carter, Cate Blanchett, Sarah Paulson, Rihanna, ve rapçi Awkwafina, birlikte aynı filmde rol alacaklar. Bu kadar yaldızlı yıldızı bir araya toplamak başlı başına bravoluk bir iş. Ama acaba ne filmi yapacaklar? Şöyle, “mesajı” olan bir film mi? Tam da Trump dönemi başlayacakken (19 Aralık’ta İkinci Seçmenler kuzu kuzu gidip Trump’a oy verirse…) acaba bu yıldız hanımlar, kadın hakları-kadınlara eşitlik falan gibi bir filmde mi rol alacaklar? Hele hele Cate Blanchett gibi süper-cool bir artist? Dramatik ve trajik kadınları sahnede de canlandıran über sanatçı?
Hayır… Hanımlar, daha önce “denenmiş ve başarılı olmuş” bir senaryonun benzerinde rol alacaklar: Ocean’s adıyla soygun yapan çetenin üstüste 3 filmi de büyük gişe yapmıştı. George Clooney, Brad Pitt, Elliott Gould, Don Cheadle, Matt Damon, Julia Roberts, Al Pacino, Andy Garcia, Catherine Zeta-Jones bu üç filmde roller aldılar. Şimdi, hepsi kadın “yeni” soyguncuların sırası.
Üç filmi de Steven Sodherberg yönetmişti. Çekim, anlatım, oyunculuk, senaryo bakımından şıktı. Yeni filmin adı ise Ocean’s Eight olacak. Diğer üç filme göndermeler yapan, onları “tamamlayan” bir film olacakmış. Bir tür Star Wars filmleri gibi sanki, önceki sonraki zamana kayan durumlar.
Ortada inovasyon yok, imovasyon (yenilikçi taklitçilik) var. Sorun değil: Bizim sanayi için de “Çin’in başarı modeli olarak imovasyon” örnek gösterilmişti. Sabancı Üniversitesi Yönetici Geliştirme Birimi EDU, İmovasyon Semineri’nde konuşan Oded Shenkar, “İmitasyon da harikadır, inovasyona odaklandığınız sürece imitasyonu da bırakmayın” diye öğütlemişti (28.05.12).