HPE dijital dönüşümü hızlandırırken, insanlığın gelişimine ve çevreye odağını da arttırıyor
Öncelikli gündem maddelerinin başında gelen sürdürülebilirlik konusunu ön plana çıkaran HPE, her yıl 50 milyon tona yakın elektronik atık üreten endüstride geri kazanım uygulamalarıyla müşterilerine son beş yılda 1,6 milyar dolar civarında kaynak yarattı. HPE Türkiye’nin ve sektörün ilk 6 ayını değerlendiren HPE Türkiye Genel Müdürü Güngör Kaymak’ın verdiği bilgilere göre HPE, 2020 yılında 1,7 milyon adet sunucu, depolama ve ağ cihazı gibi veri merkezi cihazını ve 2,1 milyon adet dizüstü bilgisayar, tablet, yazıcı gibi cihazın teknolojik dönüşümünü üstlendi. Kurum, bu ekipmanların yüzde 90’ına yakınını tekrar kullanılabilecek hale getirirken, kalan kısmın da uygun bir şekilde geri dönüşümünü sağladı.
Büyüme devam ediyor
Güngör Kaymak, HPE’nin performansını değerlendirdiği konuşmasında ise şunları kaydetti: “TÜBİSAD’ın yayınladığı 2020 Bilgi ve İletişim Sektörü Pazar Verileri Ve Trendleri Raporu’na göre 2020 yılında toplam bilişim pazarı bir önceki yıla göre hemen hemen aynı seviyede kaldı. Pandemi döneminin başında gözlemlenen ekonomik duraklama daha sonraki aylarda hızlanan dijital dönüşüm projeleriyle dengelenerek, sektörün 2019 yılında gösterdiği performans seviyesini korumasını sağladı. Son altı aylık döneme baktığımız zaman HPE globalde açıkladığı birinci ve ikinci çeyrek raporlarında önceki dönemlere kıyasla büyümesini sürdürdü. HPE Türkiye olarak da lokal pazardaki teknolojik liderliğimizi güçlendirerek devam ettiriyoruz.”
HPE; GreenLake bulut platformuyla sunucular, depolama, ağ iletişimi, konteyner yönetimi ve makine öğrenimi dahil güçlü bir uygulama, yazılım ve iş yükü kataloğuyla şirket içinde ve uçta bulut deneyimini hizmet olarak sunma vaadiyle dört yıl önce pazara giren ilk şirket olma özelliğine sahip. Müşteriler bu sayede bulutun çevikliğinden, basitliğinden, şirket içi yönetim, uyumluluk ve görünürlüğünden yararlanma fırsatı buldu. HPE GreenLake, HPE’nin son çeyreğinde yıllık yinelenen gelirini yüzde 30, siparişlerini yüzde 41 oranında artırdı.
HPE, 2021 yılı Discover etkinliği kapsamında uçtan buluta devrini güçlendirecek yazılım ve güvenlik çözümleri ile çığır açan HPE GreenLake Bulut Platformu yeniliklerini de duyurdu. Söz konusu yenilikler müşterilerin iş yüklerini bulut işletim modeline dönüştürerek modernize etmelerine, uygulamaların uçtan buluta optimizasyonunu sağlamalarına, konumdan bağımsız olarak her türlü veriyi güvenli bir şekilde işleyerek gelecek için bunlardan fayda sağlamalarına yardımcı oluyor. Ayrıca, yeni HPE GreenLake bulut hizmetleri, 5G, elektronik tıbbi kayıtlar, finansal hizmetler, veri ve risk analitiği, yüksek başarımlı hesaplama (HPC) ve yapay zekâ (AI) gibi sektörlerdeki kritik uygulamaları destekliyor. Diğer yandan HPE GreenLake, Microsoft Azure Stack HCI ve Microsoft SQL Server için müşterilerin verimlilik hedefiyle sanallaştırılmış Windows ve Linux iş yüklerini bir arada, tanıdık ve hibrit bir ortamda üretim odaklı çalıştırmasına olanak tanıyor.
HPE, GreenLake’in sunduğu hizmetlerle müşterilerine veri merkezlerinde, sunucu barındırma tesislerinde veya uçta bulut hizmetleri sunma konusundaki pazar liderliğini pekiştiriyor. Bulut platformunun toplam sözleşme değeri 4,8 milyar dolara ulaşan HPE GreenLake, Fortune 500 şirketleri, devlet ve kamu sektörü kuruluşları ve küçük ve orta ölçekli işletmeler dahil olmak üzere tüm sektörlerde ve boyutlarda, 50 ülkede 1200’den fazla kurumsal müşteriye sahip.
“Sürdürülebilir bir gelecek için çalışıyoruz”
HPE olarak dijitalleşme ve teknolojiye yaptıkları yatırımın yanı sıra sürdürülebilir bir gelecek için insanı ve çevreyi de odaklarına aldıklarını belirten Kaymak; “Dünya genelindeki kurumların, ekonomik büyümenin yaşadığımız gezegen ve toplum üzerindeki etkilerini dengelemede oynadıkları rol hiç bu kadar önemli olmamıştı. Günümüzde BT endüstrisi dünya sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 4’ünden sorumlu ki, bu oran havacılık endüstrisinin sorumlu olduğu emisyon oranının yaklaşık 1,5 puan üzerinde. Ayrıca endüstri her yıl 50 milyon tona yakın elektronik atık üretiyor ve bu miktar hızla artıyor. Biz de üzerimize düşenleri üç başlıkta topluyoruz: İlk olarak, şirketleri BT alanında ‘Fazladan satın almaya’ iten aşırı tedariki ortadan kaldırmayı amaçlıyoruz. İkincisi, kuruluşların mevcut BT varlıklarına tüm yaşam döngüsü boyunca bağlı kalmak zorunda olmamaları gerektiğini düşünüyoruz. Sırf bu yüzden bugün çoğu veri merkezinde tüketilen enerjinin yüzde 65’i işlerin yalnızca yüzde 7’sini yerine getirmek için kullanılıyor. Biz bu noktada kurumlara daha yeni ve enerji açısından daha verimli teknolojileri hızla devreye alabilme şansı tanıyoruz. Üçüncüsü, BT varlıklarını kullanım süresi sonunda geri alıyoruz ve dönüşümünü sağlıyoruz. Geri kazanım modeliyle son beş yılda müşterilerimize 1,6 milyar dolar civarında kaynak yarattık. 2020 yılında 3,1 milyon ünitenin üzerinde teknolojiyi işledik. 1,7 milyon adet sunucu, depolama ve ağ cihazları gibi veri merkezi öğesinin ve 2,1 milyon adet dizüstü bilgisayar, tablet, yazıcı gibi cihazın teknolojik dönüşümünü üstlendik. Bu ekipmanların yüzde 90’ına yakınını tekrar kullanılabilecek hale getirdik, diğerlerinin uygun bir şekilde geri dönüşümünü sağladık” dedi.
HPE, sürdürülebilirlik çalışmalarına Türkiye Vodafone Vakfı ve Habitat iş birliğinde yürütülen ‘Yarını Kodlayanlar’ projesiyle devam ediyor. Bugüne kadar 1,7 ton e-atık’ın geri dönüştürüldüğü projede, HPE çalışanları, Türkiye’de elektronik atıklara dikkat çekmek ve çözümler geliştirmek amacıyla harekete geçti. Proje kapsamında topladıkları e-atıkların geri dönüştürülmesiyle elde edilen gelirle Mardin’deki bir ilk öğretim okulunda yeni bir kodlama sınıfı kurulmasına destek verildi. E-atık geri dönüşümüyle finanse edilen sınıf, 7-14 yaş arası gençlerin dijital becerilerini geliştirmeyi amaçlayarak, Mardin ve çevre illerdeki tüm çocuklara kodlama eğitimi alma şansı veriyor.
Güngör Kaymak’ın verdiği bilgilere HPE, fiziksel, zihinsel ve finansal sağlık gibi farklı alanlarda danışmanlık hizmetleriyle çalışanlarını destekliyor. HPE’de ekip üyelerinin çevrim içi makaleleri, web seminerlerini, canlı etkinlikleri takip edebileceği bir Çalışan Yardımı Programı bulunuyor. Program stres yönetimi, ilişki yönetimi, sağlık yönetimi, üzüntü ve kayıpla başa çıkma, aile ilişkileri gibi danışmanlık hizmetlerinden oluşuyor.
HPE, fiziksel sağlık konusunda her yıl, hedefin günde en az 7000 adımı tamamlamak olduğu, 3 haftalık küresel bir sağlıklı yaşam programı yürütüyor. Program ekip üyelerinin daha aktif olmaları ve sağlıklı alışkanlıklar edinmelerini hedefliyor. HPE’nin ayrıca uzmanların çeşitli sağlık konuları hakkında konuştuğu bir podcast’i var. Web seminerleri de çeşitli sağlıklı yaşam konularını içeriyor ve kısa süre önce Evde Organik Bahçecilik Yapma serisi ve sağlık için sanat üzerine bir dizi web semineri başlattı.
Çalışanlar ayrıca, meditasyon ve rahatlama için bir uygulama olan Headspace’e ve yoga, pilates, tai-chi, fitness ve dans gibi çeşitli fitness dersleri için başka bir Wellbeats uygulalamalarına erişebiliyor. Ayrıca yıl boyunca her ayın ikinci haftasında 3 saat Wellnes Friday’i (Esenlik Cuması) var ve 2021 yazında Wellness Friday’leri artık her 2. hafta tam gün yapacaklar. Bu yıl boyunca, 20 günlük bir Mindfullness Bootcamp’ına da katılan HPE çalışanları, haftada 3 gün 30 dakika bir mindfullnes dersi aldı. Yakın zamanda fitness için benzer bir eğitim kampı düzenledi ve çalışanlar canlı bir fitness dersine zoom aracılığıyla katıldı. Uzun süredir evden çalışıldığı için HPE, sağlıklı bir duruşun nasıl korunacağı konusunda başka bir eğitim kampı planlıyor.
HPE yatırımlarına devam ediyor
Günümüzde şirketler için vazgeçilmez bir öncelik olan veri güvenliği konusunda yatırımlarını sürdüren HPE veri koruma alanında faaliyet gösteren Zerto’yu satın aldı. Bununla birlikte yapay zeka ve veri analitiği konularını da odağına alan HPE, müşterilerin kullanımına sunmak üzere hibrit analitiği hızlandırmak için Ampool’u satın aldı.
Kurum ayrıca, hızlı ve basit makine öğrenimi modellemesiyle yapay zekâ inovasyonunu hızlandırmak için ‘Determined AI’i de bünyesine kattı. HPE, yaptığı bu yatırım ile yapay zekâyı kullancılar için daha erişilebilir hale getirmeyi hedeflerken, şirketin yazılım çözümünü kendi mevcut yapay zekâ ve yüksek başarımlı hesaplama çözümleriyle birleştirmeyi planlıyor.