Huobi, “Küresel Blokzinciri Sektörünün Görünümü ve Geleceği” raporunu açıkladı
Gelişmekte olan ülkelerin blokzinciri tabanlı finansal teknolojilere ilgisinin artmasıyla birlikte banka hesabı bulunmayan 1 milyar insanın finansal hizmetlere erişimi artabilir.
Dünyanın önde gelen dijital varlık alım satım platformu Huobi’nin blokzinciri araştırmalarına odaklı kolu Huobi Research tarafından hazırlanan “Küresel Blokzinciri Sektörünün Görünümü ve Geleceği” başlıklı rapor, blokzinciri teknolojisinin gelişimine ışık tutuyor.
BRICS ülkeleri blokzinciri tabanlı ortak ödeme sistemlerini değerlendiriyor
“Küresel Blokzinciri Sektörünün Görünümü ve Geleceği” raporunda 2019 yılında blokzinciri alanında yaşanan önemli küresel gelişmelere de yer veriliyor. 2019’da Çin, AB ve ABD gibi ülke ve bölgeleri merkez bankalarının çıkaracağı dijital para birimlerini piyasaya süreceklerini açıkladılar. Dünya nüfusunun yüzde 40’ını ve küresel GSYİH’nin yüzde 23’ünü oluşturan Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti’ni içeren BRICS ülkeleri, kendi aralarında tek bir ödeme ve tasfiye sistemi oluşturma önerisini 2019’da gündeme aldılar.
TCMB’nin dijital para projesi Türkiye’nin öne çıkmasını sağlayabilir
Raporla ilgili görüşlerini paylaşan Huobi Türkiye Genel Müdürü Alphan Göğüş, şunları söyledi: “Blokzinciri teknolojisinin benimsenmesi konusunda ülkemizde önemli gelişmeler yaşanıyor. Düzenleyici kurumlarımız tıpkı BRICS ülkelerinde olduğu gibi ticaretin yerel para birimleriyle yapılmasını destekliyor. 2019-2023 yılları arası için yol haritası niteliği taşıyan 11. Kalkınma Planı’nda blokzinciri tabanlı bir dijital paranın merkez bankası tarafından piyasaya sürülmesi de yer almıştı. Merkez Bankamızın dijital para projesi bu alandaki küresel trendde Türkiye’nin öne çıkmasını sağlayabilir. Ülkemizde 2019’da blokzinciri teknolojisinin benimsenmesine yönelik bir dizi gelişme de yaşandı. 2019’un eylül ayında paylaşılan 2023 Sanayi ve Teknoloji Strateji belgesinde blokzinciri ve dağıtık defter teknolojileri odaklanılacak teknolojiler arasında gösterildi. 2020 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda da Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın dijital parasının uygulamaya alınacağı bilgisi yer aldı. Tüm bu gelişmeler ışığında ülkemizde oluşturulacak ulusal politikalar ışığında Türkiye’nin blokzinciri teknolojisinin geleceğinde söz sahibi olacağını öngörebiliyoruz.”
Blokzinciri harcamalarının yüzde 65’e yakını ABD ve Batı Avrupa’dan
Blokzinciri ekosisteminin 2019 yılındaki performansına ilişkin kilit bulgular içeren rapor, 2019 yılında dünya çapında blokzinciri için yapılan harcamaların yaklaşık 2,9 milyar dolar tutarında olduğunu ortaya koyuyor. Söz konusu harcamaların ülkelere dağılımında ilk sırada yüzde 40’a yakın payla ABD yer alırken, bu ülkeyi yüzde 24,4’le Batı Avrupa, yüzde 11,2 ile Çin, yüzde 8,1’le Asya-Pasifik Bölgesi, yüzde 5,2’lik payla ise Orta ve Doğu Avrupa takip ediyor.
Blokzincir teknolojilerine yönelik patent başvuru sayısı 22 bini aştı
2019 yılında yapılan blokzinciri harcamalarında yüzde 73’lük payı bankacılık, parçalı imalat, Perakende, profesyonel hizmetler ve süreç üretiminden oluşan beş sektör oluşturuyor. Küresel blokzinciri yatırımlarında ise 2019 yılında bir önceki yıla kıyasla yüzde 27,9 oranında düşüş yaşanırken, toplam yatırım miktarı 3,07 milyar dolar olarak gerçekleşti. Raporda blokzincirine yönelik patent başvurularına da yer veriliyor. Verilere göre blokzinciri teknolojisi alanında en çok patent başvurusu yapan ilk 10 şirketin yedisi Çin menşeili olurken, bu ülkeyi iki şirketle ABD takip ediyor. Blokzinciri patent başvurularında ilk beş sırada yer alan şirketler Alibaba (Ant Finance – Çin), Ping An (Çin), Nchain (Antigua ve Barbuda), 33.cn (Çin) ve IBM (ABD) yer alıyor. Tüm dünyada blokzincir teknolojilerine yönelik patent başvuru sayısı ise 22 bini aşmış durumda.
Blokzinciri trendleri
COVID-19 salgını ile birlikte daha az fiziksel temasa imkân tanıyan dijital teknolojilerle birlikte blokzinciri teknolojisinin potansiyeli de daha fazla gündeme gelmeye başladı. “Küresel Blokzinciri Sektörünün Görünümü ve Geleceği” raporunda yer verilen 2020 blokzinciri trendleri ise blokzinciri teknolojisinin gelecekteki katkılarına dair önemli fikirler veriyor.
2020’ye ilişkin blokzinciri trendleri şöyle sıralanıyor:
- Paydaşları arasında sosyal medya platformu Facebook’un da yer aldığı bir ekip tarafından geliştirilen blokzinciri tabanlı dijital para birimi Libra tarafından teşvik edilmesiyle birlikte daha fazla bölgesel ve merkez bankaları tarafından çıkarılacak kripto para birimlerinin ortaya çıkması öngörülüyor. Blokzinciri tabanlı bankalararası ödeme sistemlerinin gelişimiyle birlikte ödemelerde blokzinciri tabanlı uygulamaların sayısı artabilir.
- 2019 yılında üç büyük uluslararası standart birliği olan ISO, IEEE ve ITU, blokzincirine ilişkin 48 standart geliştiren 26 çalışma grubu kurdu. Gelişmeler ışığında küresel blokzinciri teknolojisinin teknik standartları ile finansal uygulamaların standartları arasındaki entegrasyon artacak
- Blokzincirine yönelik artan talep eşliğinde özel blokzincirlerinin birlikte çalışmasına imkân tanıyan mekanizmaların önemi artacak
- Blokzincirinin, nesnelerin interneti, yapay zeka ve 5G gibi diğer yeni nesil teknolojilerle entegrasyonu artacak
Blokzinciri finansal hizmetlere erişimi artıracak
Huobi Türkiye Genel Müdürü Alphan Göğüş, şu eklemeyi yaptı: “Tüm dünyada fiziksel teması kısıtlayan COVID-19 salgını ve takip eden dönemde blokzincirinin başta finansal erişim olmak üzere pek çok alanda yaptığı katkıların artacağını öngörüyoruz. Günümüz dünyasında, cep telefonu sahibi olduğu halde banka hesabı olmayan 1 milyar insan mevcut. Dijital cüzdan ve internet tabanlı cihazlarla dijital varlıkların kişiler arası transfer ve ödemeler için giderek artan oranda kullanıldığına tanıklık edebiliriz. Blokzinciri bu yönüyle hem finansal imkânları hem de finansal hizmetlere erişimi artırabilir. Ülkemizin de ulusal planlarında yer aldığı gibi gelişmekte olan ülkelerde bölgesel blokzinciri tabanlı dijital para birimlerinin gündelik yaşamlarımızda daha fazla yer kaplayacağına inanıyoruz. Ülkemizde de blokzinciri tabanlı girişimlerin yeni trendlerin verdiği güçle bu alandaki pek çok ihtiyacı karşılayacak çözümler sunabileceğini düşünüyoruz.”