IBM akıllı çözümlerle büyüyor
IBM’in Akıllı Bilgi İşlem platformu şirketlerin değişen dünyaya hızla ayak uydurabilmelerini sağlıyor.
Cep telefonları, tabletler, dizüstü bilgisayarlar, akıllı saatler, akıllı televizyonlar, akıllı arabalar ve diğer akıllı cihazlar… Birbiriyle bağlı cihazların sayısı ve bu cihazlardan kaynaklanan verilerin miktarı inanılmaz bir hızla artıyor. Bu artış doğrultusunda bulut bilişim, büyük veri ve bilgi güvenliği gibi teknolojiler de gelişmeye devam ediyor. Dolayısıyla artık şirketlerin de bilgi işlem bölümlerinden beklentileri değişiyor. Artık CIO’ların çok akıllı kararlar verebilmeleri ve gerçek bir iş stratejisti olmaları gerekiyor.
IBM bu büyümenin sonucunda ihtiyaç duyulan verilerin depolanması, analiz edilmesi, bilgi işlem kaynaklarının sağlanması için “Akıllı Bilgi İşlem – Smarter Computing” platformunu hayata geçirmiş. IBM’in Akıllı Bilgi İşlem platformu BT altyapısının daha verimli ve çevik olabilmesi için geleceğe hazır olmasını amaçlıyor. Bunun için de üç önemli başlık belirlenmiş. Bulut bilişim, büyük veri ve güvenlik.
Geçtiğimiz hafta ülkemizi ziyaret eden IBM Sistemler ve Teknoloji Grubu Gelişen Pazarlar Bölgesi Genel Müdürü Richard Smith ile küçük bir söyleşi yaptık.
Bilişim dünyasında çok büyük bir değişim yaşandığını vurgulayan Smith, birbirine bağlı cihazların artmasıyla birlikte tüm dünyada büyük bir veri patlamasının ortaya çıktığını ifade etti. Smith sözlerine şöyle devam etti: “Trafik algılayıcılarından Facebook gibi sosyal medya mecralarına kadar birçok noktadan çok yüksek miktarda büyük bir veri akışı var. Bu da bilişim dünyasının daha önce hiç karşılaşmadığı bir ortam yaratıyor. Sürekli bilgi teknolojisi dünyalarında var olan bir şirket olan IBM olarak biz bu değişime hazırız. Akıllı Bilgi İşlem, günümüzün değişen dünyasındaki gereksinimlere cevap vermemizi sağlayacak çok geniş bir kapsama sahip çeşitli yazılımların, donanımların ve teknolojilerden oluşan çözümlerden oluşuyor.”
Smith muazzam bir büyüklüğe sahip olan bu verilerin toplanarak analiz edilmesinin ve bu verilerden “akıllı” bir anlam çıkarmanın ve bunun ne şekilde yapılacağının büyük bir öneme sahip olduğunu anlatıyor: “Verilerin çoğu zaman gerçek zamanlı olarak işlenmesi ve bunlardan bir anlam çıkarmanız gerekiyor. Çünkü verilerden çıkan anlama göre hızlı bir şekilde karar vermeniz gerekebiliyor”.
İstanbul trafiğine çözüm
Güzel bir örnek trafik üzerine yapılan çalışmalar. Bu çözümde trafik düzeni analiz ediliyor ve trafik akışının daha iyi anlaşılabilmesi sağlanıyor. Çözümde analiz edilen veriler trafik yönetim sistemi, toplu taşımacılık bilgi sistemi ve diğer bilgi sistemlerine aktarılıyor ve trafik akışı daha iyi anlaşılarak trafik sıkışıklığının önüne geçilmesi amaçlanıyor. Smith bu konuda İstanbul ve Londra’nın da dahil olduğu dünyanın pek çok büyük şehrinde çeşitli çalışmalar yürüttüklerini aktarıyor. İstanbul’da bu çalışmalar İstanbul Ulaşım, IBM ve Vodafone işbirliği ile “İstanbul Hareket Halinde” projesi ile yürütülüyor. Bu proje ile İstanbulluların ulaşım hareketlerinin toplu taşımaya yön vermesiyle birlikte ulaşımın daha “akıllı” olması ve yaşam kalitelerinin artırılması hedefleniyor.
Şirketler açısından en önemli şeyin işlerini en iyi hale getirmek için ne yapmaları gerektiğini anlamaları olduğunun altını çizen Smith sözlerine şöyle devam etti: “Akıllıca kararlar verebilmeniz için verileri sınıflandırıp işinizle ilgili bilgileri ortaya çıkarmanız gerekiyor. Örneğin şu an iki farklı veri tipi var. Birisi geleneksel anlamda veriler, yani standart uygulamalardan herkesin aşina olduğu veriler. İkinci veri tipi ise çok farklı. Sosyal medyadan inanılmaz büyüklükte bir veri geliyor ve bu veriler tamamen dinamik. İşiniz için bu verilerden kendinize bir anlam çıkarmanız gerekebiliyor. Örneğin bir kullanıcı Facebook’ta birkaç defa belirli bir konu ile ilgili paylaşımda bulunduysa, konu sizin işiniz ile ilgili ise bunu fırsata dönüştürebilmek için sosyal medyadan gelen bu veriyi çok iyi analiz etmiş olmanız gerekiyor. Biz IBM olarak Akıllı Bilgi İşlem ile müşterilerimizin iyi veriyi kötü veriden ayırt edebilmelerini sağlıyoruz.”
Smith, sundukları ürün ve çözümler hakkında şu bilgileri aktardı: “IBM olarak büyük ana bilgisayarlar, yüksek güce sahip sistemler üretiyoruz ve akıllı sistemler üzerine önemli yatırımlar yapıyoruz. Son yıllardaki en çok önem verdiğimiz alanlardan birisi depolama. Büyük bir veri patlaması var ve bu verilerin bir yerlerde depolanması, hızlı bir şekilde analiz edilmesi gerekiyor. Geçtiğimiz günlerde yüksek sıkıştırma oranlarına ve yüksek hıza sahip depolama ile ilgili yeni ürünler duyurduk. Bir diğer duyurumuz ise PureFlex platformumuz ile ilgili oldu. PureFlex akıllı bir bilgi işlem platformu. Bilgi işlem, depolama, ağ, sanallaştırma ve yönetimi tek bir altyapı üzerinde birleştiriyor. Yüksek performanslı bulut bilişim desteğine de sahip.”
IBM’in aynı zamanda Z serisi anabilgisayarlara da yatırım yapmaya devam ettiğini belirten Smith, “IBM’in geçtiğimiz Temmuz ayının sonunda duyurduğu zEnterprise BC12 şirketlere yüksek performans ve yüksek kapasite sağlıyor. Eskisine göre çok daha fazla sayıda anabilgisayar piyasaya sunuyoruz. Satışlarımız her geçen gün daha da artıyor. Müşterilerimize değer katmaya devam ediyoruz” dedi.
Linux’un hem IBM hem de sektör için çok önem taşıdığını belirten Smith, “Biz Linux’u sektör açısından çok önemli bir açık standart platformu olarak görüyoruz. Anabilgisayar ürünlerimizde bildiğiniz gibi yıllardır Linux’u destekliyoruz. Aynı zamanda Linux, Power Architecture ile gücünü ispatladı. Linux sektördeki en iyi toplam sahip olma maliyeti avantajını sağlıyor. Şu an dünyada birçok şirket Linux kullanıyor bu da Linux’un artık kendini ispatladığını gösteriyor” dedi.
Açık standartların sektöre büyük avantaj sağladığını anlatan Smith, konu ile ilgili olarak şu bilgileri verdi: “Biz açık standartlara inanıyoruz. Sürekli bunun önemini vurguluyoruz. Açık standartlar bizim müşterilere değer sunmamızı sağlıyor. Bunu biraz açarsak açık standartlar platformlar, uygulamalar ve işletim sistemleri arasında bağ kurabilmemizi sağlıyor. Sektörde açık standartların kullanımını teşvik etmemizin en büyük nedenlerinden birisi bu. Biz SystemX, Sytem Z ve Power ile müşterilerimize en iyi çözümleri sunduğumuza ve değer kattığımıza inanıyoruz.”
Smith’in Türkiye ile ilgili görüşleri ise şöyle: “Türkiye pazarı IBM için çok büyük öneme sahip. Bunun en önemli göstergelerinden birisi IBM’in Türkiye’deki geçmişi. IBM tam 75 yıldır Türkiye’de hizmet veriyor. Türkiye’de hem özel sektörde hem de kamu tarafında çok güçlü bağlara sahip. Türkiye’ye çok büyük yatırımlar yaptık ve yapmaya devam edeceğiz.”
İstanbul hareket halinde
Ulaşım Planlama: Yeni yolların planlanması, yeni sinyal ihtiyacı, bakım optimizasyonu stratejileri ve ulaşımla ilgili diğer faaliyetler konusunda karar vermeği desteği sağlamak üzere son derece geniş bir ulaşım ağı üzerinden insan hareketlerini analiz edebilir.
Gerçek zamanlı trafik takibi ve yönetimi: Milyonlarca mobil cihaz ve akıllı ücret kartlarını örnekleyerek çok geniş bir ulaşım ağının gerçek zamanlı trafik akışı görüntülerini oluşturabilir.
Şehir planlaması: Şehir planlamacılarının hareket talebini ve ayrıca kaynaklara olan talebi anlamasına ve senaryo planlaması için karar verme desteği sunmasına yardımcı olabilir.
Etkinlik planlama: Talep modelleri ve simülasyona dayanarak etkinlikleri daha iyi planlamalarını sağlamak üzere şehirlerin Olimpiyatlar gibi büyük etkinliklere ev sahipliği yapmasına yardımcı olabilir.
Acil durum planlama ve koordinasyon: Tahliye planlama ve afete hazırlık gibi acil durum planlama faaliyetlerinde yardımcı olabilecek şekilde nüfus yoğunlukları ve hareket modelleri konusunda gerçek zamanlı görüntüler sağlayabilir.
IBM Smarter Computing (Akıllı Bilgi İşlem)
Buluta hazır
Bulut bilişim modelleri iş verimliliğini artıracak daha iyi hizmet sunulabilmesini sağlıyor. Özellikle yönetim maliyetlerini azaltırken şirketlerin hızla ve sürekli değişen bilgi işlem gereksinimlerine kolaylıkla cevap verilebilmesini sağlıyor. Bilgi işlem altyapısındaki esneklik şirketlerin ve CIO’ların işlerini kolaylaştırıyor.
Büyük veriye hazır
Şirketler artık her geçen gün daha fazla veriyle uğraşmak zorunda kalıyorlar. IBM bunu bir veri patlaması olarak tanımlıyor. Bu veriler genellikle sınıflandırılmamış ve ses, fotoğraf, metin ve videolardan oluşuyor. Bu kadar muazzam büyüklüğe sahip verilerin işlenebilmesi ve depolanabilmesi için çok daha iyi yetenekler sunan araçlara gereksinim duyuluyor. Bu verilerin depolanması ve analiz edilmesi işle ilgili akıllı kararların verilmesi için büyük önem taşıyor.
Güvenliğe hazır
Ağa bağlı veriye dayalı bilgi işlem modeli BT altyapısına çok önemil güvenlik riskleri getirdi. Sosyal ağlar, her geçen gün artan mobil cihazlar, sanallaştırma, bulut teknolojileri ve diğer teknolojiler güvenliğe olan gereksinimleri daha da artırdı. Bu yüzden şirketlerin güvenlikle ilgili konuları çok daha aktif bir şekilde yönetmeleri gerekiyor.