İhtiyaç değil, şirketler için bir zorunluluk
Verilerin tek merkezde veya farklı bölgelerde tutulması ve konsolide edilmesinin ardından, iş sürekliliğinin temel adımlarından biri olan “felaket kurtarma yönetimi” devreye giriyor. İş sürekliliği ve felaket kurtarma uygulamada birbirini tamamlayan sistemler. Felaket kurtarma çözümlerinin sağladığı avantajlar arasında; doğal felaketler veya ani durumlarda verilerin kaybolmaması, verilerin daha güvenli bir ortamda tutulması, verilere her an ulaşılabilmesi sayılabilir. Bununla birlikte felaket kurtarma çözümleri sayesinde şirketler, BT yatırımlarında maliyet tasarrufu sağlayabiliyorlar. Tabii işin maddi boyutları kadar operasyonel boyutu da önemli. Yani olası güven kayıpları yaşanmasının önüne geçilmesi de şirketler açısından en büyük avantajlardan. Şirketlerin kendi ihtiyaçlarına ve BT yapılarına uygun iş sürekliliği çözümleri ile esnek, hızlı ve basit kullanım yönetimi sayesinde karmaşık bir yapı değil, kolay yönetim ve erişebilirlik sağlanabiliyor. “Türkiye’de kurumların felaket kurtarma çözümlerindeki farkındalığının son yıllarda arttığını söyleyebiliriz” diyen NetApp Türkiye Çözüm Mühendisliği Takım Lideri Levent Kaptanoğlu’na göre, konu artık sadece mevcut verilerin yedeğini almanın ötesine geçti. Şirketler artık doğal olarak felaket kurtarma çözümlerini bir ihtiyaçtan ziyade zorunluluk olarak görüyorlar ve veri sıkıştırma (compression), veri tekilleştirme (deduplication) gibi çözümlere yöneliyorlar. “Kurumlar iş sürekliliği ve felaket kurtarma projelerini seçmeden önce, kendi mevcut altyapılarını ve ihtiyaçlarını çok iyi analiz etmeliler” bilgisini veren Levent Kaptanoğlu’nun belirttiği gibi, kurumların seçecekleri çözümlerin kolay yönetilebilir ve esnek olması da çok önemli. Kurumların mutlaka felaket kurtarma planlarının hazır olması gerekiyor ve yedekleme politikalarını gözden geçirerek süreçlerini sürekli iyileştirmeleri büyük önem taşıyor. KOBİ’ler ise giderek artan veri akışını yönetmek için kendi iş büyümelerini destekleyebilecek uzun vadeli işlevsel yedekleme stratejilerine ihtiyaç duyuyor. İşletmelerin mevcut BT altyapılarında hizmet olarak yedekleme gibi bulut teknolojilerinin entegrasyonu veri güvenliğini geliştirmede atılacak ilk önemli adım. Burada yedekleme hizmet sağlayıcısı ile depolanıyor. Kurum içi ve kurum dışı veri güvenliği politikalarına uyumlu olup olmadığını temin etmek hizmet sağlayıcısının sorumluluğunda oluyor. “Böylece herhangi bir veri kaybı durumunda veri çabuk ve güvenli bir şekilde geri getiriliyor” diyen Levent Kaptanoğlu’na göre, bu sayede yalnızca iş verimliliğini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda kurum içi BT ekiplerinin günlük iş yükü azaltılarak stratejik BT projelerine vakit ayırmaları sağlanıyor.