İhtiyaçlar, doğru rota ile buluşsun!
Son yıllardaki gelişimini pandemi döneminde kat be kat pekiştiren bulut bilişim, dünya ekonomisi, küresel tedarik zinciri yönetimi, uzaktan çalışma eğiliminin güçlenmesi paralelinde ölçeklenebilirlik, iş sürekliliği sağlamak ve maliyet avantajlarından yararlanmak isteyen şirketlerin önceliği olmayı sürdürüyor. Ama bu konuda adımlar da, süreçleri ve veri akışını buluta bağlayıp geri çekilmekle bitmiyor. Bulut ve entegrasyon sürecini tek seferlik bir yükümlülük sanan şirketlerin işi de zaten bu nedenle zor. Sonuçta bulutta konumlanmak ile performans ve maliyet kontrolü avantajlarını hemen elde etmek söz konusu değil. Bunu yerine iş ve süreç optimzasyonu yaparak adımlar atmak ve kurumsal hedeflere uyumlu bir güvenlik mimarisi tasarlamak esas önemli konu.
Koronavirüs sürecinde ofisler boşaldı ve iş hayatı evlere çekildi. Bu küresel değişimle hayat bulan teknolojik yenilikler iş performansını artırırken, büyük ölçüde hibrit bulut mimarisini temel alıyor. Bu tablonun, pandemi etkisinde devam edeceğini göz önüne aldığımızda, birçok araştırma genel bulut altyapısının büyüyeceğini ortaya koyuyor. Pandemiden sonra toparlanma çabalarında genel bulutun payı önemli olacak ve buluta sadece Türkiye özelinde değil, küreselde de agresif bir yönelim olduğunu vurgulayan sektör temsilcilerine göre, 2021 yılında genel bulut pazarında yüzde 30’ları aşan büyüme kendini gösterebilecek. Bu büyüme beklentisi, küresel BT harcamlarında buluta ayrılan payda da 2021 yılında büyümenin öne çıkacağını gösteriyor.
PaaS ve IaaS öne çıkacak
Maliyet verimliliği ve iş sürekliliği sağlamak için isteğe bağlı, ölçeklenebilir bulut modellerini kullanma becerisi, her ölçekte şirkete dijital iş dönüşüm planlarını hızlandırmaları için motivasyon sağlıyor. Bu nedenle genel bulut hizmetlerinin artan kullanımı, bulutun benimsenmesini de artık ‘yeni normal’ olarak kurumsal bilişim hayatında gereklilik haline getiriyor. Hizmet olarak yazılım (SaaS) bu noktada, son kullanıcı bulut BT harcamaları için en büyük pazar segmenti olmaya devam ediyor. Uygulama altyapı hizmetlerinin (PaaS) payının da benzer bir trendi izlemesi, özellikle pandemi etkisiyle güçlü bir beklenti. PaaS başlığında dağıtık iş güçlerinin modernize edilmiş ve bulut tabanlı uygulamalar aracılığıyla yüksek performanslı ve ölçeklenebilir altyapıya erişmeye devam etme ihtiyacını karşılamak söz konusu olacak. Bulut, uzak çalışma ortamlarında iş sürekliliğini sağlarken, PaaS kullanımında artış paralelinde bulut sistemi altyapı hizmetleri (IaaS) harcamalarının da artması beklentiler arasında.
Bulut başlığında hizmet olarak sunulan birçok başlıkta beklenen büyüme, 2021 yılında bulut servis sağlayıcılar sıralamasında değişimleri de beraberinde getirecek gibi görünüyor. Daha doğrusu araştırma şirketlerinin tahminlerine göre, Alibaba Cloud, Amazon Web Services ve Microsoft genel bulut başlığında 2021 yılında daha da sert bir rekabete imza atacak. Genel bulut başlığında güç kazanacak bu rekabet, analistlere göre ise çok daha sağlıklı bir bulut pazarının ortaya çıkması ve zorlu rekabetten müşterinin kazançlı çıkması adına önemli.
Edge, rekabeti pekiştirecek
Konu bulutta entegrasyon olunca, uç (edge) bilişim yapısını da gözden kaçırmamak gerek. Sektör uzmanlarına göre edge ‘yeni bulut’ halini aldı ve yeni edge tedarikçileri de genel bulutta 2021 yılında beklenen büyümeden payına düşeni alacak. Edge mimarisi ile 2021 yılında yepyeni iş modelleri ortaya çıkacak ve bu modellerin genel bulut platformları ile rekabeti esnasında, edge mimaisinin gelişiminde yapay zeka (AI) ve 5G önemli rol üstlenecek. Bulut stratejileri ‘edge’ mimarisine yönelecek ve bu da daha fazla bağlantılı olma ihtiyacına yanıt niteliğinde olacak. Bulut yok olmayacak. Ama sunucusuz bilişim modelleri ve bulut etrafında konumlanan dağıtık hizmet katmanları ile gerçek zamanlı BT uygulamalarının önemi artacak. Bu da sıkı mimari kontrole sahip veri merkezlerini temel alan genel bulut yapılarının daha hızlı ve müşteriye özel hizmetler sunabilir yapılarla rekabetini beraberinde getirecek. Zira sektör temsilcilerinin dikkat çektiği bir kurumsal gerçek var: Herkes merkezi bulut ve son kullanıcı arasındaki boşluğu doldurmak için nework çözümlerine odaklanmış durumda. Bu bekleyişin temel sebebi ise nereden çalıştığı fark etmeksizin tüm çalışanların düşük bekleme sunan uygulamalarla içeriklere ulaşabilmesinin, hele de pandemi dönemi ile birlikte bir gereklilik halini alması. İşte tam da bu gerekçeyle, 2021 yılında dağıtık edge stratejisi ile daha geniş bir bulut mimarisininin doğru entegrasyou hem kurumsal faydaları hem de inovasyonu pekiştirecek.
Dağıtık uygulama ortamları
Bu arada geliştiriciler, ağ uçlarını bulut stratejilerine entegre ederek, altyapıyı yönetmenin operasyonel ek yüküyle ilgilenmek zorunda kalmadan uçta kolayca dağıtma yeteneğine sahipler. Bu mimariyi sunacak entegre yapıların geliştirilmesi ve kullanımı ile geliştiriciler de uygulama servis ve fonksiyonlarını buluttan alıp ağ uç lokasyonlarına taşıyabilecek. Bu da daha hızlı, beklentilere uygun ve dinamik uygulamaların geliştirilebilmesini destekleyecek. Bu arada şirketler pandemi döneminin ‘yeni normalleri’nin etkisiyle dağıtık uygulama ortamlarında çalışmaya alışırken, kurumsal ağ mimarisinde de uç güvenliğin öne çıkması, kullanıcıları, hizmetleri, uygulamaları ve verileri bu şekilde kurmanın güç kazanması bekleniyor.
Şirketlerin entegre bilişim mimarisinde pandemi etkisiyle öne çıkan bir diğer ihtiyacı da AI stratejisi ve bu başlıkta mühendislik yetkinliği. Bu vurguyu yapan Gartner araştırmasına göre, AI mühendisliği olmazsa, birçok şirket de AI projelerinde hedeflediği başarıya ulaşamaz. Gartner’a göre, yapay zeka projeleri genellikle sürdürülebilirlik, ölçeklenebilirlik ve yönetişim sorunları nedeniyle hedeflenen başarının uzağında kalıyor. Ancak, güçlü bir yapay zeka mühendisliği stratejisi; yapay zeka yatırımlarının tam değerini ortaya koyarken, yapay zeka modellerinin performansını, ölçeklenebilirliğini ve güvenilirliğini de pekiştirir.
Bulutu doğru ve uygun maliyetle yönetebilmek!
Gelinen noktada birçok şirket için iş yüklerini buluta kaydırmak operasyonel faydaları ve iybirliği yetkinliklerinde gelişimi beraberinde getiriyor. Ama bunların hepsinin bir maliyeti var ve bulut da bedava değil. İşte bu nedenle doğru bir rota ile haritalandırma yapmak gelinen noktada kritik. Gereksiz bulut kullanımı ve bunu takip eden, hatta yerine göre riskli entegrasyonlar olası sorunları ile buluta geçişi frenleyebiliyor. Bulutta operasyonel verimsizlikler ise beklenenden çok daha büyük maliyetlere yol açabiliyor. Sadece bulut sağlayıcılar değil, sistem platform ve yönetim sağlayıcıları da hızlı büyüyen bulut bilişim pazarında güncelliklerini ve yetkinliklerini koruyabilmek çabasında. Bulut bilişim başlığında doğru entegrasyon işte tam da bu nedenle yepyeni bir operasyonel paradigma ortaya çıkartıyor. Bulut maliyetlerinin yönetiminde destek için birçok yeni girişim de ortaya çıkıyor. Bu girişimlerin gelişimi ve bulut bilişim kullanan ama yönetimsel sıkıntılar yaşayan şirketlerin destek ihtiyacı maliyetlerin doğru kontrolü ve buluttan, entegrasyondan maksimum verimi elde edebilmek adına önemli.
Güvenlik, gizlilik ve yönetim yetkinliği buluşması
Koronavirüs ve bulut altyapısındaki artışın birleşimi, 2021’de veri yönetişimi ve uyumluluk için kapsamlı çalışmaları beraberinde getirecek. Şirketlerin buluta güvenli veri geçişini sağlamak için projelere devam etmesi beklenirken, BT ve veri ekipleri de şirket içinden buluta veri taşımasına onay verilmeden önce kurumsal veri yönetimi ekibinin ihtiyaç duyduğu tüm verilerin şifrelenmesini sağlayacak. 2021 yılında veri yönetimi bu yönüyle C seviyesindeki tüm yönetim katmanları için önemli bir sorumluluk başlığı olmayı sürdürecek ve buluttaki veri ile doğru entegrasyonların kurulmasını her zamankinden daha önemli hale getirecek. Bunun bir sonucu olarak veri paylaşımında regülasyonlara uyum, veri gizliliğinin sağlanması ve korunması, KVKK ve GDPR gibi temel düzenlemelere uyumun mümkün kılınması kritik olacak. Böylece veri güvenliği ve veri yönetim araçları da iş kritik süreçlerin gerçek anlamda ‘ayrılmaz bir parçası’ haline gelecek. Pandemi etkisiyle güvenlik, gizlilik ve yönetim de tüm iş süreçlerinde olması gereken noktada buluşacak.
Kurallara uyumda ‘yapay zeka’ etkisi
Gartner’a göre AI mühendisliği üç temele dayanıyor: DataOps, ModelOps ve DevOps. Bu tabloda DevOps daha çok yüksek hızlı kod değişiklikleri ile ilgilenir. Ama AI projeleri kodda, modelde ve veride dinamik değişimlere ihtiyaç duyar ve tüm bnların doğru biçimde sağlanabilmesi önemli. Gartner’a göre, yönetişim ve yapay zeka mühendisliği açısından ‘sorumlu yapay zeka’ terimi kapsayıcılığı ile öne çıkarak, yapay zeka riski, güven, şeffaflık, etik, yorumlanabilirlik, hesap verebilirlik, güvenlik ve uyumluluk gerekliliklerine uyumda önem kazanıyor. Bu ‘sorumlu’ tanımı ile kurumsal AI ve küresel kurallara uyum buluşuyor.
Yeni normal ve iş hayaında bilişim odaklı etkilerine baktığımızda çoklu bulut ve ortak sağlayıcılı bulut sunumlarının da öne çıkacağı görülüyor. Zaten sağlayıcılar da yenilikleri pazara sunma hızını artırmak için kendi aralarında işbirlikleri yapabileceklerini bu pandemi sürecinde daha da net gördüler. Hibrit konusunda kurumsal farkınadalığın bulut servis sağlayıcıları arasında işbirliği ile verimli hale gelmesi önemli, ama bu noktada servis sağlayıcıların her birinin de buna uygun bir strateji ile ilerlemesi şart. Oracle-Microsoft arasında 2019 Haziran’ında başlayan bu yöndeki işbirliği ise bu alanda akla gelen ilk örneklerden. İki şirket, yaptıkları açıklama ile ortak müşteri ihtiyaçlarına yanıt vermek için bulutlarını birbiri ile bağladıklarını, Microsoft Azura ve Oracle Bulut arasında kurumsal iş yükü uygulamalarını buluşturacaklarını açıklamıştı. Sırf bu adımın bile bulut servis sağlayıcılar arasında dengeleri değiştirecek bir adım olduğu vurgulanıyor. Sunucusuz yapılar ise uygulama mimarisinde yeni bir dönemi ortaya koyacak. Geliştiriciler için de bu aslında bulunmaz bir fırsatı temsil edecek. Bulut platformları da bu esnada otomatize bulut orkestrasyonu ve optimizasyonu geliştirmeyi sürdürecek. Bu da kendi içinde bağlantılı hizmetlerin miktarını ve kalitesini yönetme karmaşasının öneml ölçüde azalması anlamına gelecek. Bu noktada, 2021 yılında bulut sağlayıcı seçimi yaparken otomatize hizmet ve performans yönetiminin önemli bir kriter olacağı da sektör temsilcilerinin ortak görüşü. Çünkü bir şirket tek bir bulut sağlayıcıda yüzlerce servisi yönetmek zorunda olabilir ve bu yükün dengeli dağıtımı iş sürekliliği ve bulutan verim adına kritik.