İkinci dalga
Çok önceleri birine para yollayacaksanız, PTT’ye giderdiniz. Parayı banka ile yollamak istediğinizde, alıcının bankasının size yakın bir şubesine giderdiniz. Bir bankadan diğer bir bankaya para yollamak büyük olay idi. Sonra internet ortaya çıktı. Çoğumuz bunun ne işe yarayacağını tam kestiremedik.Ama bankacılık sektörü geleceği gördü. Elektronik para yollama (EFT = electronic funds transfer) uygulamasını başlattı. Günümüzde olmazsa olmaz bir kolaylık. Bu örnekte, teknolojinin sağladığı bir olanağı, onun üzerine bankacılık sektörünün bir uygulama geliştirerek nasıl kullandığı, hem kendi işini, hem de teknolojik olanağı sunanların işini nasıl artırdığını görüyorsunuz.
İşin içine devlet girince bu süreç bu kadar akıcı olmuyor. eDevlet uygulamaları, devlet çalışmalarına bir dizi yeni teknolojik olanak sağladı. Ama devletin çok az kurumu, bankacılık sektörünün yaptığı şekilde, bu olanağı,kendi işini geliştirmeye veya kolaylaştırmaya dönüştürebildi. eDevlet uygulamaları, birimlerde yerel olarak yapılan işlemleri gene yerel olarak kalmak kaydıyla elektronik ortama taşıdı o kadar. Elbette,internetten vergi yatırmak gibihalka yönelik kolaylıkları ayrı tutmak gerek. Bunlar yapılanlar.ama yapılmayanlar çoğunlukta.İşte bize eDevlet uygulamalarında “ikinci bir dalga” bu nedenle gerekiyor. Bürokrasinin yeniden yapılandırılması.
Bilişimde çalışan her 5 kişi, başka sektörlerde 6 kişiye daha iş sağlıyor.Bu dolaylı yolla iş olanağı yaratmaya “çarpan etkisi” diyorlar. Bürokrasinin yeniden yapılanması, bu çarpan etkisini ortaya çıkartacak. Örneğin, geriye dönük tüm belgeler taranarak elektronik ortama geçirilecek. Denilebilir ki,tüm bu işlerin parası nereden çıkacak? Kuşkusuz vatandaşın cebinden. Ama ben kişisel olarak, pasaport almaya gittiğim emniyet müdürlüğünün, pasaportumla ilgili bir mahkeme kararına elektronik ortamdan bakıvermesi, beni o kararı alan mahkemeye yollamaması; hele o mahkemenin de “şu anda arşiv taşınıyor, siz bir ay sonra gelin” dememesi için, o parayı vermeye râzıyım.
Ya siz?