İklim krizi, ailesel kararları da etkiliyor
HP, Morning Consult tarafından yürütülen ve birçok ebeveynin iklim değişikliğini merkeze alarak günlük kararlarından uzun vadeli aile planlamalarına kadar ciddi adımlar attığını ortaya koyan yeni küresel araştırmayı duyurdu.Hindistan, Meksika, Singapur, Birleşik Krallık ve ABD’deki ebeveynler arasında yapılan araştırma, ebeveynlerin yüzde 91’inin iklim krizinden endişe duyduğunu ve bunun da yaşamlarını ve satın alma alışkanlıklarını şekillendiren değişikliklere yol açtığını ortaya koydu. Katılımcıların yarıdan fazlası (“yüzde 53”) bu durumun daha fazla çocuk sahibi olma konusundaki bakış açılarını etkilediğini söylüyor. Yüzde kırk üçü ise çalışacak şirketi değerlendirirken çevresel ve sosyal konulara bağlılığına dikkat ettiklerini belirtiyor.
Araştırma ayrıca birçok ebeveynin iklim değişikliğine duyarlı davranan şirketleri tercih ettiğini ortaya koyuyor. Ebeveynlerin yaklaşık üçte ikisi (“yüzde 64”) sürdürülebilir kaynaklı ürünleri tercih ediyor. Üstelik bu tercihler, ebeveynlerin büyük çoğunluğunun (“yüzde 84”) hayat pahalılığının arttığını kabul ettiği ve yarısından fazlasının (“yüzde 57”) çevre dostu uygulamalara katılmanın çok zaman aldığını düşünmesine rağmen yapılıyor.
Ebeveynler kişisel olarak harekete geçerken, çoğu kilit konumda olan şirketlerin de harekete geçmesi gerektiğine inanıyor. Müşterilerin yüzde 36’sı, ebeveynlerin ise çoğu (“yüzde 51”), iklim eylemi konusunda şirketlerin “çok fazla” sorumluluğu olduğuna inanıyor. Bulgular, HP’nin yirmi ikinci yıl için yıllık Sürdürülebilir Etki raporunu yayınlamasıyla birlikte ortaya çıktı. Rapor, şirketin kapsamlı ve cesur çevresel ve sosyal hedefler doğrultusunda kaydettiği ilerlemeyi detaylandırıyor.
HP, en sürdürülebilir ve adil teknoloji şirketi olmayı hedefliyor. Şirket, 2021 yılında en fazla fark yaratabileceğine inandığı üç alanda agresif Sürdürülebilir Etki hedefleri belirledi: İklim Eylemi, İnsan Hakları ve Dijital Eşitlik. 2022 raporu, net sıfır karbon değer zinciri, ormanlara aldığımızdan daha fazlasını geri vermek, daha döngüsel bir ekonomi oluşturmak, bir eşitlik ve güçlendirme kültürü oluşturmak ve geleneksel olarak dışlanmış toplulukların dijital ekonomide gelişmesini sağlamak için dünya çapında dijital eşitliği hızlandırmak dahil olmak üzere üç odak alanının tamamına yönelik ilerlemeyi ayrıntılarıyla anlatıyor.