İlaçta esas şifa BT yatırımlarında saklı
İlaç sektörü, yerel ve uluslararası düzenlemelerin en yoğun olduğu alanlardan biri olarak öne çıkıyor. Bu düzenlemelere uyum sağlamak ve kurum içinde verimi artırmak için BT’ye sürekli ve yerinde yatırımları yapmak şart. Detayları Abdi İbrahim CIO’su Hilmi Koçak’a sorduk.
Yeni ilaçlar üzerinde yapılan çalışmalar, ulusal ve uluslararası düzenlemelere tam uyumun sağlanması ve sağlık sisteminin güçlü bir bileşeni olma yolundaki çabalar, ilaç sektörünü paydaşları ve kurum içi çalışanlarıyla sürekli iletişim ve etkileşimde bulunmaya zorunlu kılıyor. Bir tarafta ilaç geliştirme odaklı Ar-Ge çalışmaları, bir tarafta yurtdışı yeniliklerin takip edilmesi, bir tarafta da kurum içinde verimliliği sağlayan uygulamalar BT’nin bu sektördeki ana eksenlerini oluşturuyor.
İlaç sektörünün BT yönüyle diğer sektörlerden çok farklı bir yapı çizdiğine dikkat çeken Abdi İbrahim CIO’su Hilmi Koçak’la bu farklılıkları ve ihtiyaçları konuştuk.
n İlaç sektöründe bilişim ve teknoloji uygulamaları nasıl bir yere sahip? Siz bu konuda kendinizi hangi araçlarla ve teknolojilerle geliştiriyorsunuz?
Teknoloji ve Ar-Ge’ye en fazla yatırım yapan sektörlerden biri ilaç sektörü. Sektörde güçlü bir şekilde rekabet edebilmek için bilişimin daha fazla ve etkin kullanımı her geçen gün daha fazla önem kazanıyor. Yeni ürün geliştirme, mevcut üretim metotlarının iyileştirilmesi veya mevcut üretim maliyetlerinin düşük tutulması sürdürülebilirlik için kritik öneme sahip. Temel süreçlerden biri olan kalite standartlarının sağlanması da teknoloji olmadan neredeyse imkansız. İlaç sektörü tüm ülkelerde benzer iş modelleriyle çalışıyor. Dolayısıyla dünyadaki eğilimleri yakından takip etmeye ve bunların Türkiye’de uygulanabilirliğini sorgulamaya çalışıyoruz. Bunun için de şirketimizdeki tüm iş birimleriyle yakın çalışıyoruz.
n İlaç ve sağlık sektöründe görev yapan bir CIO’nun sahip olması gereken bilgi ve yetkinlikleri nasıl tanımlıyorsunuz?
Her ne kadar işimiz teknoloji odaklı görünse de, bir CIO’nun en önemli yetkinliklerinden birinin yetenekleri çekmesi ve bunları doğru yerlerde konumlandırması olduğunu düşünüyorum. Ayrıca her ‘C’ seviyesindeki yöneticide olduğu gibi, şirketin vizyonuna katkıda bulunması gerekiyor. Bunun için hem teknolojiyi ve olası kullanım alanlarını yakından takip etmeli hem de şirketin ana işini gözden kaçırmadan tüm birimlerin gereksinimlerini iyi analiz edebilmeli.
Aslında yaptığımız iş, biraz da geleceği tahmin etmeyi gerektiriyor. Özellikle gelişmekte olan ve birbiriyle rekabet eden teknolojilerden doğru olanın seçilmesi ve erken yatırım yapılması sizi rekabette öne çıkarıyor. Tüm bunları tamamlayıcı yetkinlikler ise açık iletişim, takım yaratma kabiliyeti ve elbette çok çalışmak. İlaç sektörü doğası gereği düzenlemelere tabi olan, üretimden satışa kadar tüm aşamaları çok sıkı bir şekilde kontrol altında tutulan bir sektör. İlacın kalitesini etkileyen tüm uygulama, donanım ve süreçlerin doğrulanması gerekiyor. Bu ciddi anlamda bir iş yükü getirmekle birlikte, yaptığınız işlerde belli bir disiplini de sağlıyor.
Bunun yanı sıra pazarlama alanında da ciddi kısıtlamalarla karşı karşıyasınız. Hareket alanınız çok dar olduğu için özellikle sayısal dünyanın sağladığı yeni fikirlerin uygulanması çoğu zaman mümkün olmuyor. Bu alanda herhangi bir inovasyon diğer şirketlerden farklılaşmanızı sağlıyor ve sektörde benzer uygulamalar ortaya çıkana kadar iş birimlerinizi bir adım öne taşıyor.
n Şirketinizde bilgi işlem yatırımları ve iş süreçlerinde BT uygulamalarını geliştiren yatırımlar konusunda nasıl bir süreç izleniyor? Yatırım talebi BT biriminden mi geliyor, diğer bölümlerden mi?
Bu süreç aslında çift taraflı işliyor. İlk olarak, hem tüm bölümlerin hem BT’nin günlük operasyonlarını sürdürebilmesi için gerekli ve planlanabilir yatırımlar oluyor. İkincisi, şirketimizin dinamizminden veya kanuni zorunluluklardan ortaya çıkan projeler, planlı veya plansız her an ortaya çıkabiliyor. Yine de bu değişikliğe en hızlı şekilde cevap verecek çevik bir organizasyon kurmak elinizde. Diğer taraftan, BT biriminin ortaya çıkarttığı oldukça fazla sayıda iş projemiz var. Burada da işletmenin tüm süreçlerine hakim olarak, iş birimlerinin şapkalarını takarak düşünmenin avantajını kullanıyoruz.
n Küresel ve yerel düzenlemelere uyumun gerekliliği, ne gibi teknolojik yatırımları ve yapıları ilaç sektöründe gerekli kılıyor?
Bu soruya iki güncel örnekle cevap verebiliriz. Birincisi, doktorlara yapılan kongre davetlerinin yılda belli bir sayıyla sınırlandırılması amacıyla getirilen düzenleme. Bunun için devletin sistemiyle bütünleşik bir uygulama yatırımımız oldu. İkincisiyse artık herkesin aşina olduğu İlaç Takip Sistemi (İTS). Başka birçok ülkede denenmesine rağmen, dünyada ilk defa Türkiye’de tam kapsamlı olarak kullanıma alındı. Sürecin karmaşıklığı, onlarca sistemle bütünleşik olması ve sonuçlarının direkt olarak üretim ve satışı etkilemesi nedeniyle dikkatle ele alınması gereken, çok ciddi bir proje. Bunlar haricinde, yurtdışı ruhsat otoritelerine uygun dokümantasyon yaratabilmek, artarak tekrarlanan ülke ve şirket denetimlerinden hatasız geçebilmek için geliştirilen projeler de bulunuyor.
Birimler arasında tam uyum şart
Hilmi Koçak, İzmir Bornova Anadolu Lisesi ve Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümü mezunu. Yurtiçinde ve yurtdışında BT müdürü olarak çeşitli şirketlerde görev yaptıktan sonra, 2008 yılı ortasında yurtiçi ve yurtdışı BT operasyonlarından sorumlu olarak Abdi İbrahim’de çalışmaya başlamış. Koçak, şirket bütünündeki BT yapısını şöyle anlatıyor: “Yurtiçi ve yurtdışındaki şirket ve ortaklıklarımıza hizmet veren tek bir BT birimi bulunuyor. Bölüm içerisinde ERP, yazılım, altyapı, kalite, doğrulama, güvenlik, uluslararası pazarlar ve inovasyondan sorumlu birimlerimiz var. Tüm bu birimler uyum içerisinde iş ortağı yaklaşımıyla hizmet veriyorlar. Şirketimizin 2021 vizyonu çerçevesinde, bu yılın başında devreye aldığımız ERP projesiyle süreçler, raporlama ve bütünleştirmeler anlamında ciddi değişiklikler yaşadık. Buna uygun olarak, yapılanmamız ve yatırımlarımız da aralıksız devam edecek.”