İletişim sektöründe dertler bitmiyor
TELKODER, 2016 yılına dair sektörel değerlendirmeleri, sorunları ve çözüm önerilerini bir araya getirdiği “2016 Yılı Sektör Düzenlemelerine Yönelik Değerlendirmeler” raporunu yayımladı. Telekomünikasyon sektörünün dolar bazında büyümediğinin, sektörün 2016’da zarar etmeye başladığının vurgulandığı raporda, sektör üzerindeki mali yükün giderek arttığı belirtiliyor. Raporda; 2016 yılı sonu itibariyle 21,4 milyar dolar olması gereken sektör gelirlerinin 6,36 milyar doların vergiler ve cezalar kapsamında sektörden doğrudan çıktığına, sektör büyüklüğünün de 15,06 milyar dolar olarak belirlendiğine dikkat çekiliyor.
Raporda, büyük operatörler ile alternatif işletmeciler arasında eşit rekabet koşullarının oluşmaması ile yüksek vergiler ve cezalar sebebiyle; alternatif işletmecilerle birlikte büyük işletmecilerin de yatırım ve kârlılık açısından zorluklar yaşadığına dikkat çekiliyor. Sektördeki toplam kârlılığın 2016 yılında eksiye düşmesinin önemli olduğu ve mevcut politikaların sorgulanmasının, rekabet odaklı bakış açısının güçlendirilmesinin gerektiği üzerinde de duruluyor.
Alternatif işletmecilik desteklenmiyor
Raporda alternatif işletmecilerin gelirlerinin 3,68 milyar TL civarında olduğu belirtilirken, 2002 yılında başlayan serbestleşme hareketinden 2016 sonuna gelindiğinde, geçen 14 yıl sonunda alternatif işletmecilerin toplam sektör gelirleri içerisindeki payının yüzde 12’lerde kaldığına vurgu yapılıyor. Raporda alternatif işletmecilerin önünün açılması ve rekabetin artırılmaması halinde, sektörün de büyümesinin mümkün olmadığı, “etkin rekabetin” stratejik bir amaç haline getirilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Raporda, özellikle 2016 yılında sektörde oldukça önemli ve kapsamlı düzenlemelerin hayata geçirildiği üzerinde de duruluyor. Bu yükümlülükler ile gerek hukuki risklerin gerek maliyet yükünün işletmecilerin üzerine bırakıldığının altı çizilirken, özellikle küçük ölçekli işletmeciler için ciddi yük getiren bu yükümlülüklerin devlet tarafından desteklenmesi gerektiği vurgulanıyor.
AKN işletmecilerin yanında tüketicileri de etkileyecek
BTK tarafından sektörde tüketici haklarının korunmasına yönelik tedbirlerin arttırılması için alınan Adil Kullanım Noktası (AKN) hızlarının yeniden belirlenmesi ve 2018 yılında da kaldırılmasını öngören düzenlemeye de raporda değiniliyor. Sektörde hizmet sunan işletmecilere zorlu mali ve operasyonel yükümlülükler getiren bu düzenlemenin tüketici haklarının korunması ve hizmet kalitesi açısından olumlu bir yaklaşım olduğu ifade edilirken, düzenlemelerin uzun vadede tüketiciye de olumsuz fiyat, kampanya ve şartlar olarak yansıyacağı üzerinde duruluyor.
Raporda sabit telefon abone sayısındaki düşüş eğiliminin 2016 yılında da devam ettiği görülüyor. Buna göre, 2010’da 16 milyon olan sabit telefon abonesi sayısı 2015’te 11,49 milyon kişiyken, 2016 sonunda ise 11,08 milyona düştü.
Genişbantta büyüme ağır aksak ilerliyor
2015 yılında 48,6 milyon olan toplam genişbant abone sayısının 2016’da 62,2 milyona ulaştığı görülürken, verilere bakıldığında ise bu artışın temel kaynağının mobil cepten internet abone sayısındaki artış olduğu görülüyor.
TELKODER raporunda mobil genişbant, kablo internet, xDSL ve fiber abone sayısındaki artışların beklenenden düşük olduğu, son yıllarda büyüme gösteren mobil bilgisayardan internet abone sayısının yüzde 22,5 düştüğü görülüyor. Bunun nedeni olarak ise sektörde eşit rekabet şartlarının gelişmemesi, kullanıcıların talebini artıracak, farklı kalite, hız ve kotalardan oluşan hizmet çeşitliğinin sunulamaması gösteriliyor.
Yerel yönetimlerin desteği önem kazanıyor
Fiber abone sayısının kayda değer oranda arttırılabilmesi için, fiber şebekenin hızla yaygınlaşması ve bu kapsamda, yerli ve yabancı yatırımcıların fiber altyapı kurma çalışmalarının önündeki engellerin kaldırılması gerektiği ifade ediliyor. Mevcut durumda ise yerel yönetimler tarafından fiber şebeke tesisinin bir kazanç kapısı olarak görülmekte olduğu, işletmecilerin kendi fiber şebekelerini tesis etmeleri önünde hukuki ve mali engeller çıkarıldığı, oysa yaygın fiber şebeke tesisinde yerel yönetimlerin daha aktif destek vermesinin önem taşıdığı üzerinde duruluyor.
Mobil internet kullanım oranlarına bakıldığında, 1 Nisan 2016’dan itibaren sunulmaya başlanan 4.5G hizmetine yönelik abone sayısının 2016 sonunda 51 milyona ulaştığı görülüyor. 3G abone sayısının büyük bir kısmının 4.5G aboneliğine geçtiği, mobil internet kullanım miktarının da son bir yılda yüzde 103 oranında arttığı da raporda görülüyor.
Fiber altyapı yatırımları hızlanmalı
Orta vadede ve özellikle 5G’ye geçiş ile ortaya çıkacak olan büyük kapasitenin taşınabilmesi için yaygın fiber şebekelerin gerekliliğine işaret eden TELKODER, Türkiye’deki fiber uzunlukları ve yaygınlık oranları dikkate alındığında, henüz yeterli altyapı olmadığı için fiber altyapının dünya ortalamalarına getirilmesi için çalışmalara hız verilmesi gerektiğine vurgu yapıyor. Bu kapsamda, mevcut fiber altyapı uzunluğunun en az 6 katına çıkartılması gerekiyor. Raporun sonuçlarını değerlendiren TELKODER Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Ata Arıak, şunları söyledi:
“Türkiye’de elektronik haberleşme sektörü dolar bazında son yıllarda maalesef büyümüyor ve sektör gelirleri de aynı şekilde artmıyor, sektör toplamda zarar ediyor. Alternatif işletmecilere ise hak ettikleri destek tam verilmiyor ve sürdürülebilir rekabette önleri tıkanıyor. Sektör tüm bu olumsuzluklarla yakın gelecekte önemli sorunlar yaşayabilir. Sektörün büyüme yakalayabilmesi ve sürdürülebilir iyileşme için serbestleşme adına çıkarılan kanunların uygulanması ve son yapılan düzenlemelerin tekrar gözden geçirilmesi önemli. Zira son dönemde hem ülke güvenliğinin sağlanması hem tüketici hakları kapsamında işletmecilere çok ağır yaptırımlar ve altından kalkılması zor mali yükler getirilmiş oldu. Bu durum şirketlerin sürdürülebilirliğini ve gelecek planlarını etkilemekle kalmayacak, uzun vadede vatandaşların cebinden çıkacak elektronik haberleşme faturalarını da artıracak.”