İnovasyonun çıkış noktası yapay zeka
Intel, yapay zekâ teknolojilerinin geliştirilmesinde küresel bazda önemli bir rol oynuyor. EMEA bölgesi genelinde de makine öğrenmesi algoritmaları, derin öğrenme çerçeveleri ve yapay zekâ donanım optimizasyonu gibi yapay zekânın farklı unsurlarına odaklanan çok sayıda araştırma ve geliştirme programı yürütülüyor. Intel Yapay Zekâ Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Nuri Çankaya, İsrail’deki Intel yapay zekâ laboratuvarının bunun bir örneği olduğunu belirtti. Intel, Türkiye’de yapay zekânın daha fazla benimsenmesi için çeşitli etkinliklerde yer alıyor.
Handan Aybars
Nuri Çankaya, “Yapay zekâ araştırmaları için yerel üniversitelerle birlikte çalışmak, yapay zekâ ile inovasyonlar yapan start-up’ların ilerlemesine “AI Builders” (Yapay Zekâ Ustaları) adlı programımız yoluyla yardımcı olmak ve yapay zekâyla ilgili politikalar ve görevleri yürütmek için gereken altyapıyı geliştirmek amacıyla Türk hükümetiyle birlikte çalışmak bu çabalarımız arasında yer alıyor” bilgisini verdi. Ağır iş yüklerini ve yapay sinir ağlarında kullanılarak yapay zekâ çıkarımını yönetmek için öne çıkan Intel® Xeon® işlemciler gibi Intel AI üzerinde çalışan yeni teknolojileri dağıtmak için özel olarak tasarlanan başka programlar da var. Nuri Çankaya, bunlara ek olarak, Intel® Gaudi® hızlandırıcıları ve Intel® yazılımlarının, hem buluttaki hem de şirket içindeki yapay zekâ eğitimine ve çıkarımına yepyeni bilgi işlem avantajları ve seçenekler getirdiğine işaret etti ve sorularımızı yanıtladı:
Bölgenin her biri birbirinden farklı ülkelerinin yapay zekâya bakışını ve benimseme eğilimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
EMEA bölgesinde, yapay zekâya yönelik tutumlar ve yapay zekânın kullanım seviyesi ülkeden ülkeye farklılık gösteriyor. Mesela Almanya’daki işletmeler, Endüstri 4.0 ortamında yapay zekâya odaklanıyor. Yani yapay zekâ teknolojilerini üretim ve endüstriyel prosedürlerine dahil ediyorlar. Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan gibi Ortadoğu ülkelerindeki kuruluşlar ise yapay zekâyı giderek daha fazla benimsiyor. 2031 yılına kadar bu alanda küresel olarak en ileri ülkelerden biri haline gelmeyi hedefleyen Birleşik Arap Emirlikleri, yapay zekâ için kendi ulusal stratejisini oluşturdu. Bir yandan kendi sınırları içinde büyümeyi desteklerken, bir yandan da uluslararası yetenekleri çekmek için hem altyapıya hem de eğitime büyük yatırımlar yapılıyor. Türkiye’de ise yapay zekânın popülerliği giderek artıyor. Yapay zekâ ve yapay zekâ geliştirme araştırmalarına yapılan yatırımlar artıyor. Hükümet; yapay zekâyı sağlık, tarım ve üretim gibi farklı alanlarda kullanmak için planlar yaptı. Bunun yanı sıra Türkiye, yapay zekâ alanında yetenekli insanların sayısını artırmak istiyor ve bu alanda ileri eğitim planları var.
Yapay zekâ pazarlama ile geleneksel bilişim teknolojileri pazarlaması arasında ne gibi farklar var? Yapay zekâ söz konusu olduğunda, pazarlamadan itibaren tüm süreçlerde jargon ve strateji değişiyor mu?
Hem yapay zekâ pazarlamada hem de geleneksel bilişim teknolojileri (BT) pazarlamada BT karar vericileri hedeflenir. Bununla birlikte, yapay zekâ pazarlama ve stratejisi daha ziyade veri bilimcilere, yapay zekâ araştırmacılarına, makine öğrenmesi mühendislerine, yazılım geliştiricilere ve yapay zekâ teknolojilerinin kullanımını benimsemek isteyen iş liderlerine ulaşmaya odaklanma eğiliminde. Bu tür bir tanıtımdaki mesajlar, öngörü analitiği ve otomasyon süreçleri gibi yeteneklerinin altını çizerek yapay zekânın ne kadar dönüştürücü olabileceğini vurgular. Yapay zekâ pazarlama dili; sinir ağları, derin öğrenme, yapay zekâ eğitimi, büyük dil modelleri ve üretken yapay zekâ gibi kavramları içerir.
Eğitim yapay zekâ pazarlamanın çok önemli bir bileşeni, çünkü yapay zekâ teknolojileri hayli karmaşık. Söz konusu eğitim; tanıtım belgelerinin (whitepaper) yazılmasını, araştırma çalışmalarının yürütülmesini, web seminerlerinin düzenlenmesini ve yapay zekâ fikirlerini ve yeni stratejileri teşvik edebilecek teknik makalelerin yayınlanmasını içerir. Biz de yapay zekâ çözümlerinin gerçek durumlarda nasıl çalıştığını endüstri etkinliklerinde sergiliyoruz. Yapay zekâ pazarlamada, belirli kullanım durumlarının gösterilmesi ve performans ve dağıtım yeteneklerini sergilemek için bulut çözümleri yoluyla test koduna erişim sağlanması da elzem. Pazarlama ve satış döngüsünün ilerleyen aşamalarında ise yapay zekâ çözümlerinin gerçek dünya senaryolarında nasıl çalıştığını göstermek için sıklıkla kavram kanıtları kullanılıyor.
Üretken yapay zekâ odaklı beklentileriniz neler?
Üretken yapay zekâ (GenAI), nispeten kısa bir süre içinde dünyada büyük bir etki yarattı. Boston Consulting Group’a göre, GenAI için dünya çapında yapılan harcamaların 2026 yılına kadar 300 milyar doları aşması bekleniyor. Bu teknoloji sayesinde, basit kullanıcı girdilerinden merak uyandıran ve bilgilendirici metinler üretilebiliyor. Akıllı, duyarlı ve insana benzer dijital chatbot’lar, çalışan müdahalesi olmadan müşterilere yardımcı olabilir. Aklınızdan geçen her türlü şeye yanıt olarak anında güzel görüntüler, video yahut ses oluşturulabilir. Intel olarak sunduğumuz, amaca yönelik donanım, yazılım ve hizmet portföyüyle, işletmelerin üretken yapay zekâ çözümlerini güvenle ve güvenli bir şekilde dağıtmalarına yardımcı oluyoruz. Mesela PyTorch ve TensorFlow gibi popüler veri bilimi çerçeveleri için Intel mimarisi ile kayda değer performans artışları sağlayan optimizasyonlar sunuyoruz. OneAPI birleşik programlama dilimizin bir parçası olarak, derin öğrenme yapıtaşlarının optimize edilmiş uygulamalarını içeren Intel® oneAPI Deep Neural Network Library’yi (Derin Sinir Ağı Kitaplığı) sunuyoruz. Intel® Distribution of OpenVINO araç seti ise geliştiricilerin üretken yapay zekâyı geliştirirken ve dağıtırken zamandan tasarruf etmelerine ve sonuçlara daha hızlı ulaşmalarına yardımcı oluyor. Bu açık kaynaklı çözüm, geliştiricilerin kodu bir kez yazdıktan sonra her yere dağıtmalarına olanak tanıyor. Ayrıca Intel, GenAI ve büyük dil modeli eğitimini kolaylaştırmak amacıyla, yapay zekâ modellerinin ve veri setlerinin paylaşılmasında popüler bir platform olan Hugging Face ile işbirliği yaptı. Türkiye de yapay zekâ ve GenAI’yi hızla benimsiyor. Türkiye’nin yapay zekâ alanında kalifiye işgücünü hızla geliştireceğini düşünüyorum.
Devletlerin ve AB gibi bölgesel birliklerin bu alanda yürürlüğe koyduğu ya da planladığı düzenlemeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Avrupa Parlamentosu, bu yılın başlarında AB Yapay Zekâ Yasasını resmen kabul etti. Yapay zekayı düzenleyen dünyanın ilk yatay ve bağımsız yasasını temsil eden bu yasadan önce Intel, gizli bilgi işlem ve veri gizliliğini ön plana alarak yapay zekâ teknolojilerini sorumlu bir şekilde ilerletmek üzere adımlar atmaya başlamıştı. Adımlarımızı, Intel Xeon işlemcilerimizde bulunan yerleşik güvenlik protokollerinden yararlanarak ve geliştirme yaşam döngüsü boyunca titiz ve çok disiplinli inceleme süreçlerinden yararlanarak atıyoruz. Yanlılıkları azaltmak için çeşitli geliştirme ekipleri kurduk. Ayrıca yapay zekânın zararlı olabilecek kullanımlarını azaltmak için endüstri ortaklarıyla aktif işbirliği içerisindeyiz. Bu alandaki araştırmaları ileri taşımak için üniversiteler ve endüstri ortaklarıyla işbirliği yapıyor ve platformlarımızı, sorumlu yapay zekâ çözümlerini hesaplanabilir ve verimli hale getirecek şekilde geliştirmeyi sürdürüyoruz. Örneğin küresel ölçekteki yapay zekâ beceri açığını azaltmayı ve öğrencileri dijital devrime hazırlamayı amaçlayan “AI for Youth” (Gençler için Yapay Zekâ) ve “AI for Future Workforce” (Geleceğin İş Gücü için Yapay Zekâ) gibi girişimlerimiz var. Intel olarak, teknolojinin yeryüzündeki herkesin hayatını iyileştirebileceğine inanıyoruz. Yapay zekâ küresel bir değişim yaratabilir, bize güçlü araçlar sağlayabilir ve sorumlu, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir geleceği mümkün kılabilir. Biz de bunu başarmak için yapay zekânın gücünden yararlanmaya çalışıyoruz.
Yapay zekâ ve GenAI siber riskler ve tehditler dünyasını nasıl etkileyecek? Siber güvenlik şirketlerinin bu alandaki hamlelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Günümüz dünyasında, siber güvenlik inovasyonuna her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. Yapay zekâ ve GenAI alanındaki teknolojik gelişmeler, siber güvenliğe büyük faydalar sağlıyor. Yapay zekânın desteklediği siber güvenlik sayesinde, siber tehditleri gerçek zamanlı olarak izlemek, tespit etmek ve bunlara müdahale etmek mümkün. Yapay zekâ algoritmaları, bir siber tehdidin göstergesi olan örüntüleri saptamak için muazzam miktarda veriyi analiz edebilir ve tüm ağı zayıf yönleri belirlemek için tarayarak yaygın siber saldırı türlerini önleyebilir. Yapay zekâ öncelikle davranış örüntülerini izler ve analiz eder. Bu örüntüleri kullanarak bir ana hat oluşturur ve olağandışı davranışları tespit ederek sistemlere yetkisiz erişimi kısıtlayabilir. Ayrıca riske öncelik vermeye yardımcı olabilir ve kötü amaçlı yazılımları ve izinsiz giriş olasılığını anında tespit edebilir. Kısacası, yapay zekâ, doğru şekilde uygulandığında, tekrar eden görevleri otomatikleştirerek güvenlik otomasyonun motoru gibi çalışıp, çalışanların zamanını ve kaynaklarını onlara geri verebilir. Bunların yanı sıra bir görevin ya da sürecin insan müdahalesi olmadan tamamlanmasını sağlayarak, insan kaynaklı hataları azaltabilir.
Siber saldırganların son derece zeki olduğunu da unutmamalıyız. Tespit tabanlı çözümlerin nasıl çalıştığını anladıkları için “bilinmeyenler” olarak saldırı yapmak amacıyla durmaksızın kaçamak teknikler geliştiriyorlar. Bu yüzden Intel® Threat Detection Technology’yi (Tehdit Algılama Teknolojisi) Xcitium’un anlık CPU sanallaştırma yoluyla inovatif yenilikçi algılamasız güvenliği ile birleştirdik. Böylece tespit edilemeyen bilinmeyen tehditleri önleyen ve bunların üstesinden gelen bir platform sayesinde yüksek koruma seviyesine ulaşılıyor.
Orta vadeli stratejinizi, beklentilerinizi paylaşır mısınız?
Yapay zekâ, endüstrinin şimdiye kadar gördüğü en önemli inovasyon dönemlerinden birine öncülük ediyor. Intel, yarı iletken üretiminden bilgisayar, ağ, uç ve veri merkezi sistemlerine kadar yapay zekâ pazarının bütününde inovasyon yapan az sayıdaki şirketlerden biri. En yeni Intel Xeon, Intel Gaudi ve Intel® Core Ultra platformlarımızı, donanım ve yazılım ekosistemimizin gücüyle bir araya getirerek, müşterilerimizi bekleyen fırsatları en üst seviyeye çıkarmak için ihtiyaç duydukları sonraki nesil esnek, güvenli, sürdürülebilir ve uygun maliyetli çözümleri sunuyoruz. Intel’in hedefi yapay zekâyı her yerde güçlendirmekten ibaret değil; yapay zekânın geleceğini şekillendirmeyi de amaçlıyoruz. x86 güç verimliliğinde çıtayı yükseltmek ve yapay zekâ ile lider çekirdek ve grafik performansı sunmak için yeniden tasarlanan Lunar Lake istemci bilgi işlem işlemcisi gibi son ürünler teknolojik bir ilerlemeden çok daha fazlası.