İnşaat sektörünün BT ile ilk kesişim noktaları tasarım ve proje yönetimi
Son yıllarda inşaat sektöründe önemi giderek artan akıllı bina ve sürdürülebilirlik konuları ile bunun bir uzantısı olarak binalarda enerji performansı başlığı bilgi teknolojilerinin kullanımını daha da artırıyor. Bilgi teknolojilerinin sektörde bu iki konu ekseninde kullanımında ilk adımı ise tasarım aşamasında kullanılan teknolojiler oluşturuyor. Sayısal Grafik İş Geliştirme Yönetmeni Süleyman Sağdıç’a göre de bina inşa edildiğinde enerji harcamasının yeşil bina standartları içerisinde olması için tasarım aşamasında doğru projelendirme yapılması gerekiyor. Sürdürülebilirliğin yeşil bina üretimi ve dolayısıyla binaların enerji tasarrufunu gündeme taşıdığını ifade eden Sağdıç, bu doğrultuda da Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği’nin şekillendiğini belirtti.
Öte yandan bir inşaat şirketinin iş süreçleri açısından bakıldığından sektör, kurumsal kaynak planlama gibi kendi ihtiyaçlarına özel yazılımları istiyor. Stratejinin belirlemesinden proje yönetimine, tedarikçi ve şantiyelerin yönetiminden tesislerin işletilmesine kadar bütün iş süreçlerinde bilgi teknolojilerinin doğru kullanılması gerekiyor.
İnşaat sektöründe tasarım ve analiz yazılımlarının sürdürülebilirlik açısından tasarım aşamasında doğru projelendirme gerekliliği nedeniyle önem taşıdığını belirten Sayısal Grafik İş Geliştirme Yönetmeni Süleyman Sağdıç’a göre bu alanda büyük yenilikler de var. Tasarım aşamasında bütünlüklü çözümler sunan yazılımların gelişiminin hızla artığını belirten Sağdıç, “Yapı tasarımında bir zamanlar CAD ile gelen teknolojik sıçramaya benzer bir yenilik getiren Yapı Bilgi Sistemi (BIM) teknolojisi, tüm proje üretim sürecini, tüm paydaşlarıyla beraber, bilgisayar ortamına taşıyor. Yapı Bilgi Sistemi ya da Yapı Bilgi Modellemesi (Building Information Modelling – BIM), yapı projelerinde koordineli, tutarlı, hesaplanabilir bilginin üretilmesini, saklanmasını ve yeniden kullanılmasını sağlayan yeni bir teknoloji. Yapı projesinde yer alan mimar, mühendis, yüklenici ve mal sahibi arasındaki iletişimi, tasarım ekipleri arasındaki koordinasyonu, tasarım ekibi içerisindeki verimliliği artıran bu sistem, yapının tüm özelliklerini temel atılmadan önce görebilmeyi ve tasarım kararlarını buna göre almayı sağlıyor. İnşaat yazılımları tarafında da kolay kullanımlı bina performans yazılımları önem kazanıyor. Bu tür yazılımlar, daha önce ancak işin uzmanı mühendislerin yapabildiği birçok analizin, tasarımın başında mimarlar tarafından yapılabilmesini sağlayarak, sürdürülebilirlik alanında çok önemli bir adım atıyor. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, bir binanın enerji performansını en çok etkileyen kararlar, projenin en başında alınan kararlar” diye konuştu.
Bir inşaat şirketinin süreçleri açısından bakıldığında proje yönetiminden tedarikçi ilişkilerine uzanan karmaşık süreçte, ERP çözümlerinin önem kazandığını belirten SAP Türkiye Çözüm Yöneticisi Tuna Atmaca, inşaat sektörünün ihtiyaçlarına uygun programların önem kazandığını belirtti. Bu çözümlerle en temelde, inşaat sürecinin kalbi olan proje yönetiminin son derece detaylı ve ileri seviyede yürütmek mümkün olduğunu ifade eden Atmaca, şunları kaydetti:
“Bununla beraber, projelere bağlı maliyetleri, kapasiteleri, stokları ve benzeri dokümanları da bütünleşik olarak takip etmek ve kurumun bütün süreçlerini kontrol altına almak sağlanabilir. Örnek bir senaryo olarak, SAP’nin sunduğu bu bütünleşik yapının kullanıldığı başarılı uygulamalarda, taşeronlarla yürütülen bir hakediş sürecinin otomatik olarak hem proje tarihlerini güncellediği hem de muhasebesel işlemleri tetiklediğinden bahsetmek mümkün. Gayrimenkul yönetimi, ekipman yönetimi gibi yeni çözümlerle de şirketlerin tesislerin işletmesini tüm görselliklerde yararlanarak sağlayabilir veya ekipman parklarını en verimli modellerle yönetebilirler. ERP ile beraber iş zekâsı yazılımlarının da kullanımıyla şirketler hangi yatırımları nerelerde yapmaları gerektiği, iyileştirmeye açık süreçlerinin ne olduğu, tedarikçi ve taşeronlarının performansı gibi kritik noktalara anında cevap bulabiliyorlar.”
Mind2biz Satış ve Pazarlama Yöneticisi Dilek Soylu’ya göre inşaat sektöründe proje yönetimi açısından önem kazanan konulardan biri de kurumsal içerik yönetimi. Kurumsal içerik yönetiminin inşaat sektörü özelinde proje bazlı çalışmanın getirdiği çeşitli insan gücü formasyonunu ve şantiye yapısından kaynaklanan dağıtık çalışma ortamını desteklemesi nedeniyle getirilerinin daha da öne çıktığını belirten Soylu, “İnşaat sektörüne doküman türleri de çok çeşitli; metin ya da tablo bazlı dokümanlar dışında, taranarak oluşturulan dokümanlar, yazışma amaçlı kullanılan e-postalar, ses ve görüntü kayıtları ve tabii en önemlisi teknik çizimler. Tüm bu çeşitliliği ve dağıtık yapıyı destekleyecek doğru kurumsal altyapıları konumlandırmak çok önemli. Ayrıca, inşaat şirketleri için işveren, taşeron gibi farklı partiler arasındaki bilgi alışverişini ve iletişimi kolaylaştırarak etkin işbirliğini sağlamak amacıyla da bu tür sistemlerden yararlanmak gerekmektedir. Proje yönetiminin de bir parçası olarak değerlendirilebilecek bu tip sistemlerin diğer kurumsal sistemlerle de bütünleştirilmesi çok önemli. İnşaat şirketlerinde proje bazında dokümanların izlenmesi, proje bazlı yetkilendirme, dokümanlara gerek merkez, gerekse şantiyelerden erişim, iş bitiminden sonra yine proje bazında elektronik doküman kütüphanelerinin arşivlenmesi ve korunması önemli konulardır. Bu çözümlerle şirketin de birikimi yapısal bir ortamda, etkin bir şekilde yönetilebilir hale geliyor ve iş sürekliliği, sürdürülebilirlik, denetimsel veya hukuksal hazır oluşluk ve kurumsallık açısından ciddi destek sağlanıyor” dedi.