Intercloud; ütopik mi gerçek mi?
Kevin Kelly’nin ortaya koyduğu bulutlar arası bağlantıyı ifade eden ‘Intercloud’ kavramı hakkında farklı yorumlar söz konusu. EMC Satış Öncesi Takım Lideri Cenk Ersoy’a göre birden çok buluttan oluşan bir büyük bulut mimarisi her ne kadar ilgi çekse de ilk etapta ülkemizde ve dünyada yaygınlaşacak olan mimari özel bulut mimarisi (private cloud) olacak. Büyük şirketlerin kendi bilişim altyapılarını kapsayacak olan bu mimarilerin şirketler arası bağlanması ya da kamu alanında bulut mimari altyapısının hızla küresel ölçekte büyüyecek şekilde bağlanması zaman alacak.
Giderek daha uygun bir katman haline gelecek
Güvenilirlik sorunlarıyla ve yalıtılmış tek etki alanlı bulutların sınırlamalarıyla başa çıkmak için çoklu bulut sağlayıcılarının geliştirilmesi gerekliliğini savunan IBM Türk Bilgi Teknolojileri Mimarı Ali Beklen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu birden fazla bulut sağlayıcıları Intercloud’u oluşturur. Biz tek etki alanı olan bir bulut tabakasının üstünde yer alan ‘intercloud’un, genel olarak bulut bilişim modeli içerisinde giderek daha uygun bir katman haline gelmesini bekliyoruz. Intercloud katmanı güvenilir hizmet inşa etmek için benzersiz bir ortam sunmaktadır. Düşünün ki hata toleransı güvenilirliğin en önemli yönlerinden biridir. Temel bir varsayım, hemen hemen tüm hataya dayanıklı sistemlerin, başarısızlıktan bağımsız oldukları kabulüdür. Açıkça, Intercloud tabaka tek bulut tabakasının yerine geçmez ama faaliyet alanını büyük ölçüde genişletir. Biz intercloud içindeki güvenilir iletişim kurallarının ilk olarak müşteri odaklı olmasını, müşteri tarafındaki ‘proxy’lerin ise çoklu bulutları düzenleyecek şekilde olmasını bekliyoruz. Bunun ardından farklı bulut hizmetleri arasında iletişimi de kapsayan daha gelişmiş hizmetler gelecektir. Biz intercloud iletişim kurallarının güvenilirlik dahil olmak üzere, çeşitli QoS ölçümlerini özellikle de CIRC’i en üst düzeye çıkarmak için tek bir bulut üzerinde önemli bir katma değer olduğunu gözlemliyoruz. Tabii ki de büyük ölçekli tek etki alanı olan bulutlar daha güvenilir olmaya devam edecektir. Ama intercloud iletişim kuralları bu çabalara ortogonal ve doğrudan bir fayda sağlar. İntercloud uygulamalar zaten halihazırda birden fazla sağlayıcı uygulamadan yararlanarak yeni web servisleri oluşturmak için bulunur.”
Sadece teoride kalabilir
Ardıç Pazarlama Müdürü Mine Tezer, kavram hakkında, “Teoride olumlu. Fakat pratikte standardizasyon ihtiyaçları, güvenlik ve benzer sorunlar nedeniyle yaygın kullanım alanları bulmasının zaman alacağını düşünüyoruz. Pazardaki rekabet nedeniyle benzer alanlarda çalışan şirketlerin işbirliğinde de güçlükler yaşanabilir. Bu durum da süreci uzatabilir” şeklinde görüş bildirirken Bimsa Sistem Mühendisi Cem Güneyli, ise şunları aktardı: “Bulutlar arası kaynak paylaşımını ifade eden intercloud terimi son yıllarda çok popüler olmasına rağmen günümüzdeki iş modelleri ile yakın ve orta gelecekte pek mümkün görünmüyor. Teknolojik gelişmelere bağlı olarak uzun vadede mümkün olabilir. Kavramsal olarak ele alırsak bulut bilişimin ne kadar önemli bir kavram olduğunu ve sağlayabileceği faydaları görmek açısından önemli.”
Intercloud kavramının temel olarak bulutun sınırsız bir depolama kaynağı olmadığı gerçeğine dayandığını belirten Fujitsu Türkiye Genel Müdürü Halit Zaim, “Eğer bir bulutun sahip olduğu sanal altyapı yüzde 100 kapasite ile kullanılıyor ise müşteriden gelen ilave taleplerin karşılanması mümkün olmayacaktır. Bu durumda diğer bulutların sanallaştırma altyapılarının kullanılması gündeme gelecektir. Ancak bu uygulamanın da güvenlik, birlikte çalışabilirlik, hukuki zemini, sistemin izlenmesi ve faturalama konularında bazı endişeleri de beraberinde getireceğini söyleyebiliriz” dedi.
Microsoft Türkiye Sunucu ve Yazılım Ürünleri Grup Yöneticisi Necip Özyücel ise değişen ihtiyaçlara göre farklı olanaklar tanıyan bulut yapıları arasında geçiş yapabilmenin büyük esneklik ve maliyet avantajı sağlayacağını vurguladı.
Bant genişlikleri yeterli seviyede değil
Intercloud üzerine Ar-Ge çalışmalarının sürdüğünü belirten KoçSistem Veri Merkezi Çözüm ve Hizmetleri Direktörü Gökalp Bahçeli, bu kavramın hayata geçmesi için çözülmesi gereken en önemli iki konuyu; bulutlar arası bant genişliği ve bulut yapılarında kullanılan teknoloji farklılıklar olarak sıraladı. “Aynı hipervizor ve depolama teknolojilerini kullanan bulutlar arasındaki bağlantı mümkün görünüyor ancak hala bant genişlikleri yeterli seviyede değil. Dünyada fiber bağlantı üzerinden iki farklı bulut arasında iş yükü taşımasının yapıldığını biliyoruz” diyen Bahçeli, yakın gelecekte intecloud’un mümkün olacağını söyledi. Bahçeli’ye göre bu paralelde işletmeler kapasitelerinin dolması halinde bulut hizmeti sağlayan şirketlerin kapasitesini kullanabilecekler, boş kapasitelerini satabilecekler.
Intercloud’un BT platformları için kaynakların sonsuz olmadığı varsayımıyla ortaya konduğunun altını çizen Anadolu Bilişim Hizmetleri Profesyonel Hizmetler Müdürü Bektaş Özkan, bulut bilişim altyapılarında kullanılan kaynakların gerektiğinde birbirleri ile paylaşılabilmelerini amaçlayan çok mantıklı bir uygulama olduğunu kaydetti. Özkan, “Bu kapsamda herhangi bir bulut bilişim altyapısında çalışan uygulamanın ihtiyacı olabilecek kaynağın eksik olması durumunda bu kaynağın başka bir bulut bilişim altyapısından karşılanabilmesi mümkün olacaktır. Bu sayede bulut bilişim altyapıları, kaynak paylaşımının yanı sıra birbirlerini herhangi bir felekat durumunda yedekleyebileceklerdir. Tabii ki tüm bunların olabilmesi için bulut bilişim altyapılarının birbirleri ile konuşabileceği ortak bir dile ihtiyaç duyulacaktır. Bu konuda bulut bilişim teknolojileri üreticilerinin çalışmaları devam etmektedir” dedi.
HP Profesyonel Hizmetler MEMA Bölge Sorumlusu Özgür Kayım, Kelly’den alıntı yaparak konu hakkındaki görüşlerini açıkladı: “Kelly şöyle söylüyor, ‘Sonunda bulut yapıları intercloud olacak, yani bulutlar arası bir bulut yapısına kavuşacağız. Tek bir bilgisayar gezegendeki tüm sunucuları ve katılımcı bulut kitaplarını barındıracak.’ Bu nedir? Hiç Bay Spock ve Kaptan Kirk’in 1960’larda çekilen Uzay Yolu serüvenlerini izlediniz mi? Yıldız gemisi Atılgan bazı bölümlerde tek bir bilgisayar tarafından yönetilen gezegenleri ziyaret eder. Vakıf ve Robot dizisinin yaratıcısı ünlü bilimkurgu yazarı Asimov, bu bilgisayarları stadyum büyüklüğünde devasa yapılar olarak tasarlamıştı. Ancak, öyle olmayacak. Biz Terminator filmlerindeki Skynet gibi birbirine ağlar üzerinden bağlanan bir bilgisayar ordusu kullanacağız. Dolayısıyla ‘küresel bulut’, tıpkı sinir hücrelerinin beynimizi oluşturması gibi, bilgisayardan meydana gelen sayısal bir ağ olacak. Bu, dünyayı kaplayan milimetre büyüklüğündeki ve kablosuz şarj olan trilyonlarca sensörün yardımıyla küresel bir Wi-Fi ağı kuracak. Biz HP olarak bu sensörleri “Dünyanın Merkezi Sinir Sistemi ‒ CenSE” adı altında şimdiden geliştiriyoruz. Geleceğin küresel veri merkezi işte bu şekilde kurulacak. Kelly’nin dediği gibi tek bir bilgisayarı gerçekçi görmüyorum. Ancak tüm küresel iletişim ağının birkaç süper bilgisayar tarafından yönetildiği, şirketlerin ve kamu kuruluşlarının da kendi bulut ağlarının olduğu örümcek ağı misali girift bir telekomünikasyon ağından bahsediyoruz. Böyle bir ağda sorun veriyi aktarmak değil, popüler verilere erişimi kolaylaştırmak ve az aranan verileri arka plana kaydırmak, internet taramasında genişbant kullanıcılarına daha hızlı veri arama hakkı tanımak gibi kategorik hizmetleri sağlamak olacak. Kısacası veri yönetimi ve veri ölçeklendirme büyük önem kazanacak.”