İnternet altyapısının geleceği yeniden şekilleniyor
IPv6 adresleme altyapısına geçişler resmen başladı. Yeni altyapının özellikle kurumlara ne tarz külfetler getireceği şimdiden konuşulmaya başladı.Teknolojinin hızla gelişmesi ve buna ayak uyduramayan internet altyapısıyla birlikte verdiği hizmet yetersiz hale gelen IPv4, son dönemde adres sağlayamamaya ve çeşitli güvenlik sorunları yaratmaya başlamıştı. Bu süreçte uzun zamandır geliştirilen IPv6 adresleme altyapısı, internetin geleceğini de oluşturacak 128 bitlik, neredeyse adreslemede sınırsız bir adres altyapısına sahip. Bunun yanı sıra içinde barındırdığı şifreleme sistemleriyle özellikle kurumlara daha güvenli iletimler sağlamayı vaat ediyor.
Peki geçiş nasıl olacak?
Daha önce ilan edilen “Dünya IPv6 Günü” çerçevesinde hayata geçen yeni nesil internet, günlük hayatta sıklıkla kullanılan pek çok üründe de geçerli olmaya başlayacak. Geçiş sürecinde eski adresleme sistemiyle birlikte kullanılacak olan yeni sistem, aynı anda iki farklı tip yazılım kullanımı gerektirebilir. Geçiş sürecini yumuşak bir şekilde yapmak için, çalışanların oldukça dikkatli olması gerekiyor. Bu noktada çalışanların en fazla dikkat etmesi gereken konu, bir anda eski altyapı sistemini silmemek. Zira IPv4 bir anda bitmeyeceği gibi, geçiş süreci aşamalı olacak ve hiçbir zaman kesin bitiş tarihi telaffuz edilmeyecek. Bunun yanı sıra yerel ağlarında kullandıkları aletlerin (örneğin yazıcılar) eski olmasından kaynaklı asla IPv6 desteği vermemeleri olasılığını göz önünde bulundurmalılar. Bu doğrultuda kurumlara düşen, çalışanlarını bu konuda daha iyi bilgilendirerek, bu konuda ortaya çıkabilecek aksilikleri en az seviyede tutmak. Ayrıca, yeni nesil yazılım ve donanımlarla kurumlarını güçlendirerek, geçişin en yumuşak şekilde olmasını sağlamaları gerekiyor.
Resmi prosedürlere bakacak olursak, Kamu Kurum ve Kuruluşları İçin IPv6’ya Geçiş Planı Genelgesi çerçevesinde, kamu kurum ve kuruluşlarının en geç 31 Ağustos 2012 itibariyle IPv6 adresi ve IPv6 bağlantılarına sahip olmaları gerekiyor. Belirtilen tarihten sonra IPv6’yı desteklemeyen hiçbir ağ donanım ve yazılımına yatırım yapılamayacak. Kamu kurum ve kuruluşları, bilgi işlem personelinin IPv6’ya geçiş ve IPv6 destekli hizmetlerin verilebilmesi konusunda eğitim ihtiyaçlarını belirleyecek. 1 Eylül-31 Aralık 2012 tarihleri arasında, IPv6 bağlantısı ve adresi temin eden kamu kurum ve kuruluşları, 31 Aralık 2012’ye kadar internet üzerinden verdikleri en az bir adet hizmeti pilot uygulama olarak IPv6 destekli hale getirecek. Geçiş sürecinin son aşamasındaysa 1 Ocak-31 Ağustos 2013 tarihleri arasında söz konusu kamu kurum ve kuruluşlarının en geç 31 Ağustos 2013 tarihine kadar internet üzerinden verdikleri kamuya açık tüm hizmetleri IPv6’yı destekler hale getirmeleri gerekecek.
Geçiş maliyetlerininse önümüzdeki 5 yıl baz alındığında yaklaşık olarak 1 milyon 24 bin liranın üzerinde olması bekleniyor. Bu maliyetlerin büyük bölümünün kamu kurumları ve üniversitelere ait olacağı bekleniyor.
İşin güvenlik boyutundan söz etmek gerekirse, eski altyapı sisteminin 4 milyar adres sağlamasına karşın yeni adresleme sisteminin 340 trilyon kere trilyon adres sağlaması aslında her şeyi açıklar nitelikte. Özellikle her cihazın kendine özel bir adrese sahip olması, kurumsal güvenlik konusunda büyük önem taşıyor. Yeni protokolle birlikte internete daha fazla sayıda ve çeşitte cihazın bağlanacak oluşu, daha fazla siber saldırı olabileceğini de akıllara getirse de, yeni sistemin sahip olduğu şifreleme sisteminin bu işleri biraz zorlaştırdığını söylemek yanlış olmaz. Bunun yanı sıra neredeyse sınırsız adreslemeye sahip olması sebebiyle de bu siber suçluların işini oldukça zorlaştıracağa benziyor. Dünyada ve Türkiye’de geçiş hazırlıklarını tamamlayan birçok şirket yeni protokole geçiş yapmaya başladı.
BTK’nın Türkiye’deki kurum ve kuruluşlara geçişi tamamlamaları için verdiği son tarih 31 Ağustos 2013 olarak belirtilse de, daha erken geçiş yapmanın faydalarını göz ardı edemeyiz. Erken geçiş yapan şirketler ve kurumlar, altyapılarını oturtmuş bir şekilde çalışmaya başlayacaklarından, geçiş işlemlerini son güne bırakanlardan oldukça öne geçmiş olacaklar. Bu sebepten, uzun vadede getireceği avantajları düşünerek, yeni altyapıya bir an önce geçmenin getirilerinin, götürülerinden oldukça fazla olduğunun altını çizmemiz gerekiyor.