İnternet İnsanlık Hakkı Bildirgesi
Amerikalı milletvekili Ro Khanna (Demokrat/California) İnternet İnsan Hakları Bildirgesi’ne dönüşecek bir yasa tasarısı hazırladı. New York Times ve Washington Post’ta yayınlanan haberlerde, 6 Kasım’da ABD’de yapılacak Yarı-Dönem Yenileme Seçimi’nde eğer Demokrat Parti, Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu kazanırsa, bu yasa tasarısını gündeme getirecekler. Ama Senato’da Cumhuriyetçi çoğunluk, yerini korursa, bu tasarının yasalaşması zor. Yine de –ilk kez- bir İnternet İnsan Hakları Bildirgesi şeklinde bir metin ortaya çıkmış bulunuyor. Bu aynı zamanda, Demokrat Parti’nin GAFAM’ı biraz olsun dizginleme niyetinn de göstergesi.
Oysa internetin “kurucu babalarından” Vint Cerf, “İnternet kullanımı bir insan hakkı değildir” demişti (04.01.12). Çünkü: “Teknoloji, haklar sağlar. Ama teknolojinin kendisi bir hak değildir. Bir şeyin hak olması için, öyle bir şey olmalı ki sağlıklı ve anlamlı bir hayat yaşayabilelim- işkence korkusu olmadan özgürlük, veya düşünce özgürlüğü gibi. Bir teknolojiyi, bu anlamda bir kategoriye sokmak hata olur.”
İnternet erişimini BM 4 Haziran 2011’de “temel bir insan hakkı” olarak tanımladı. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne “Üçüncü Kuşak İnsan Hakkı” olarak dahil edildi. Avrupa Konseyi, 19 Nisan 2011’de internete erişim hakkını temel bir hak olarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne ekledi. 27 Haziran 2016’da BM İnsan Hakları Konseyi’nin (Türkiye de üye) “Tüm insan haklarının sivil, siyasi, ekonomik, toplumsal, kültürel haklarının korunması ve teşviki” başlığı altında ilan ettiği kararların arasında (özetle) şu cümleler var: “İnsanların online-dışı dünyadaki haklarının, online olarak da korunması gerekir. İnternete erişim sağlamada insan haklarını temel alan bir yaklaşım uygulanmalıdır.”
Türkiye’de ise TBMM Bilişim ve İnternet Araştırma Komisyonu’nun 2012’de hazırladığı 1,000 sayfalık raporda, “bilgiye erişimin ve internetin” yeni bir Anayasa’da “temel hak olarak” düzenlenmesi gerektiği yazılmıştı.
Milletvekili Khanna’nın 10 maddelik İnternet İnsan Hakları Bildirgesi’nde ağ tarafsızlığı, kullanıcının servis sağlayıcı seçme özgürlüğü, veri toplamada daha çok saydamlık, kişisel verilerin korunması konusunda kullanıcıya daha çok hak tanınması, eğer bir sağlayıcı şirkete saldırı olursa tüketiciye bu konuda daha çabuk haber verilmesi gibi maddeler var.
İlginç bir gelişme ise, Cumhuriyetçi Parti’den bile bu konuda olumlu bir ses yükselmesi. Senato Ticaret Komisyonu Başkanı John Thune örneğin, şunları diyebildi: “Tüketicinin özel yaşamını korumak için bir yasaya ihtiyaç var mı diye konuşma aşamasını geçtik. Şimdi sorun, böyle bir yasanın nasıl şekilleneceğini saptamaktır.” Cumhuriyetçiler, yine de tam bu noktada “arıza” çıkartabilir, Senato’da yasayı kuşa çevirebilir.
California eyaleti ise, Anayasa’nın kendisine tanıdığı hak ve yetkiyle, Washington’daki Federal İletişim Komisyonu’nun ağ tarafsızlığını fiilen yok edecek kararını tanımayacağını, California eyaletinde “eski” uygulamanın geçerli olacağını hükme bağladı.