İnterneti bilinçli kullanarak üreten bir toplum olmak zorundayız
Her yıl tüm dünyada 8 Şubat’ta 150 ülkede kutlanan ‘Güvenli İnternet Günü’ programı, bu yıl “Hep Birlikte Daha İyi Bir İnternete” temasıyla Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ev sahipliğinde düzenlendi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, ‘2022 Güvenli İnternet Günü Programı’na video mesajla katılırken Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan ve BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu BTK’daki etkinlikte yer aldılar. Bakan Karaismailoğlu, salgın şartlarının tetiklemesiyle internete ve sosyal medya mecralarına olan rağbetin giderek arttığını kaydederek “Gücünü kullanıcılarından ve kullanıcıların oluşturduğu verilerden alan bu mecralarda yaşanan tehlikeler ve riskler de oldukça çoğaldı. Siber zorbalık, çocukların çevrim içi istismarı, sosyal medya ve oyun bağımlılığı başta olmak üzere, pek çok dijital risk bugün çocuklarımızı tehdit eden bir boyuta geldi. Bu noktada, internetin ve sosyal medya mecralarının bilinçli ve güvenli olarak kullanılması son derece önemli” değerlendirmesini yaptı. BTK tarafından oluşturulan, ailelere ve çocuklara göre iki seçenek olarak tercih edilebilen ‘Güvenli İnternet Hizmeti’ kullanımının özellikle bu noktada fayda sağlayacağına inandığını aktaran Karaismailoğlu, şunları kaydetti: “Vatandaşımızı bu hizmeti kullanmaya davet ediyoruz. Dijital bir dünyanın içinde doğan çocuklarımıza, genç kardeşlerimize ve bütün vatandaşlarımıza, her yönüyle ‘temiz’ ve ‘güvenli’ bir dijital dünya sunmanın en önemli hedeflerimizden biri olduğunu ‘Güvenli İnternet Günü’ vesilesiyle buradan bir kere daha belirtmek istiyorum. Unutulmamalıdır ki, güvenli dijital ortamlara bugün herkesten önce çocuklarımızın ve gençlerimizin ihtiyacı var.”
Gereksiz içeriklerin sınırsızca tüketilmesi dijital obeziteye ve bağımlılığa sebep olur
Kişisel veri mahremiyetini korumak amacıyla “Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalmalı” diyerek başlatılan çalışmalardan da olumlu sonuçlar alındığını vurgulayan Karaismailoğlu, yerli ve milli mesajlaşma uygulamalarının üretimi ve kullanımının yaygınlaşmasını memnuniyetle karşıladıklarını, dijital farkındalığı artırdığına inandığını ifade etti. “Dijital mecralar özellikle gençlerimiz için kültür emperyalizminin bir temsili haline gelmiştir” diyen Bakan Karaismailoğlu, “Bu noktada, interneti ve sosyal ağları sorumsuzca kullanarak zihnini, zamanını, enerjisini tüketen değil, interneti bilinçli kullanarak üreten bir toplum olmak zorundayız. Teknolojik gelişmelerin ve dijital mecraların bizi ve çocuklarımızı esir almasına ve tüketmesine izin vermeyeceğiz. Haddinden fazla ve aşırı alınan kalorinin bedeni zamanla hasta etmesi gibi, dijital ortamlarda bir süzgeçten geçirmeden gerekli gereksiz bütün içerikleri sınırsızca tüketmenin dijital obeziteye ve dijital bağımlılığa sebep olacağı unutulmamalıdır. İnternette ve sosyal ağlarda, itibar suikastı, dezenformasyon, dijital dolandırıcılık, terör propagandası, hakaret gibi pek çok risk bulunuyor. Bu türden zararlı ve yasadışı içeriklere karşı mücadelede yasal yollarla birlikte, toplumda dijital bir farkındalık oluşturmanın son derece önemli olduğu bir dönemin içinden geçiyoruz. Kötülükle mücadelede, iyiliği çoğaltmanın ve iyi içeriği üretmenin stratejik bir güç olduğuna inanıyoruz. Pozitif ve faydalı içeriklerle hem kendisini hem de toplumu aydınlatan, kültürel ve ahlaki değerlerine sahip çıkan ve bir adım ileriye taşıyan; teknolojiyi üreten ve şekillendiren bireyler, yarınları da şekillendirecektir” şeklinde konuştu. Bu inançla, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun ‘Açık Kaynak Dijital İçerik Üretme Projesi’ni başlattığının altını çizen Karaismailoğlu, öğrenme kültürünü geliştirmek, yaygınlaştırmak, dijital okuryazarlığın teknolojiye, toplumsal refaha ve mutluluğa, gelişmeye, sanata, bilime, inovasyona dönüşmesine katkı sağlamak için başlatılan bu projeyi çok değerli bulduklarını ifade etti.
2022’de ‘Sosyal Medya Yasası’nda yeni düzenleme yapılacak
BTK’daki etkinlikte konuşma yapan Bakan Yardımcısı Sayan, iletişimin her zaman çok önemli olduğuna dikkat çekerek “Sizler burada oturmuş beni dinlerken bir dakikada, internette 35 bin siber saldırı gerçekleşiyor, 21 bin istenmeyen e-posta gönderiliyor, 470 bin ağa ihlal girişiminde bulunuluyor, 95 bin kötücül yazılım programı nötralize ediliyor, 32 bin bilgisayar botnete dâhil oluyor” dedi. İnternetin doğru olmayan amaçlarla kullanıldığında nefret söylemi, ırkçılık, İslamofobi gibi düşüncelerin yayılmasında, terörün propagandasının yapılmasında ve teröre taraftar toplamada, çocukların ve gençlerin ruhsal gelişimini yanlış yönde etkileyecek içeriklerin yayılmasında etkin araç haline geldiğini dile getiren Sayan, bu riskler hasebiyle siber ortamda kişilere, kurumlara ve devletlere saldırılar yapılabildiğini belirtti. Sayan, hayatın önemli bir parçası olan internetin kullanım yaşının giderek düştüğünü açıklayarak, 9-16 yaş arasındaki çocukların internette en fazla zaman geçiren grubu teşkil ettiğini kaydetti. Bu verilerin gençlerin güvenli internet kullanması için ne kadar çok çalışılması gerektiğini ortaya koyduğunu aktaran Sayan, “Siber saldırıları, sosyal medyada yaşanan provokasyonları, manipüle edilmiş bilgilerin yayılmasını, modern dünya savaşlarının bir silahı olarak görüyorum. Önümüzdeki yıllarda konvansiyonel savaş teknikleriyle beraber bunlardan daha çok, dijital dünya ve sosyal medya odaklı tehditleriyle daha fazla karşılaşacağız” değerlendirmesinde bulundu. Sayan, Sosyal Medya Yasası konusunda da bilgi vererek, “2022’de yeni düzenleme yapacağız. Bu düzenlemeyle hedefimiz, sosyal ağ sağlayıcılarla kurulan muhataplık ilişkisinin güçlendirilmesi ve vatandaşlarımızın haklarının korunmasıdır” dedi.
“Hep Birlikte Daha İyi Bir İnternete”
BTK Başkanı Karagözoğlu da salgının ülkede yaygınlaşmaya başladığı 2020’den bu yana, hayatları meşgul eden birçok şeyin yerini dijital ortamlarındaki muadillerine bıraktığını, sanal ortamlarda geçirilen zamanın kayda değer bir şekilde arttığını vurgulayarak “Veriler, günde ortalama 8 saat internet kullandığımızı gösteriyor. İnterneti yüzde 94 gibi yüksek bir oranla mobil cihazlarımızdan kullanıyoruz. Bu durum, dijital ortamların bize sunduğu olumlu-olumsuz her türlü konuda, sorumluluklarımızın arttığını gösteriyor” şeklinde konuştu. Karagözoğlu, siber zorbalık, yalan haber, dezenformasyon, çevrim içi istismar, mahremiyetin ihlali ve bağımlılık gibi pek çok duruma karşı, bugün “Hep Birlikte Daha İyi Bir İnternete” diyerek, dijital farkındalığın oluşmasını ve yaygınlaşmasını istedi. Karagözoğlu, pek çok açıdan hem çocukları hem de ebeveynleri koruyan ‘Güvenli İnternet Hizmeti Aile Profili’nin yaklaşık 14 milyon abone tarafından tercih edildiğini kaydetti. Çocukların internette karşılaştığı risklerin başında, siber zorbalığın geldiğine dikkat çeken Karagözoğlu, “Özellikle 15-16 yaş grubundaki çocuklarımız, diğer yaş gruplarına göre daha fazla siber zorbalığa uğruyor ve yüzde 33,8 ile ilk sırada yer alıyor” açıklamasını yaptı.