İnterneti Türkiye’ye ilk “İnternet Mahir” getirmiştir!
12 Nisan, ülkemize ilk internetin geliş tarihi olarak kutlanıyor. 1993 yılından bugüne kadar tam 27 yıl geçmiş, bunun öncesi de var ama interneti halka yaklaştıran en önemli etken 1999 yılında kendi açtığı web sitesi ile kendini tüm Dünya’ya da tanıtan İnternet Mahir’dir. Yarım yamalak İngilizcesi ile tüm medyayı peşinde koşturan Mahir, sempatik davranışları ile internetin yayılmasında emeği olanlardan biri olduğu kesin. Ama interneti ülkemize kazandıran asıl kahramanlar kimler, gelişmeler nasıl oldu, biraz araştırıp paylaşmak istedim.
Dünya’da internetin çıkışı ve yaygınlaşması bilgilerini yine internetin içinde bulmak çok kolay. Burada satırları doldurmayı gerektirmiyor. Benim makale bize nasıl geldiğiyle ilgili.
Bu konuda önemli bir tartışma var, sessiz ve seviyeli kalsa da aslında cevap arayan bir konu bu. İnternet ilk Aralık 1986’da Ege Üniversitesi ile mi geldi, yoksa bundan tam 6 yıl sonra ODTÜ ile mi?
*“Türkiye’de sayısal iletişime geçilmesi kararı askeri yönetimin atadığı Meclisten güvenoyu alan Bülent Ulusu hükümetince alınmıştır. PTT, 1982 yılında sayısallaşmaya geçiş için “1983-1993 Haberleşme Ana Planı”nı hazırlamaya başlamış ve 1983 yılında rapor devletin ilgili birimlerine sunulmuştur. Raporda, yurtiçi haberleşme ihtiyaçlarımız açısından sayısal teknolojinin zorunlu hale geldiği, iletişimin ulusal kalkınmaya doğrudan ya da dolaylı katkıda bulunacağı, ulusal güvenlik ve savunma açısından önemli olduğu vurgulanmıştır. Ayrıca oluşturulacak iletişim ortamının refahın kitlelere yayılmasında ve büyük şehirlere akının azaltılmasında etkili olacağı da savunulmaktadır.”
Bu bağlamda çok değerli Prof. Oğuz Manas ve ekibi (Sıtkı Aytaç, Halis Püskülcü, Turgut Kalfaoğlu, Levent Toker), Ege Üniversitesi’ni o zamanlarda mevcut olan EARN (European Academic and Research Network) ağına bağladı. Bizim tarafta bu bağlantının sahibi birçok üniversitenin oluşturduğu TÜVAKA (Türkiye Üniversite ve Araştırma kurumları ağı) oldu. 9600 bit per second (saniyede 9600 bit yani bir deyişle çok kabaca saniyede 1200 harf) hızında EARN’e bağlanılması bir devrim niteliğindeydi ve büyük heyecan yarattı. EARN’e ilk önce Anadolu, Yıldız, İstanbul Teknik, Boğaziçi, Fırat, Orta Doğu Teknik, Bilkent ve İstanbul üniversiteleri ile başlandı.
Bilgiler Ege Üniversitesi’nde birikiyor, oradan önceleri İtalya ile başlanmasına rağmen sonraki yıllarda Fransa’ya iletiliyordu. O zamanki yapıda otomatik iletim olmadığından paketler gideceği bir sonraki noktaya Fransa vasıtasıyla iletiliyordu. Bilgi fazlalığı olduğundan depolamayan bilgiler için manyetik teyplerin iletildiği biliniyor. Çünkü o dönemlerde bırakın tetabyte ve petabyte’ı, gigabyte kavramı bile çok uçuk.
Sonra sahneye ODTÜ çıkıyor ve hazırladığı raporla internetin önemini vurgulayıp, TÜBİTAK’a başvuruyor. Bu vizyoner ekipte Attila Özgit, Kürşat Çağıltay, Erdal Taner, Yener Yiğit, Aykut Eral, Namık Günel gibi isimler var. ODTÜ Rektörü o yıllarda Suha Sevük, ODTÜ Bilgi İşlem Daire Başkanı ise Ömer Anlağan. TÜBİTAK Başkanı Tosun Terzioğlu, Başkan Yardımcısı Namık Kemal Pak ve proje ekibinde isimler ise Serhat Çakır, Tuğrul Yılmaz, Ufuk Özlü, Okan Tarhan. Devlet tarafında da Erdal İnönü var. Ekip müthiş. Mutlaka Ege Üniversitesi, ODTÜ ve TÜBİTAK’da adlarını hatırlayamadığım isimler vardır, kusura bakmasınlar.
İlk internete bağlanış tarihi 12 Nisan 1993.
Anlaşılacağı üzere üniversiteler arası bağlantı 1986’da, dünya interneti ile bağlantı 1993’de kuruluyor. Bu arada 12 Nisan’da açılan internetimiz, ertesi gün kapatılıyor çünkü hat maliyetleri çok yüksek ve bir üniversitenin karşılayamayacağı kadar pahalı.
Bu çalışmalar ODTÜ_TUBİTAK arasında ilerliyor ve çalışmalara genel adıyla TR.NET ismi veriliyor. Bu aşamadan itibaren internet trafiği büyüyor, kitlelerin kullanımına açılıyor. Bu arada internet isim haklarını dağıtmak üzere Nic.tr kuruluyor ve İnternetin Dünya üzerindeki tek düzenleyici kuruluşu tarafından yetkilendiriliyor ve yakın zamana kadar da ODTÜ bu görevi üsleniyor.
Sonrasında Türk Telekom, diğer internet servis sağlayıcılar devreye giriyor. 70’e yakın sağlayıcı oluyor piyasada. Hikaye bilindik. Zaten detayları için başvurulabilecek internet.org.tr sitesinde bayağı bir bilgi var.
Ortada Oğuz Hoca ve grubu ile başlayan Attila Hoca ve ekibi ile devam eden inanılmaz zor ama müthiş bir vizyonda geceyi gündüze katan çalışmalar var, emek var, kendi hayatlarından fedakarlık var. O dönem TUBİTAK ekibinin inanılmaz inancı ve desteği var. Sonra rahmetli Mustafa Akgül hoca ve birçok değerli akademisyen de katkılarını sağlıyor ve bugünkü internet günlerine geliyoruz.
Benim bu konuda üç tespitim oldu
- Oğuz Manas‘ın Ege Üniversitesi’nde gerçekleştirilen bağlantı tam anlamıyla internet değil. Bir üniversite ağı olan EARN bağlantısı. Elbette internet bağlantısı için atılan ilk ve önemli adım. Kendisini rahmetle anıyoruz, müteşekkiriz.
- tr‘nin isim dağıtma yetkisi Ulaştırma Bakanlığı emriyle alınıp BTK’ya verilince bugün bir sürü hosting firması bu hizmeti satıyor. Değişen ne derseniz, hizmet kalitesi zaman içinde anlaşılacak ama com.tr uzantılı alan adı fiyatının bu değişimle 25 TL’den 80 TL’ye çıktığını biliyoruz. Bunun için de bu aşamada bile “ah ne iyi oldu” demek mümkün değil. Olan yine ODTÜ’ye vefasızlığın dışında bir de kullanıcılara oldu.
- İnternetin “yarını” için sağlıklı öngörüde bulunmak için gelişmeleri takip etmek yardımcı olacaktır. Büyük veri uygulamaları, yapay zeka, nesnelerin interneti ve hatta her şeyin interneti kavramları bize ışık tutuyor. İlk şart ise fiber ağlar. Bu konuda devlet önderliğinde konsorsiyumların oluşturulup Dijital Operatörler başta olmak üzere yoğun çalışmalarına ihtiyaç var. Daha hızlı interneti heyecanla bekliyoruz.
*Attila Özgit ve Kürşat Çağıltay tarafından hazırlanan “Türkiye’de internet: Dünü, bugünü, yarını dokümanından alınmıştır.
Yazdım…